Arabuluculuk Yasası nedir? Neleri kapsıyor? Kiracı hakları nelerdir?
1 Eylül tarihinden itibaren yürürlüğe giren zorunlu arabuluculuk uygulaması, ev sahipleri ve kiracıların haklarını korumayı amaçlıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın direktifiyle başlatılan bu uygulama ile vatandaşlar yüksek kira bedelleriyle zor durumda bırakılmayacak. Ayrıca, ev sahipleri tarafından talep edilen aşırı yüksek kiraları kabul etmeleri halinde 'haksız kazanç' cezası uygulanacak. Peki, Arabuluculuk Yasası nedir? Neleri kapsıyor? Ayrıntılar haberimizde...
1 Eylül itibarıyla yürürlüğe giren yeni düzenleme, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın direktifiyle hayata geçirildi. Bu yasal çalışma, ev sahipleri ve kiracıları korumayı amaçlıyor. Artık vatandaşlar aşırı yüksek kira bedellerine mahkûm edilmeyecek, haksız tahliyeler sona erecek ve yüksek kira taleplerine 'haksız kazanç' cezası getirilecek. Sorunlar yaşandığında, hem kiracılar hem de ev sahipleri arabulucuya başvurabilecekler. Peki, Arabuluculuk Yasası nedir? Neleri kapsıyor? Ayrıntılar haberimizde...
ARABULUCULUK YASASI NEDİR?
Yeni yasaya göre, mülk sahibinin haklı bir nedeni olmadan kira sözleşmesi süresi dolmadan kiracıyı tahliye etmesi mümkün değil. Kiranın ödenmemesi durumunda, noter aracılığıyla ödeme için ihtar gönderilir ve ardından 30 gün beklenir. Bu süre sonunda, tahliye için dava açma veya icra takibi yoluna gidilebilir. Ancak, 1 Eylül itibarıyla, dava açmadan önce arabulucuya başvurarak tahliye talebinde bulunmak da mümkündür. Ayrıca, ev sahibi bilgisi dışında yapılan yıkım, esaslı tadilat veya sözleşmeye aykırı durumlar varsa, sözleşme süresi dolmadan tahliye istenilebilir. Sözleşme süresi uzatılan durumlarda, sözleşme kendiliğinden yenilenir.
Borçlar Kanunu'na göre, kira sözleşmelerinin uzama süresi en fazla 10 yıl olarak sınırlanmıştır. Bu sürenin sonunda, mal sahibinin haklı bir gerekçe sunmasına gerek olmadan kiracısını tahliye etme hakkı bulunmaktadır. Bu durumda, tahliye davası açma işlemine gerek kalmaz, ancak mal sahibinin en az 3 ay önceden ihtarname göndermesi gerekmektedir.
Depozito bedeli, kira tutarının 3 aylık miktarını aşamaz ve bu miktar, kiracı tarafından ev sahibinin onayı olmadan herhangi bir şekilde çekilemez. Ayrıca, bu depozito tutarı, bir banka hesabına yatırılmalı ve üzerine şerh düşülerek vadeli bir tasarruf hesabında tutulmalıdır. Kiracının mülkü boşaltması durumunda, depozito bedelini tam olarak geri alabilmesi için hiçbir borcu kalmamalı ve evde normal eskime dışında herhangi bir hasar olmamalıdır.
Kira ilişkilerinde dikkate alınması gereken önemli hususlar bulunmaktadır. İşte bu konuda bilinmesi gerekenler:
-Kira sözleşmesi mutlaka yazılı olarak yapılmalıdır, sözlü sözleşmelere güvenilememelidir.
-Ayrıca, kira sözleşmesi imzalandığında, meskenin DASK (Doğal Afet Sigortaları Kurumu) poliçesi de alınmalıdır.
-Elektrik, su, doğalgaz gibi genel abonelik hizmetleri kiracı tarafından yürütülmelidir.
-Kiracı, asla boş tahliye taahhüdü vermemelidir.
-Emlak işletmeleri ile yapılan kira sözleşmelerinde "kiralamaya aracılık sözleşmesi" düzenlenmesi önemlidir.
-Borçlar Kanunu'nun 347. Maddesi uyarınca, kiracı, sözleşmenin sona ermesinden en az 15 gün önce noter kanalıyla yazılı bildirimde bulunarak kira sözleşmesini sona erdirebilir. Kiracı, evden ayrılacağını bildirmezse, kira sözleşmesi otomatik olarak 1 yıl daha uzatılmış kabul edilir. Bu nedenle bildirim süresine dikkat etmek önemlidir.