Arınç: KHK'lılar dağa mı çıksın!
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, Kanun Hükmünde Kararnameler nedeniyle "mağdur olduğunu" öne süren kişilere verdiği desteği yineledi. Daha önce "KHK uygulamaları bir faciadır" açıklamasında bulunan Arınç bu kez de konuyla ilgili Saadet Partisi'nin yayın organında "KHK'lılar dağa mı çıksın" eleştirisini yaptı
Gazeteci Kemal Öztürk'ün Youtube kanalında Kanun Hükmünde Kararnameler konusunda yaptığı açıklamaları nedeniyle uzun süre gündemde kalan Bülent Arınç bir kez daha küllenen bu tartışmayı alevlendirecek demeçler verdi.
Bir süre önce KHK'lılar hakkında kullandığı "KHK uygulamaları bir faciadır" ifadeleri nedeniyle eleştiri oklarını üzerine toplayan Arınç'a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da çok sert tepki göstermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arınç'ın tartışma yaratan "KHK uygulamaları bir faciadır" demeci hakkında; "Esefle karşıladım" değerlendirmesinde bulunmuştu.
SAADET PARTİSİ'NİN YAYIN ORGANINA KONUŞTU
Bülent Arınç dün de Saadet Partisi'nin televizyonu TV5'e bir röportaj vererek yine çok tartışılacak ifadeler kullandı.
Kendisine KHK'lılar konusunda başvurular geldiğini, bu başvurulara "15 Temmuz" kriteri uyguladığını belirten Arınç, "15 Temmuz darbedir" diyemeyenlerle görüşmeyi sonlandırdığını vurguladı.
Ancak 15 Temmuz'un darbe olduğunu kabul eden ve KHK konusunda "mağdur olduğunu" savunan kişilerin dertlerini dinlediğini belirten Arınç, “Yurt dışına çıkamıyor, pasaportuna el konulmuş. Kimse de iş vermiyor, ben isyan ediyorum, bu adam dağa mı çıksın yani” dedi.
YENİ PARTİLER
AK Parti'den ayrılarak parti kuran ve parti kurma çalışması yapan eski mesai arkadaşlarının durumlarına da değinen Arınç, bu kişilere "hain" yaftası vurulmaması gerektiğini savundu.
Arınç, "Yeni parti kuranlara hain demek çok yanlış olur. Bunu yapmamak lazım. Onların da bir hukuku var. Onlar bugüne kadar bizim hukukumuzu nasıl gözettiyse bizim de gözetmemiz lazım. Şahıslarla ilgili eleştiriye girmemek lazım. Trollerin, troliçelerin ağzı ile hain denecek kadar bu insanlara hakaret edilmesi çok yanlış olur. Birlikte olduğumuz dönemlere ait suçlamalar yapılırsa onlar da meşru müdafaa haklarını kullanırlar. Mahrem kalması gereken konuları kendilerini savunmak adına konuşabilirler. Bu da testiyi çatlatır. İki tarafa da zararı olur. Davutoğlu ve Babacan'ın şahsına bir şey söylemek bize yakışmaz. Cama taş atınca karşılığı olur." ifadelerini kullandı.
OSMAN KAVALA'NIN DURUMU
15 Temmuz darbe girişiminden önce Türkiye'ye gelerek Büyükada'da bir otele yerleşen ve gizli toplantılar yapan CIA eski danışmanı Henry Barkey hakkındaki iddialara da değinen Bülent Arınç, Barkey-Osman Kavala ilişkisine dair de çok tartışılacak sözler sarf etti.
Arınç, Barkey ve Soros isimlerinin darbe altyapısını hazırlamak için çalıştığı yönündeki iddialar üzerine şu ifadeleri kullandı;
"Soros'un Türkiye temsilcisi Can Paker idi. Onun araştırmalarını done olarak kullanırdık. Can Paker bana belki 5 defa gelmiştir, Etyen Mahçupyan ile birlikte. Soros o zaman baştacımızdı. Bir kısım insanların Sorosçu diye suçlanması yanlış. Kendimize saygımız olmalı.
Refah Partisi zamanında Henri Barkey bizim için muteber bir adamdı. Ak Parti kuruluşunda da geldi. O zaman da muteberdi. Bizim toplantımıza gelmesi nasıl suç değilse, Osman Kavala ile görüşmesi de suç olarak gösterilmemesi lazım."