Yusuf Alabarda: Eski güzel günlere duydukları özlemin kini!
Türkiye gazetesi yazarı Alabarda, Soner Çağaptay'dan cevap bekliyor: "Bu kullanışlı aparatlar, ABD’de seçimleri sonrasında bizon kafalı adamlar ABD Kongresini bastığında, ABD için de aynı minvalde yazılar kaleme almayı hiç düşünmüş müdür?"
Washington Enstitüsü'nün Türkiye direktörü Soner Çağaptay, ABD merkezli Foreing Affairs dergisinde kaleme aldığı "Erdoğan'ın son oyunu" başlıklı makale büyük tepki topladı.
Yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaybedeceği bir seçimi kabul etmeyeceğini öne süren Çağaptay, "demokrasinin sağlıklı işleyişi" için TSK'nın arabulucu olarak devreye girmesi gerektiğini savundu.
Bu skandal yorumlara Türkiye gazetesi yazarı Yusuf Alabarda'dan ise çok sert yanıt geldi.
"Kontörlü klavyeler" başlığını taşıyan yazısında Çağaptay'ın değerlendirmelerini "hezeyan" olarak yorumlayan Alabarda şu ifadeleri kullandı;
"Foreign Affairs’te Türkiye’de sahip oldukları eski güzel günlere duydukları özlemin kini ile kaleme alınmış bir yazı yayınlandı. Bugüne kadar hiçbir öngörüsü doğru çıkmamasına rağmen ısrarla kendisine bir şeyler karalattırılmaya devam edilen mezkûr kişiye göre, Erdoğan’ın devr-i iktidarı sona ereceği için, şimdiden ordunun hakemliğinde muhalefet ile anlaşmalıymış!
Bu ülkede istemedikleri iktidarları darbeler ile alaşağı etmeye alışmış vesayetçi mekanizma, 15 Temmuz gecesi başarısız olunca, ya Rand Cooperation aracılığı ile rapor yayınlıyor ya da bu şekildeki hezeyanları yazı diyerek Foreign Affairs isimli platformda yayınlatıyor.
Bu kullanışlı aparatlar, ABD’de seçimleri sonrasında bizon kafalı adamlar ABD Kongresini bastığında, ABD için de aynı minvalde yazılar kaleme almayı hiç düşünmüş müdür?
Bu jeton ile çalışan daktilolar, Trump ve Biden’ın Trump’ın yargılanmaması karşılığında Pentagon’un hakemliğinde anlaşmalıdır diye bir şeyler karalasa, aynı Foreign Affairs bu ıslak peçete kadar değeri olmayan yazıyı da köşesine taşır mı?
Elbette taşımaz…
O zaman sorun ne?
Sorun, Türkiye’de eski vesayetçi gündemlerine geri dönemedikleri için kaçan uykuları. O gün bugündür âdeta kafası kesik bir tavuk misali, ellerinde avuçlarında ne varsa masaya sürmeye devam ediyorlar."
"ABD POLİSİ O AN SORGU MASASINA OTURTUR"
Söz konusu analizde, Erdoğan'ın rakibi olan muhalifleri tutuklattığının öne sürüldüğünü ve buna örnek olarak DEVA Partisi kurucusu Metin Gürcan’ı ajanlık suçlaması ile tutuklanmasının gösterildiğini belirten Türkiye gazetesi yazarı şöyle devam etti;
"Yahu, AVM otoparkındaki karanlık köşelerde, Büyükelçiliklerin misyon şefleri ile buluşan ve kese kâğıdına sarılmış şekilde ödeme alan kişi mi Erdoğan’ın rakibiymiş?
Benzer şekilde, kuytu bir köşede ve kaydı kuydu olmadan, kese kâğıdına sarılı bir miktar parayı Foreign Affairs için bu analizimsi karalamayı kaleme alan şahıs alsa, ABD mali polisi adamı daha o an kayıtsız işlem yapmaktan sorgu masasına oturtur.
Yine mezkûr yazıda, Erdoğan ve Türkiye imajı belli bir kalıba sokulabilsin diye Batı’nın son kırk yıl içinde geliştirdiği ve kullanım hakkı sadece kendine ait stampa kavramlar bol bol zikredilmiş. Bu kapsamda ‘Sultan, Otoriter, Gülen Hareketi, Müslüman Kardeşler, DEAŞ’a karşı mücadele eden YPG’ gibi kavramlar bolca zikredilmiş.
Yazanın evsafını ortaya koymak için yazının her satırına dair uzun uzun değerlendirmeler yapabilirdim, lakin hem zaman israfı hem de gazetemdeki köşem buna müsait değil. Ama bu ve bu minvalde kaleme aldırılan yazıları ‘İnebahtı’yı unutmayın’ diye naralar atanların zaviyesinden okumak gerekir.
Zira unutmayalım ki bu coğrafya medeniyetler beşiği olduğu kadar aynı zamanda medeniyetler mezarlığıdır!.."
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...