Ardan Zentürk bir yıl önce öngörmüştü

Bir yıl öncesinden "uyarı" yazısı: ‘Rus ruleti’ şarjörlü tabanca ile oynanmaz

Suriye'nin İdlib kentinde Rusya destekli Esed rejimi unsurlarınca yapılan topçu atışı neticesinde 6 asker şehit oldu.

Saldırının ardından rejim güçlerinin bulunduğu mevzilere misliyle karşılık verilirken Türkiye saldırı nedeniyle Rusya'ya da sert tepki gösterdi.

Bugün, Türk ve Rus askerleri tarafından, Suriye'nin Ayn el Arap bölgesinde yapılması planlanan devriye iptal edildi.

Ancak, Rusya ile yaşanan bu yeni kriz konusunda tam bir yıl önce gelen bir uyarı vardı. Star gazetesi yazarı Ardan Zentürk bugünleri bir yıl öncesinden öngörerek şu yazıyı kaleme almıştı;

* ‘Rus ruleti’ şarjörlü tabanca ile oynanmaz

İnsan hayatı üzerine kumar oynanır mı, eğer tüm yaşam çıkışları kapanmış ve şiddet sarmalında derin bir kuyunun içine çekiliyorsanız, evet. Zaten, “Rus ruleti” dediğimiz ölümcül kumar da, Çarlık Rusya’sının yıkıldığı, Sovyet Devrimi’nin yükseldiği büyük kaos yılı, 1917’de, cephedeki Rus komutanlar arasında yaygın bir oyun (!)..

Toplu bir tabanca ve en az iki kişiye ihtiyaç var, altılı mermi yuvasına bir mermi yerleştirip döndürüyor, sonra kendi kafanıza sıkıyorsunuz. Tutmadıysa silah el değiştiriyor, biri ölene kadar…

“Rus ruleti” tanımını Fransız asıllı İsviçreli macera romanları yazarı George Surdez’in aynı başlığı taşıyan bir kısa öyküsüne borçluyuz…

Kurtuluş şansı kaba bir hesaplamayla 6’da 1… Aynı oyunu şarjörlü bir tabanca ile oynayabilir misiniz, hayır. Namluya sürülen merminin beyninizi dağıtacağı kesindir…

Moskova’da dün gerçekleşen Erdoğan-Putin buluşmasından önce Rus Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova tarafından yapılan açıklama, Türkiye’nin şarjörlü bir tabanca ile Rus ruleti oynamaya zorlandığı izlenimi oluşturdu.

- Türkler’e bir şey dikte etmeyeceksin

Türkiye’nin Amerikan emperyalizmi ile uzlaşmaz çelişki yaşaması, Rusya’ya, Ankara’ya dönük “dikte edici” strateji oluşturma hakkı verir mi, hayır!..

Rusya’nın bu aşamada yapacağı tarihi hata, Türkiye’de, “Biz FETÖ ve PKK nedeniyle Amerika-İsrail ittifakı ile mücadele ederken, Rusya’da üzerimizde baskı oluşturacak manevra alanları arayışında” düşüncesi uyandırmaktır.

Türkiye, yüz yıllık hesaplaşma içinde olduğunu biliyor…

Neo-con/Siyonist lobinin yönlendirdiği Amerikan-Avrupa ittifakına karşı büyük bir beka mücadelesi verdiğinin bilinciyle hareket ediyor…

Ama bu ortam, Rusya’ya, Türkiye üzerinde baskıcı ve yönlendirici politikalar geliştirmesi hakkını aslı vermez!..

Erdoğan-Putin dostluğundaki tılsım, her iki liderin de benzer güçlerin ağır baskısı altında olduklarını fark etmeleri ve “eşit zeminli” işbirliği/mutabakatı geliştirmeleridir.

Bu zemini bozacak her zorlama, 1945 yılında dönemin Sovyet lideri Stalin’in Türkiye’den toprak talep etmesine benzer, her iki taraf açısından da tamiri çok zor bir zemin doğurur.

Ne demişti, 1957 yılındaki Komünist Partisi toplantısında dönemin Sovyet lideri Kruşçev karşısına oturttuğuStalin’in kadrosuna: Almanları yenince gözünüz döndü, verdiğiniz bir notayla, Türklerin Çanakkale Boğazı’nı, Kars ve Ardahan’ı vereceğini mi sanıyordunuz, dost bir ülkeyi kaybettirdiniz, onları NATO’ya sürüklediniz, şimdi oradaki Amerikan üsleriyle birlikte yaşıyoruz.

- Zaman içinde yollar ayrılabilir mi?..

Zaharova’nan açıklamaları, Rusya’nın Türkiye’ye karşı Suriye’de iki emrivaki hazırlığı olduğu gösterdi: 1- İdlib’deki El Kaide yanlısı Heyet Tahrir Şam’a her an müdahale edebilir, Türkiye açısından çok hassas bölgenin dağılmasına neden olabilirim, 2- Amerika’nın çekilmesinden sonra Baas rejimi-PKK anlaşmasını zorlar, bölgenin PKK üzerinden Şam’a bağlanmasını zorlayabilirim.

Moskova, günlerdir her açıklamasına iliştirdiği bu politikasında kararlılık gösterirse, Türkiye ile yolları ayrılabilir mi, evet.

Türkiye’nin İdlib’e dönük bir müdahale, bu müdahale sonucunda ılımlı muhalif grupların ezilmesi ve yeni göç sorunun doğmasına karşı koyacağı açıktır. Suriye’nin kuzeyindeki bir PKK varlığı, hangi bayrak altında ve ne tür bir anlaşma ile olursa olsun, Türkiye açısından kabul edilebilir bir konu değildir.

Bunları kabul ettiğimiz takdirde, şarjörlü tabanca ile Rus ruleti oynamış oluruz, tetiği çekmemizle beynimizin dağılması bir olur, kurtuluşu da yoktur.

Bir noktayı net söylemekte yarar: Türkiye, Amerika liderliğindeki emperyalizme karşı mücadele verirken bir başka hegemonyacı gücün kanatlarının altına sığınmayı asla düşünmüyor. Yolumuz tam bağımsız Türkiye, yani kuvvayı milliye yoludur.

NOT: Bu yazı, Erdoğan-Putin buluşması sürerken yazıldı. Yapılacak açıklamalara göre değiştirmeyeceğim. Umarım Moskova’dakiler yükselen kaygılarımızı haklı çıkaracak işler yapmamış olurlar. (A.Z)

 

GÜNÜN VİDEOSU

Dilan Polat'ın hayranı pes dedirtti: Cezaevine girdiğinizde kalp krizi geçirdim!

Dilan Polat cezaevine girince kalp krizi geçirdiğini söyleyen hayranı, Polat ile bir araya gelince ağladı.