CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD gezisi, gündemde aslında yeteri kadar değer bulmadı gibi. “Konuşuldu ya” diyebilirsiniz. Hayır, yeteri kadar görüşülmedi. Çünkü ziyaretin içeriğinde yer alan bazı detaylar gözlerden kaçtı, bir iki cümle ile geçiştirildi. Bu yazımda ziyaretin planlamasından, kamuoyuna duyurulmasına, içeriğinden neyin amaçlandığına dair bilgi ve düşüncelerimizi paylaşalım, CHP kulislerinde konuşulanları aktaralım.
Ziyaret kamuoyundan gizli planlandı. Sonuçta duyuru CHP Genel Merkezi’nden yapılmadı. Washington’da görev yapan genç ve başarılı meslektaşım Anıl Sural tarafından kamuoyuna duyuruldu. Sural tarih de vererek, “Kemal Kılıçdaroğlu 9-13 Ekim tarihleri arasında ABD’ye gidiyor” açıklamasını yaptı. Anıl Sural, bu tarihler arasında Kılıçdaroğlu’nun ABD Dışişleri, Büyükelçilik, Dünya Bankası, Türk öğrenciler ve iş insanları, düşünce kuruluşları ve Washington Post ile görüşeceğini açıklamasına ekledi.
Bunun üzerine NTV’nin Washington DC Temsilcisi Hüseyin Günay, bu bilgiyi yalanladı. Günay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile Kılıçdaroğlu’nun 9-14 Ekim tarihleri arasında ABD’yi ziyaret etmeyeceğini söyledi. Günay, konu ile ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun 9-14 Ekim’de ABD’yi ziyaret edeceği bilgisi doğru değil. Konuştuğum üst düzey isim, ‘ABD’den davet var, ancak henüz kesinleşmiş bir ziyaret ya da tarih yok’ dedi.”
Ancak Sural’ın aktardıklarının doğru olduğunu, İsmail Saymaz’a konuşan Kılıçdaroğlu ifade etti.
Ortaya çıkan şey ise şu: Ziyaret son derece gizli bir şekilde planlandı. CHP kulislerinde konuşulan iddialara göre, Kılıçdaroğlu’na çok yakın bazı isimler bile ziyaretten haberdar değildi. Bu isimler arasında daha sonra gezi programına alınan Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP içinde etkin bir şekilde yer alan 10 Aralıkçıların lideri pozisyonundaki Oğuz Kaan Salıcı ve hatta yine CHP içindeki çok etkili bir isim olan Erdoğan Toprak da bulunuyor.
Planlama kime ait?
Yine kulağımı CHP kulislerinde konuşulanlara uzattığımda bazı isimlerin yanı sıra bir ajans ve ajansın sahibi kulağıma çalındı. Bu ajans Future Bright, sahibi de Akan Abdula.
Peki kim bu Akan Abdula?
Anlatalım.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaklaşık 1,5 yıldır sık sık Türkiye gündemini evinin mutfağından veya çalışma odasından değerlendiriyor. Ayrıca TÜİK, SADAT gibi kurum ve kuruluşların kapısından açıklamalar yapıyor. Bu çalışmaların perde arkasındaki iletişim stratejisini belirleyen kişi, 2003 yılında ABD’den Türkiye’ye gelip yerleşen ve Future Bright Group isimli şirketi kuran Akan Abdula. İşte bu Abdula, ABD gezisinin de perde arkasındaki isimmiş. Kılıçdaroğlu’nun iletişim danışmanı Ömer Topsakal ile birlikte bu geziyi koordine etmişler. Hatta Kemal Kılıçdaroğlu'nun Bernie Sanders, Aziz Sancar gibi isimlerle görüşeceğini gazetecilere aktarılmıştı. Ancak aynı kişiler daha sonra bu bilgiyi yalanlamıştı. Ne var ki medyadaki bazı isimler Bernie Sanders görüşmesinin yapılacağına dair bizzat Ömer Topsakal’dan bilgi aldıklarını öne sürmüştü.
Abdula’nın CHP Genel Başkanı’nın Cumhurbaşkanı adayı olması durumunda seçim kampanyasını yürüteceği de konuşuluyor.
Abdula ile ilgili bir diğer bilgi Balkan kökenli olması, Yugoslavya’nın parçalanması sürecinde çocuk olarak yaşadığı, ama ilginç bir şekilde bu parçalanmaya destek verdiği…
Kılıçdaroğlu, ziyaret ortaya çıktığında Saymaz’a şunları söylemişti: “Bir kere şunu söyleyeyim, muhalefetteyken, prensip olarak iktidarla görüşmeyiz. Çünkü siz muhalefet olarak o masaya oturursanız, ancak icazet almak için oturursunuz.”
Daha sonra Sözcü Gazetesi’nden Aytunç Erkin’e de “ABD’ye gideceğim ama birilerinin dediği gibi icazet almak için değil…” dedi. ( https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/aytunc-erkin/amerikaya-icazet-almaya-gitmiyorum-7394805/ )
Programda da Amerikan yönetimiyle doğrudan bir temas gözükmüyor. Ama dolaylı bir temas var. Nasıl mı?
Basına yansıyan bilgilere göre Kılıçdaroğlu’nun ABD programında iki tane düşünce kuruluşu da var. Birinin ismi Center of American Progress diğeri German Marshall Fund. ( Bkz. https://www.ahaber.com.tr/gundem/2022/10/09/iste-kemal-kilicdaroglunun-abd-programi-sir-gibi-saklaniyordu?paging=4 )
Bu kuruluşlardan Center of American Progress olarak yazılan, muhtemelen Center for American Progress (CAP). Açılımı Amerikan İlerleme Merkezi. Bu yapı Obama döneminde Amerikan yönetimine en yakın düşünce kuruluşu olarak bilinen ve Obama yönetimine politika pişirmekle bilinen bir yapı. Obama döneminin Başkan Yardımcısı da Joe Biden’di. CAP, Biden döneminde de etkin bir faaliyet içinde. İlginç bir detay aktaralım. İktidar ile FETÖ arasındaki mücadelenin su yüzüne çıktığı 2013 yılında Kılıçdaroğlu ve CHP heyetleri 3 kez ABD’ye gitmişti. Aralık ayında Kılıçdaroğlu başkanlığında bir heyet ABD’deydi. Hatta FETÖ ile iltisaklı yapılarla görüşme tartışmaları da o dönem yaşanmıştı. Aynı yıl dönemin CHP üst düzey isimleri Faruk Loğoğlu ve Umut Oran başkanlığında da bir heyet Eylül ayında ABD’ye gitmişti. Bu ziyarette CHP heyeti ile CAP yönetimi basına kapalı bir toplantı yapmıştı. Bu ziyaretlerden sonra CHP yönetiminin özellikle kumpaslara, açılıma, dış politikaya, terörle mücadeleye bakışı Amerika’ya çok yaklaşmıştı. İşte CAP bu açıdan kritik bir kuruluş.
Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP heyeti ile yapacakları görüşmeyi de Biden yönetimine aktaracakları muhakkak. Yani dolaylı yoldan ABD yönetimiyle bir görüşme söz konusu.
Aktarılan programa göre ikinci kritik görüşme de German Marshall Fund yönetimi ile yapılacak. Kısa adı GMF olan yapıyı SüperHaber okuyucuları iyi tanıyor. Bu yılın başında GMF ile bağlantılı Türkiye’den kuruluşların haberleri Türk basınında ses getirmişti. ( Bkz. https://www.superhaber.com/tusiad-ve-tobb-ismi-cia-ile-anilan-kurulusla-ayni-yerin-bagiscisi-haber-375811 ve diğer haberler)
Ses getirmesinin nedeni, GMF’nin Amerikan yönetimlerine çok yakın bir kuruluş olması.
Merkezi Washington D.C. merkezli bir fonlama ve düşünce kuruluşu. Kendi web sitesine göre amacı 'Transatlantik iş birliklerini güçlendirmek'.
Başkanlığını ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar eski Yardımcısı'nın yaptığı, Soğuk Savaş'ta kurulmuş ve çok çeşitli ve ilginç yerlerden bağışlar alan bir kuruluş. Özellkle şu anda Karadeniz ve Belarus konusunda 'araştırma ve analizler' yapıyorlar.
Vakfın bağışçıları arasında Lockheed Martin, Raytheon gibi birçok ünlü ABD savunma şirketinin yanısıra ABD Dışişleri Bakanlığı, -CIA bağlantılı- RAND Corporation, Fransa'nın ABD Büyükelçiliği ve çeşitli NATO kuruluşları gibi yerler var.
Haber merkezinden arkadaşlarımızın hazırladığı haberde, Türkiye’den TOBB ve TÜSİAD’ın da bu yapının bağışçısı olduğu bilgisi paylaşılmıştı.
İşte Kılıçdaroğlu, Amerikan devletine bu kadar yakın olan ve adeta bir operasyon merkezi olan GMF’yi de ziyaret edip, politikalarını aktaracak. GMF de hazırladığı raporlarda artık Kılıçdaroğlu’na gereken yeri ayırıp, bilgilendirme yapacaktır.
Açıkça gezi CHP içinde çeşikli gruplarda da şaşkınlık yaratmış. Hatta eski CHP’lilerin CHP politikalarını ve yönetimi işgal etmekle suçladığı 10 Aralıkçıların bile haberlerinin olmaması iddiası çok dikkat çekici bulunuyor.
Ziyareti programlayanların, CHP’ye büyük zarar verdiği konuşuluyor.