"Ana-Dolu" oyunu ilk kez İstanbul'da izleyicisine kavuştu!

İstanbul'da geçtiğimiz günlerde Anadolu rüzgarı esti. İstanbul’da Tuzla İdris Güllüce Kültür Merkezinde “Ana-Dolu” isimli oyun özel gösterimi ile tiyatro izleyicisi ile ilk kez buluştu.

Karart Kültür Sanat, geçtiğimiz yıllarda Ömer Bin Hattab ile büyük ses getirmiş ve kültür çevresi otoritelerinin takdirini almıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli kültür projeleri yürüten Karart Kültür Sanat bu yıl 2017/2018 Tiyatro sezonunu yine iddialı bir girişle karşıladı.

Milli mücadelenin kadın kahramanları ve Kara Fatma kitap serilerinin yazarı, araştırmacı ve gazeteci İlknur Bektaş ile anlaşan Karart Kültür Sanat bu sezonda;

Ana - Dolu isimli tiyatro oyunu ile tüm Türkiye'de...

Karart Kültür Sanat Yapımcılığında; İlknur Bektaş’ın aylarca üzerinde çalışıp kaleme aldığı oyunun yönetmeni Hüseyin Sorgun ile beraber sahneye koydukları, tiyatro oyunu 100 yıllık bir kağnının huzurunda ve tanıklığında oynanıyor.

Uzun araştırmalar sonucu Karadeniz bölgesinden özel olarak getirilen kağnı Anadolu'nun Yüzyıllık bir tarihini, savaşın, barutun tanığı olarak oyuna eşlik ediyor.Yüzyıl önce, yaşadığımız toprakların üzerindeki cedlerimiz, varlık ve yokluk meselesini derinden hissettiler. Osmanlı İmparatorluğu’nun derinden sarsıldığı ve hızla toprak kaybettiği zor, hüzün ve acı dolu zamanlarda bir uyanışa şahit olduk. Bu Anadolu’nun uyanışıydı. Yedi düvele meydan okuyan bu uyanış, Anadolu’nun cesur ve kayıp kadınlarının ayağa kalkışı, düşmana meydan okuyuşu, kendi canlarından, evlatlarından ve eşlerinden geçişleriyle destanlaşıyordu.
Bu kadınlar, Anadolu’nun etrafında bir araya geldiler, Kara Fatma’nın, Şerife Bacı’nın, Yirik Fatma’nın, Senem Ayşe’nin ve Efe Ayşe’nin hikayelerine can verdiler. İsmini bilmediğimiz nice yiğit ve cesur kadının anısına saygıyla, Anadolu’nun bu destansı varoluşu sahneye yansıyor.’ İfadelerini kullandılar.

Oyun Künyesi;

Yazan: İlknur Bektaş

Yöneten: Hüseyin Sorgun

Müzik: Serkan Akgün-Sedat Anar

Kareografi: Pınar Ataer

Dramaturji: Hüseyin Sorgun

Dekor: Bülent Genç-Sırrı Topraktepe

Sesiyle: Ayla Algan

Sesiyle: Mürşit Ağa Bağ

Işık Tasarımı: Kemal Edis

Efekt: Gökhan Koç

Yapım: Karart Kültür Sanat

Yapımcı: Osman Genç

Oyuncular: Başak Özel (Anadolu) Adnan Kürkçü (Deli), İpek Gürol (Senem Ayşe), Şahin Sancak (Mehmet, Mustafa

Kemal), Duygu Urgan (Yirik Fatma) İbrahim Barulay (Ozan), Nagihan Yıldız (Kara Fatma), Göknur Paslı (Efe Ayşe), Pelin Sagun Şerife Bacı)

Yönetmenin gözünden,

ANA-DOLU

Tarih, natürmort bir evden değil, aksine “aidiyet” duygusuyla baktığımızda canlıdır. Suyun üzerinde genişleyen halkalar gibi, geçmişten bugüne ve bugünden geleceğe etkisini sürdürür. Anadolu, böylesine önemli bir etkinin miladıdır. Ait olduğumuz “toprak” ve “zaman”, bizi ortak bir geçmişin insanları haline getirir. Yüzyıl önce yaşadığımız topraklarda verdiğimiz “Milli Mücadele”, o günden bugüne “tarihimizin” ve “talihimizin” özeti gibidir.

Bu mücadelenin kahramanları, aynı duygunun ortak paydasında buluşan insanlardı. Millet olarak kahramanca verilen bir mücadele, üzerinde yaşadığımız bu toprak parçasını vatan kılarken, yeni bir tarihsel devrin de ilk halkasını çiziyordu. O günden bu güne, halka genişledi, ruh genişledi, semada yankılandı. İşte oyunumuz Ana-Dolu, bu yankılardan duyduklarımızdır. Kadim tiyatromuzun geleneğinden var olan, “köy seyirlik” üslubunda demlenen, “ozan”ın sazından ve anlatıcı olarak Anadolu’nun dilinden dinlediğimiz temiz, berrak, duru bir hikayedir. Cepheye cephane taşıyan bir avuç insan: Topal Ozan, Köyün Delisi, Mehmet ve kadınlar… Anadolu’nun her yerinde isimleri anılan, dilden dile hikayeleri anlatılan kadınlar: Kara Fatma, Efe Ayşe, Senem Ayşe, Şerife Bacı, Yirik Fatma…

Aynı acının kahramanlaştırdığı yüzlercesinden sadece bir kaçı… “Ana” diyerek hayat bulduğumuz ve hayat kurduğumuz bu coğrafyanın analarının dillere destan mücadelesi ve bu hikayenin diğer kahramanları… Tarihe ve geçmişe bakışımızın köklerini belirginleştirirken, bugünkü duruşumuzu da kuvvetlendirecek bir sesin sahipleri… Ana-Dolu, bu sese sadece kulak değil yürek verdiğimiz bir ân’ın özetidir. Bu ruhun her birimizin yüreğinde nabız, gözlerinde ışık, kelimelerinde ses olduğu ve Anadolu ile akord olduğumuz zamanın eseridir. Anadolu’nun sesi dün olduğu gibi bugün de ruhlarımızı, berrak bir dere gibi çağıldayarak temizleyecek, arındıracak güçtedir.
Sanırım sazın ve sözün tılsımı da budur.

"Ana-Dolu" oyunu ilk kez İstanbul'da izleyicisine kavuştu! ile ilgili etiketler Anadolu tiyatro sanat ilknur bektaş