Arınç kritik görüşmeye ilişkin sessizliğini bozdu!
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile geçen hafta AK Parti Genel Merkezi'nde görüşmüştü. Erdoğan’la güncel konular üzerine konuştuklarını belirtip ayrıntı vermeyen Bülent Arınç, sessizliğini bozdu.
Vatan gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik, bugünkü yazısında “Bülent Arınç ile dün öğleden sonra bir telefon röportajı yaptım” diyerek görüşmesini aktardı.
İşte Arınç’ın sorulara verdiği yanıtlar…
"- Sayın Arınç merhaba, nasılsınız, neler yapıyorsunuz?
Çok şükür, hamdolsun... Ofisimdeyim. Gelen giden dostlarımızla görüşüyoruz. Eski dostlar geliyorlar. Biraz da bu son olaylar sebebiyle tabii, insanlar, gözü yaşlı, sevinerek geliyorlar.
- Önce sizin geçen Salı Cumhurbaşkanı ile görüşmeniz, sonra da iki gün önce (Cumartesi) Abdullah Gül’ün aday olmayacağı açıklaması...
Bizim görüşmemize dair bazı haberler çıktı, yazılar yazıldı ama onlar da doğrusu pek gerçeği yansıtmıyor. Tayyip Bey’in özel olarak şöyle oldu, böyle oldu demeyeceğini ben tahmin ediyorum. Ben de zaten hiç konuşmam. Ama güzel bir görüşme olunca, meslektaşlarınız da herhalde böyle oldu demişlerdir diye tahmin ediyorum.
BAŞKAN YARDIMCILIĞI TEKLİFİ YOK
- Görüşmenizde, Erdoğan’ın size başkan yardımcılığı teklif ettiği doğru mu?
Hayır, hayır... Böyle bir şey benden de gitmedi, ondan da gelmedi. Biz tamamen son gelişmeler ve Abdullah Bey’in adaylığı konusunu görüştük. O noktada da kanaatlerimi çok açık ifade ettim. Kendisi de bundan mutlu oldu. Çıkınca da aynı kanaatlerimi söyledim.
- Pekiyi, Cumhurbaşkanı’nın sizden Abdullah Bey ile görüşmeniz yönünde bir isteği oldu mu? Ya da sizin böyle bir temasta bulunma yani bir anlamda ikisi arasında bir mekik diplomasisi yürütme, tabiri caizse bir arabuluculuk yapmak gibi bir öneriniz?
Hayır, hayır... Ben kendi kanaatlerimi ifade ettim sadece. Ondan da mutlu oldu. “Zaten sizden de bunu beklerdim” dedi.
- Pekiyi, Abdullah Gül ile bir temasınız oldu mu bu süreçte?
Hayır. Hiç görüşmemiz olmadı.
- Olmadı mı?..
Beklentinin aksine hiçbir görüşme olmadı. Ben buna da ayrıca üzüldüm. Beni davet edip, “Konuyu istişare edelim” dese yine bunları söyleyecektim belki ama istişare etmiş olacaktık.
- Bu yönde bir bekletiniz vardı yani...
Yani tabii... Yıllarca her konuda istişare ettiğiniz bir insan... Ben şöyle tahmin ettim; dedim ki herhalde (adaylığa) “Hayır” diyecek, beni yormak istemiyor. Ama sonra iş ilerledi, başkalarıyla da görüştüğünü bir şekilde duydum. Bu sefer de, herhalde “Evet” diyecek de (aday olacak) ondan sonra bana bir nevi sürpriz yapacak diye düşündüm. Bu ihtimallerin ikisi de doğru değil, ikisi de hoş değil. Aramızda bu kadar hukuk varken, böyle önemli bir konuda “Ağabey ne diyorsun” demesini şahsen beklerdim. Olmadı... Takdir onun tabii ama ben bu kanaatimi (aday olmaması yönündeki görüşünü) çok eskiden beri taşıyorum. O yüzden, Cumhurbaşkanımız davet edince, rahatlıkla kendi kanaatlerimi ifade ettim. Kucaklaştık, çıktım.
- Kayıtlara tam olarak geçmesi için soruyorum; Bahsettiğiniz, Abdullah Bey ile Tayyip Bey’in rakip olmaması gerektiği yönündeki kanaatiniz değil mi?
Gayet tabii, gayet tabii...
ŞİMDİ DAHA RAHAT OLDU AMA…
- Sayın Arınç, tamam aktif siyasette değilsiniz ama bunca yılın tecrübesiyle, muhalefetteki durum hakkındaki yorumlarınızı da rica edeceğim. Ana Muhalefet Partisi’nde henüz aday belirlenmedi. Diğer tarafta İyi Parti’de Meral Akşener aday... Ne dersiniz bu tabloya?
Hiçbir şey demem... Hoş bir tablo değil, kazanacak bir tablo da değil. Buradan hiçbir şey çıkmaz. Buradan ancak milletvekili seçiminde bir ittifak yaparlarsa bir şey çıkar. Ordan menfaat elde ederler. Yoksa Tayyip Bey’in karşısında hangisi olursa olsun ikinci tura kalacak gücü yok. Tayyip Bey bu işi birinci turda alacak, öyle görüyorum. Şimdi daha rahat oldu ama Abdullah Bey de olsa yine Tayyip Bey kazanırdı. Belki farklı güçler devreye girerdi ama yine kazanırdı. Yani yazı da gelse, tura da gelse Tayyip Bey kazanır.