Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Korhan Erkanlı, Vücuda hayat veren aort damarındaki sessiz ve sinsi ilerleyen aort anevrizması hakkında bilinmesi gerekenleri açıkladı. Aort anevrizmasının nedenlerini sıralayan Erkanlı, yüksek tansiyon, marfan sendromu ve genetik hastalıkların aort anevrizmasına yol açabileceğini dile getirdi. Prof. Dr. Korhan Erkanlı, “Hiçbir belirti vermediği için ‘sessiz katil’ diye adlandırılan aort genişlemesi (anevrizması) yaşayan kişiler, hastaneye en son evre yırtılma ya da patlama şeklinde acil gelmeye başladı. Bu hastalığın sessiz ilerlemesi, belli belirsiz ağrıların önemsenmemesi ve COVİD-19 korkusu nedeniyle doktor kontrolleri ihmal ediliyor. Eğer ailede kalp ve damar hastalığı geçiren varsa vakit kaybetmeden kontrolden geçmelisiniz. Erken evrede kontrol hayat kurtarır” dedi.
Nefes darlığınız varsa dikkat! Sinsi katil aort anevrizmasının 3 gizli nedeni
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Korhan Erkanlı, Einstein hastalığı olarak da bilinen aort anevrizması damar yırtılana kadar hiçbir belirti vermeden ilerleyebildiğini dile getirirken ölümcül sonuçları olan aort anevrizmasının gizli 3 nedenini açıkladı.
BELİRTİ VERMEDEN İLERLEYEBİLİR
Aort genişlemelerinin genellikle hiç belirti vermeden uzun yıllar boyunca ilerleyebildiği hakkında uyarıda bulunan Erkanlı, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti;
“Belli bir kritik aşamaya geldikten sonrada yırtılma riskide oldukça artar. Genişleme 5,5cm üzerine çıkarsa hayati risk yükseldiği için bu oranı ameliyat sınırımız kabul ediyoruz. Ameliyat sınırı 5.5 cm veya 5.5 cm olmadan hızlı büyüme gösteriyorsa mutlaka ameliyat gerekli. Yıllık yırtılma riski 5,5 cm üzerine çıkarsa yüzde 6 ile 10 arasında değişiyor. Eğer 6 ila 10cm üzerine çıkarsa yıllık yırtılma riski yüzde 20’lere kadar varıyor. Bu hastalarda bile bu hastalık hiçbir belirti vermiyor. Hastalarda eğer aort genişlemesine kalp kapağı hastalığı eşlik ediyorsa erken yorulma, nefes darlığı, göğüsde bası hissi, ses kısıklığı gibi şikayetler olabilir. Ama yüzde 80’inde hiçbir belirti ve problem yoktur. Bu sebeple düzenli kalp ve damar kontrolü hayati önem taşır.”
GENİŞLEME KALPTEN GELMİYORSA ÇARE STENT
Aort genişlemesindeki tedavi çeşitlerini anlatan Erkanlı, sözlerine şöyle devam etti;
Kalpten gelen, iki göğüs kafesinin içi ve karnın içi olmak üzere üç bölgeden gelen aort genişlemeleri olabilir. Genişlemelerin hepsinin farklı farklı tedavileri mevcut. Eğer göğüs ve karın bölgesindeyse alternatif olarak stent tedavisi uygulanabiliyor. Ama kalpten çıkan bölüme mutlaka cerrahi yapılması gerekiyor. Ameliyatın riski eğer yırtılma ve patlama olmazsa yüzde 2 ila 3 civarı bir riski var. Ameliyat sonrası çok hızlı bir şekilde gün içinde günlük hayatına dönebilen hastaların tam olarak iyileşmesi ise 45 gün ile 2 ay arasında oluyor.