Anadolu'nun bilinen en eski tarım ürünlerinden biri... Ülker'den Kavılca buğdayının yaygınlaşması için dikkat çeken ürün!
Anadolu topraklarının bilinen en eski tarım ürünlerinden olan 'Kavılca buğdayı'nın yaygınlaştırılması konusunda Ülker önemli bir projeye imza attı. Ülker, 13 bin yıllık geçmişiyle Anadolu’nun bilinen en eski tarım ürünlerinden Kavılca Buğdayı’yla ürettiği sınırlı sayıda Saklıköy ürününü tüketicilerle buluşturdu. Peki bu Kavılca Buğdayı nedir, neden önemli? İşte tüm detaylar...
Sürdürülebilir ham madde tedariki konusunda önemli projelere imza atan Ülker, Ardahan merkez köyleri ve Çıldır çevresinde üretim yapan çiftçilerden aldığı, 13 bin yıllık geçmişi olan Atalık Kavılca Buğdayı’yla ilgili farkındalığa destek vermek için ürettiği yeni ürününü tüketicileriyle buluşturdu.
Sınırlı sayıda üretilen Saklıköy Kavılca Buğdaylı, çikolatalı kremalı ürün raflardaki yerini aldı.
"KAVILCA BUĞDAYI FARKINDALIĞI OLUŞMASI AMACIYLA SINIRLI SAYIDA ÜRETTİK"
Bu özel ürün hakkında bilgi veren Ülker CMO'su Mustafa Kabakçı, “Kavılca Buğdayı; vitamin, mineral, lif açısından zengin içeriğiyle ülkemizin değerli atalık buğday çeşitlerinden biri. Üretiminin tekrar yaygınlaştırılması için çalışmalar yürütülen bu buğdayla ilgili farkındalığın artırılmasına destek olmak amacıyla %100 Kavılca Buğdayı’ndan, çikolatalı kremalı yeni bir ürün çıkarttık. Sınırlı sayıda üretilen bu ürünümüzle Kavılca Buğdayı Türkiye’de ilk kez bisküvide kullanıldı. Buğday Ülker’in önemli ham maddelerinden, sürdürülebilir ham madde tedariki de şirketimizin öncelikli konularından biri. Bu doğrultuda Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’yle ortaklaşa, uzun yıllar süren çalışmalar sonunda ortaya çıkardığımız Aliağa Bisküvilik Buğdayı’nı 2022 Ekim ayı itibarıyla ürünlerimizde kullanmaya başlamıştık. Bu yeni ürünümüzle de Atalık Kavılca Buğdayı’na ilginin artırılmasına yardımcı olacağımız için mutluyuz” dedi.
KAVILCA BUĞDAYI NEDİR?
13000 yıllık geçmişi ile genetiğini ilk gün ki gibi muhafaza edebilmiş bu buğday türü Kars ilimizin soğuk iklimine uygun yapıdadır. Kabuğu kalın ve katmanlı, bu sebepten de gluten oranı normal buğday türlerine göre çok düşüktür.
İnsan bünyesinin ihtiyacı olan vitamin, mineral, protein ve yağ asitleri açısından genetiği değişmiş olan buğdaylara göre 1,5 kat daha zengindir.
GDO'SUZ BUĞDAY
Türkiye’de bilinen iki adet genetiği değişmemiş GDO suz buğday vardır. Birisi Kastamonu – Siyez buğdayı, diğeri Kars-Kavılca Buğdayı. Bu iki tür yoğunluğu farklılık gösterse de ilginçtir ki karsta ve Kastamonu'da bulunabilmekte başka bölgelerde rastlanmamaktadır.
Bunun yegane sebeplerinden biri evcil olmayan, genetiği ile oynanıp evcilleştirilmemiş olduğundan verim vereceği yeri kendi seçmesidir. Karakteri olan bir tohum. Kastamonulular Kars'ta ki Kavılca buğdayına “çatal siyez” derler.
Karslılar ise Kastamonu siyezine kabuğu ince olduğundan çıplak manasına gelen “cıbıl arpa” adını vermişler.
MAKİNE İLE HASAT EDİLEMİYOR, GLİSEMİK İNDEKSİ DÜŞÜK
13000 yıl önceki hallerini muhafaza eden bu buğdaylar Antik Buğday Grubu olarak adlandırılıyor. Makine ile hasat edilemiyor. Kabuğu endosperminden zor ayrılıyor. Yani tane bütünlüğünü korumak için neredeyse savunma yapıyor.
Kavılca Buğdayı çok düşük oranda gluten içerir, glisemik indeksi düşüktür.