Yurtdışındaki parasını bildirmeyenlerin imdadına Varlık Barışı yetişti
Geçen hafta kanun teklifinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında, bazı rakamları öğrenme fırsatı doğduğunu belirten Sözcü gazetesi yazarı Nedim Türkmen, bu bilgileri köşesine taşıdı.
Son 12 yılda yedinci “Varlık Barışı” düzenlemesi Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen, 7256 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 93. madde ile tekrar getirildiğini belirten Nedim Türkmen'in köşe yazısı şöyle;
"Finansal bilgilerin otomatik değişimi anlaşmaları çerçevesinde; bu yıl 54 ülkeyle karşılıklı bilgi değişimi yapılmakta, önümüzdeki yıl bu sayının 107 ülkeye çıkması beklenmektedir. Özellikle İsviçre'nin 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren bu bildirimleri artık yapmak zorunda kalacağı dikkate alındığında, iktidarın konjonktürün uygun olduğunu görüp bu düzenlemeyi tekrar yasalaştırdığını düşünüyorum.
Son 12 yılda yedinci “Varlık Barışı” düzenlemesi Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen, 7256 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 93. madde ile tekrar getiriliyor.
Varlık barışı düzenlemeleri, bildirilen tutarlar üzerinden %2 vergi alınması yolu ile başladı ve sonra vergi oranı %1'e indirildi. Yeni getirilen düzenlemeyle, vergi oranı sıfıra indirildi.
Varlık Barışı kapsamında yurtdışı ve yurt içinden sisteme sokulan değerlerin parasal ifadesi ile ilgili istatistikler maalesef yayımlanmamaktadır. Geçen hafta kanun teklifinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında, nihayet bazı rakamları öğrenme fırsatımız oldu.
Varlık Barışı düzenlemeleri kapsamında; 2010 yılında 47.3 milyar lira, 2013 yılında 69 milyar lira, 2018 yılında 16 milyar lira ve 2019 yılında da 17 milyar liralık bir varlığın bildirildiğini öğrendik. Türk vatandaşlarının yurtdışında 140 milyar $ civarında parası olduğu dikkate alındığında, bildirilen değerlerin çok cüz'i rakamlar olduğu ortadadır. Soru şudur: Başarılı olamayan bu düzenleme şimdi tekrar neden getirilmektedir? Sorunun yanıtını hemen verelim. Finansal bilgilerin otomatik değişimi anlaşmaları çerçevesinde; bu yıl 54 ülkeyle karşılıklı bilgi değişimi yapılmakta, önümüzdeki yılla beraber de bu sayının 107 ülkeye çıkması beklenmektedir. Özellikle İsviçre'nin 01.01.2022 tarihinden itibaren bu bildirimleri artık yapmak zorunda kalacağı dikkate alındığında, iktidarın konjonktürün uygun olduğunu görüp bu düzenlemeyi tekrar yasalaştırdığını düşünüyorum.
YURTDIŞI VARLIKLAR
Yurtdışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını belirlenen hükümler çerçevesinde, 30.06.2021 tarihine kadar Türkiye'deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecekler.
Yurtdışında bulunan varlıklar, yurtdışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30.06.2021 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye'ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılacaktır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca; defter tutan mükellefler, bu madde kapsamında Türkiye'ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dahil edebilecekleri gibi, aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilirler.
YURTİÇİ VARLIKLAR
Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30.06.2021 tarihine kadar vergi dairelerine bildirilecek. Bildirilen söz konusu varlıklar, 30.06.2021 tarihine kadar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın, kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir.
Türkiye'ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, Gelir veya Kurumlar Vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez..."
NEDİM TÜRKMEN'İN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ