Yönetmen Fazıl Coşkun 'Uzak İhtimal' filminin söyleşisini gerçekleştirdi

Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi Gençlik Merkezinde konuşan yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun, "Algımıza büyük bir saldırı var ve biz artık neyin gerçek neyin kurgu olduğunu bilemiyoruz"dedi.

Mehmet Usta yönetimindeki Gösteri Sanatları Akademisi sinemanın usta isimlerini yolun başındakilerle buluşturmaya ve tecrübe paylaşımına devam ediyor.

Akademi'nin Şubat ayı konuğu yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun'du. Uzak İhtimal filminin gösteriminin ardından Sinan Sertel'in moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Coşkun, ulusal ve uluslararası çapta ödüller alan bir ilk filmin ortaya çıkış sürecinde yaşadıklarını anlattı.

Gösteri Sanatları Akademisi öğrencilerinin sorularını cevaplayan Mahmut Fazıl Coşkun, yönetmenlik yolculuğuna 2000 yılında bir televizyon kanalında belgeseller çekerek başladığını, dört sene belgeseller yaptıktan sonra bir sinema filmi için harekete geçtiğini söyledi.

Uzak İhtimal'in 'imkânsız bir aşk hikayesi' anlatma fikrinden ortaya çıktığını anlatan Coşkun, filmin yazım aşamasını şöyle özetledi:

"Bu hikayeyi bir yandan kafamda kurguluyordum olur mu olmaz mı diye düşünerek. Ama hep şaka gibi geliyordu. Sonra düşüne düşüne olabilir bak çalışıyor derken Tarık Tufan'a söyledim. O da 'Olabilir bunu bir düşüneyim' dedi. Sonra bir sinopsis yazdı. Biz bunun üzerinde yoğunlaştık. Uzun bir senaryo süreci oldu. Pek çok versiyon yazıldı. Bu arada Kültür Bakanlığı'na başvurmuştuk onlardan biriyle. Bakanlıktan destek çıktı fakat senaryomuz yoktu elimizde doğru düzgün. Bakanlık desteği çıkınca da mecbur kalındı ama bu sefer de buradan nasıl iyi bir film çıkar diye düşünmeye başladım. Fikrin tuhaflığı ve absürtlüğü de aslında daha iyi bir şey ortaya çıkmasını sağladı. Kolay bir senaryo olsa o kadar zorlamıyorsun kendini. Ama böyle olunca insan kendini zorlamaya nasıl daha iyisini yaparım diye düşünmeye başlıyor. İhtimallerin hepsini daha fazla hesaplıyorsun."

HER ŞEY ELİNİN ALTINDAYSA İYİ BİR ŞEY ÇIKMAZ

Mahmut Fazıl Coşkun'un filmlerinde biçimsel bir tavır olarak mizahın da yer aldığına dikkat çeken Sinan Sertel ise "Bu mizah unsuru komiklik olsun diye yapılan bir şey değil. Hayat karakterleri öyle bir yere getiriyorki orada mizah kaynamaya başlıyor. Uzak İhtimal'deki çocuğun düştüğü durumlar, Yozgat Blues'da adamın maruz kaldığı durumları düşününce bir mizah var. Coşkun'u 90 sonrası sinema kuşağına ait bir yönetmen olarak tanımlarsak dilini de bu minimalist dilden ayırmak için önemli nüanslardan biri oluyor bu durum" şeklinde konuştu.

Oyuncu seçimi ile ilgili bir soru üzerine hangi bakışla bu seçimleri gerçekleştirdiğini anlatan Coşkun, "Bir metod uygulamıyorum. Oyuncu seçmek sonucu hayal etmekle ilgili. Ben ne istiyorum bu çok önemli. Dolayısıyla seçtiğiniz oyuncu ya da gördüğünüz şey sizin kafanızdaki şey mi? Kafanızdaki resmi tamamlıyor mu? Benim esas dikkat ettiğim şeyler bunlar. Gerçekten ne istediğimi dilim döndüğünce tarif etmeye çalışıyorum. Ondan sonrası oyuncuya bağlı. " şeklinde konuştu.
Filmlerinde gerçekçiliği önemsediğini ifade eden Coşkun, sözlerine şöyle devam etti: "Gerçekçilik biraz yönetmeni geri çekmekle ilgili bir şey. Senaryodan başlayarak yönetmenin konuşmaması, yönetmeni farketmemek gibi bir tercih bu. Niyetim kurgu duygusundan çıkarıp biraz daha gerçekçiliği yükseltmekti. Yeni bir proje çalışıyorum onda böyle bir kamera tercihim olmayacak. Çünkü artık seyircinin algısı o kadar bozuldu ki onu kandırmak mümkün değil. Algımıza büyük bir saldırı var ve biz artık neyin gerçek neyin kurgu olduğunu bilemiyoruz, bilmemiz de imkansızlaştı."

İlk film çekmenin zorlu bir deneyim olduğunun altını çizen Mahmut Fazıl Coşkun, pek çok anlamda kısıtlanmanın aslında sanatçının üretimini olumlu anlamda etkilediğini, zorlukların yaratılış anlamında itici güç olduğunu ifade etti. Coşkun,
"Bir takım zorluklarla karşılaştığınızda bu sizin daha çok düşünmenize ve sahneyi daha güçlü yapmanıza yol açıyor. Sanatın bütün dallarında bunu düşünmek gerekiyor. Sanatçı bir şey yaparken bir şeyleri eksiltmek, daraltmak, zorlamak durumunda. Her şey çok rahat ve elinin altındaysa aslında çok da iyi bir şeyler çıkmıyor. Eksiltmek, eksilterek bir şeyi azaltarak daha verimli bir iş ortaya çıkabiliyor." diye konuştu.

Halk TV Sahibi Cafer Mahiroğlu Kimdir, Kaç yaşında, Nereli? Serveti! TFF'nin başına Mesut Özil mi geçiyor? Boğaz'da denize düşüp kaybolan 2 gencin kimlikleri belli oldu!
Sonraki Haber