Arap komutandan PYD ve SDG'nin maskesini düşüren itiraf

PKK’nın Suriye uzantısı PYD, ABD’nin kendisine sunduğu silah ve lojistik imkanlarını paylaşmayı vadederek, Arap savaşçılardan oluşan bazı küçük grupları 12 Ekim 2015’te Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adı altında bir araya getirmişti. Yönetimi tümüyle PYD’de SDG’ye ABD yardımları hızla artmış, Suriye’nin Türkiye sınırındaki toprakların büyük bölümünü ele geçirip Fırat Nehri’nin batısına geçmişti. PYD, Arapların yaşadığı topraklara da yayılabilmek için “SDG” maskesini kullanmaya devam ediyor. Fırat Kalkanı Operasyonu’nun ardından SDG’den ayrılan Et-Tahrir Tugayı Komutanı Abdulkerim el-Ubeyd, SDG’nin tamamen PKK’nın kontrolünde olduğunu anlattı.

Meşruiyet kılıfı

SDG’de yönetici olmasına rağmen hiçbir söz hakkı olmadığına dikkati çeken Ubeyd, şunları söyledi: “PKK, SDG üzerinde hakim durumda, kararları örgüt alıyor. SDG içindeki grupların çoğu sadece görüntüde var. PKK hem SDG hem de PYD’ye hakim. SDG, PKK’nın ayrılıkçı hedeflerini gizlemek ve işgal ettiği topraklarda meşruiyet kazanmak için kullandığı bir kılıftan ibaret.”

PKK denetiminde

SDG’ye aitmiş gibi görünen finans ve silah depoları gibi birimlerin tamamen PKK’nın yönetiminde bulunduğunu dile getiren Ubeyd, önemsiz noktaların ise diğer örgütlere bırakıldığını belirtti. Ubeyd, SDG içindeki Arap unsurlardan Es-Sanadid Güçleri ile Et-Tahrir Tugayları’nın ikinci plana itildiğini ve Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü DAEŞ’ten kurtarılmasına yardımcı oldukları topraklardan kovulduğunu ifade etti. Ubeyd, SDG içindeki Ceyşul Süvvar’ın (Devrimciler Ordusu) da isimden ibaret olduğunu ifade etti. SDG’li gibi görünen PKK’lı komutanların Suriye’de etnik bir yönetim kurup ardından Türkiye’ye yönelmek istediklerini anlatan Ubeyd, şunları söyledi:”Ülkenin kuzeyinde kantonlar kurup önce Suriye Kürdistanı inşa etmeyi, ülkedeki durumun istikrar kazanmasından sonra da Türkiye’ye yönelerek Büyük Kürdistan projesini hayata geçirmek istediklerini açıkça söylediler.” Ubeyd, Kürtlerin yaşadığı bölgelerden toplanan çok sayıda gencin silahlı eğitim almak üzere Türkiye’deki dağlara gönderildiğini anlattı.

ARAPLAR TEHCİR EDİLDİ

Fırat’ın batısındaki PYD/PKK varlığına ilişkin bilgiler veren Ubeyd, “PYD güçlerinin Menbiç’ten Fırat’ın doğusuna çekildiği yönündeki bilgiler doğru değil” dedi. Ubeyd, PYD-PKK’nın SDG adı altında Araplara karşı izlediği politikayı ise şöyle ifade etti: “PYD’nin kontrolü altındaki bölgelerde ihlaller gerçekleşiyor. Bu bölgelerdeki Araplar dünyada bir benzeri daha görülmemiş bir tehcire maruz kaldı. Rakka ve Haseke’de halkı tehcir edildi. Çalıntı mal ticareti bölgede yaygınlık kazandı.”

Kürtlere zulüm

PYD’ye bağlı silahlı güçlerin, Suriye’nin Haseke iline bağlı Tıl Temer ve Cewadiye kasabalarındaki Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ofislerini kapatıp, 9 kişiyi alıkoyduğu bildirildi. IKBY ENKS Erbil Ofisi Temsilcisi Halid Ali, “PYD’ye bağlı silahlı güçler, Haseke kentine bağlı Tıl Temer’deki ENKS ofisini basıp, kapısına kilit vurdu. Cewadiye kasabasında ise ENKS üyesi 9 kişi yaka paça alıkonuldu” dedi. IKBY Başkanı Mesut Barzani de PYD’nin Suriye’nin kuzeyindeki baskılarını eleştirerek, “PYD, PKK’nın siyasetini uyguluyor” açıklamasını yapmıştı.

Kandil yönetiyor

Kantonların başında PKK’nın Kandil Dağı’ndaki kadrolarından gelmiş isimlerin bulunduğunu ifade eden Ubeyd, şunları kaydetti: “PYD’nin kontrolündeki bölgelerin çoğu Kürt bölgesi değil. Örgütün girdiği çatışmalarda evlatlarını kaybeden pek çok Kürt aile de Kandil’den birinin gelip kendilerini yönetmesinden rahatsız.”

Cerablus'ta hastane vurduk

Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında terör örgütü DAEŞ’ten temizlenen Cerablus’ta, Sağlık Bakanlığı tarafından hastaneye dönüştürülen atıl durumdaki okul binasında sağlık hizmeti verilmeye başlandı. Girişine, “Sağlık Bakanlığı Cerablus Hastanesi” yazılı tabelanın asıldığı, 40 yataklı, 80 personelin görev alacağı merkezde hasta kabul edilmeye başlandı.