Yoğun bakım uzmanından korkutan korona gerçeği!

Habertürk'te Hülya Hökenek'in sunduğu Enine Boyuna programında koronavirüsle ilgili gelişmeleri değerlendiren Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, koronavirüs nedeniyle yoğun bakımlarda tedavi görenlerin ölüm oranlarınının yüksekliğine dikkat çekti. Koronanın normal zatürreden daha ölümcül olduğunu söyledi. Ünal, Türkiye'deki vaka seyrinin de ABD ve Avrupa'ya göre daha dik bir çizgi izlediğini vurguladı.

Çin'in vuhan kentinde Ocak ayının 20'sinden sonra hızla yayılım seyri izleyen ve yaklaşık 90 bini bu ülkede olmak üzere dünya genelinde 200 binden fazla kişiyi etkileyen koronavirüs salgını ile ilgili hergün yeni bir bilgi gündeme geliyor. 

Son bilgi ise virüsün öldürücülük oranı ile ilgili oldu. 

Habertürk'te Hülya Hökenek'in hazırlayıp sunduğu Enine Boyuna programına konuk olan 'sepsis' konusunda dünya çapında ödüllü olan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, koronavirüsün öldürülücüğü hakkında önemli bilgiler verdi. 

Öncelikle sağlık çalışanlarının alkışlanması ile ilgili noktada Çin'de ve İtalya'da hastalıkla mücadele ederken hastalığı kapıp ölen ve tedavi görmek zorunda kalan sağlık çalışanlarını anan Ünal, bu kişiler arasında hastane başhekimlerinin bile bulunduğunu söyledi. 

Çin'de toplam vakaların yüzde 5'inin yoğun bakımda yattığını ifade eden Ünal, İtalya'da ise durumun daha farklı olduğunu belirterek toplam vakaların yüzde 12'sinin, hastaneye yatanların ise yüzde 18'inin yoğun bakıma alındığını söyledi. 

Koronavirüsün öldürücülük oranının olduğundan daha yüksek göründüğünü bunun sebebinin ise hesaplamaların tespit edilen kişiler üzerinden yürüdüğünü ifade eden Prof. Dr. Ünal, aslında ölüm oranının bu kadar yüksek olmadığını ifade etti. 

Prof. Dr. Necmettin Ünal, durum yoğun bakım aşamasına geldiğinde ise çok farklı bir boyuta ulaştığını belirterek, Çin'de yoğun bakıma yatanların yüzde 49'unun, İtalya'da ise yüzde 50'den fazlasının öldüğünü kaydetti. Çünkü bu hastalarda öncelikle bir akciğer viralpnomonisi (bir tür zatürre) oluştuğunu, diğer organların fonksiyonunun bozulması ile birlikte seyreden sepsis tablosu izlendiğini ifade etti ve "Sepsis tablosunun da ölüm oranı zaten çok yüksek" dedi. 

"Türkiye'deki gerek hastaneye yatan, gerekse yatmayan ya da yoğun bakımda olanların tablosu nasıl olacak?" sorusunu yöneltip devam eden Ünal, bu noktada söyleneceklerin varsayımdan öteye geçmeyeceğinin altını çizdi. Sonra da dünyadaki tablo ile kıyasladı. 

Bu noktada iki farklı dinamik bulunduğunu belirten bunlardan ilkinin Singapur, Hong Kong ve Japonya olduğunu ve buralarda vaka sayılarının çok daha kontrollü olduğunun altını çizen Prof. Ünal, İtalya, ABD, İngiltere gibi geri kalan ülkelerde ise vaka sayılarının çok dik seyrettiğini ifade etti. Ünal, Türkiye'de açıklanan rakamların ise Singapur, Hong Kong ve Japonya ile değil diğer ülkelerin yükseliş trendine benzediğini hatta artış eğiminin onlardan da fazla olduğuna işaret etti.

Peki, normal zatürreye göre koronavirüsün yol açtığı zatürre arasında ölüm oranı farkı ne? Hangisi daha ölümcül? Prof. Dr. Necmettin Ünal, bu sorularla ilgili de çarpıcı bilgiler paylaştı. 

Ünal, "Yoğun bakım ölüm oranları hiçbir zaman düşük değildir. Ama basit viralpnomonilerin (zatürre) ölüm oranı hiçbir zaman yüzde 50'nin üzerine çıkmaz. Ancak kronavirüs pnomonilerinde (zatürre) klinik tablo bizim akciğer mekaniği ve oksijen karbondioksit atılımı diğer pnomonilerden tamamen farklı. Pinomonilerde akciğerde bir sertleşme olur ve kesecikleri tutarak gaz değşiimin bozulmasına neden olur. Koronavirüste ise oksijenle ilgili problem çıkarken, karbondioksitle ilgili problem daha az oluyor ve çok enteresan akciğerdeki sertleşme oranı diğer vakalardan daha az. Akciğer daha yumuşak kalıyor. Buna rağmen dokulara oksijen sunumu çok azalıyor, kana oksijen geçişi çok azalıyor ve yoğun bakımcılar temelde bununla mücadele ediyorlar. Bu oksijen geçişinin azalması hem tek başına ölüm oranını artıran bir faktör olduğu gibi vücuttaki değişik mekanizmaları devreye sokarak sepsis denilen diğer organların da fonksiyonel bozulmasıyla devam eden tabloyu oluşturuyor ki bunun ölüm oranları zaten dünyada çok yüksek, ülkemizde de çok yüksek"  dedi...

Ali Katırcıoğlu Kimdir? Öldü mü? Ali Katırcıoğlu Şirketleri Borsa İstanbul’da 6 haftalık yükseliş dönemi bitti Oktay Uludoğan Kimdir, Ne İş Yapar? Serveti
Sonraki Haber