Aşık Veysel'in ayakkabı hikayesi!

Aşık Veysel ayakkabı hikayesi! Tarihte bugün, 25 Ekim 1894'te Aşık Veysel Şatıroğlu dünyaya geldi. Doğum gününün yıl dönümünde sevenleri tarafından hatırlanan ve anıları araştırılan Aşık Veysel'in hiç şüphesiz akıllara gelen ilk anısı olan eşi ile yaşadığı ayakkabıya para koyma hikayesini sizler için haberimize taşıdık. Aşık Veysel ayakkabı hikayesi! Eşinin ayakkabısına neden para koydu? Detaylar haberimizde...

Aşık Veysel ayakkabı hikayesi! Tarihte bugün, 25 Ekim 1894'te Aşık Veysel Şatıroğlu dünyaya geldi. Doğum gününün yıl dönümünde sevenleri tarafından hatırlanan ve anıları araştırılan Aşık Veysel'in hiç şüphesiz akıllara gelen ilk anısı olan eşi ile yaşadığı ayakkabıya para koyma hikayesini sizler için haberimize taşıdık. Aşık Veysel ayakkabı hikayesi! Eşinin ayakkabısına neden para koydu? Detaylar haberimizde...

Aşık Veysel'in ayakkabı hikayesi!

AŞIK VEYSEL'İN AYAKKABI HİKAYESİ!

Aşık Veysel, Sivas’ın Şarkışla’ya bağlı bir köyü olan Sivrialan köyünde dünyaya gelmiştir. Aşık Veysel hayata geldiğinde sağlıklı bir çocuktur fakat daha sonraları geçirdiği kazalar ve hastalıklar yüzünden gözlerini kaybeder. Aşık geleneğinin en büyük temsilcilerinden sayılan bu halk ozanı yazdığı türküler ve söylediği sözlerle ülkemizin kalbinde yer etmiştir. “Benim sadık yarim kara topraktır”, Güzelliğin on par’ etmez, Bu bende ki meşk olmasa”, “Uzun ince bir yoldayım” ve “Atatürk’e ağıt” gibi bir çok türküsü vardır. Yazının sonunda onun tüm türkülerini paylaşacağım fakat öyle bir hikaye var ki tüylerinizi diken diken edecek ve bu büyük aşığın yüce gönlünü bizlere gösterecek. Sunay Akın’ın anlatımıyla da sizi gerçekten duygulandıracak.

Hikaye şöyle;

Aşık Veysel evli olduğu zamanlarda eşi başka bir adama aşık olur ve kaçmaya karar verir.

Gece uyumak için yataklarına girdikten sonra eşi kalkar, bohçasını da aldıktan sonra pabuçlarını giyer ve ardına bakmadan kaçmaya başlar.

Biraz aradan sonra ayağına bir şeyin vurduğunu fark eder.

Pabuçlarını çıkarttığında gördüğüne inanamaz.

Aşık Veysel’in tüm parası oradadır. kaçacağını anlayıp sahip olduğu her şeyi eşine bırakmıştır.

Ayrıca parayla beraber bir kağıt bulur ve o kağıtta şu yazar ;

“Al bu para ananın ak sütü gibi helal olsun, gittiğin yerde kendini ezdirme.

Bir de güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa … ”

Sunay Akın’dan dinleyelim birde bu hikayeyi gerçekten duygu dolu bir anlatım…

AŞIK VEYSEL KİMDİR?

Veysel Şatıroğlu veya lakabı ile Âşık Veysel (d. 25 Ekim 1894; Şarkışla, Sivas - ö. 21 Mart 1973; Sivrialan, Sivas), Türk halk ozanı. Avşar boyunun Şatırlı obasına mensuptur.

Hayatı
Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Annesi Gülizar, babası "Karaca" lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi. Veysel'in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi. Ardından Veysel de yedi yaşında aynı hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybetti. Kendi anlatımına göre:

« Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım... Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan. »

Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı. 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanıştı. Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başladı.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970'li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Şarkışla'da her yıl adına şenlikler yapılır.

Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı.1973 yılında akciğer kanseri sonucunda vefat etti. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.

Hatırası
2014 yılının Kasım ayında Devlet Opera ve Balesi Âşık Veysel'in ölümünün 41. yılı anısına onun türkülerinden yola çıkılarak hazırlanan, tek perdelik dans tiyatrosu "Dostlar Beni Hatırlasın" sahneye konulmuştur. 17 Kasım 2014 yapılacak prömiyere onur konuğu olarak Âşık Veysel'in kızı ve torunlarının katılacağı açıklanmıştır. Gösterinin rejisörlüğünü İhsan Bengier yaparken, Almula Ersoy, Ayşegül Aydemir, Deniz Alp, Sevim Başol ve Müge Gündüz gibi isimler rol almıştır.

Eserleri
Anlatamam derdimi (5:24)
Arasam seni gül ilen (4:18)
Atatürk'e ağıt (5:26)
Beni hor görme (2:46)
Beş günlük Dünya (3:58)
Bir kökte uzamış (4:55)
Birlik destanı (1:42)
Çiçekler (3:05)
Cümle âlem senindir (6:44)
Derdimi dökersem derin dereye (4:51)
Dost çevirmiş yüzünü benden (3:12)
Dost yolunda (4:43)
Dostlar beni hatırlasın (6:02)
Dün gece yar eşiğinde (4:28)
Dünya'ya gelmemde maksat (2:43)
Esti bahar yeli (2:41)
Gel ey âşık (5:35)
Gonca gülün kokusuna (5:24)
Gönül sana nasihatim (6:40)
Gözyaşı armağan (3:32)
Güzelliğin on para etmez (4:31)
Kahpe felek (2:58)
Kara toprak (9:25)
Kızılırmak seni seni (4:58)
Küçük dünyam (5:17)
Murat (5:13)
Ne ötersin dertli dertli (3:05)
Necip (3:16)
Sazım (6:02)
Seherin vaktinde (5:01)
Sekizinci ayın yirmi ikisi (4:43)
Sen Bir Ceylan Olsan (3:34)
Sen varsın (4:01)
Şu geniş Dünya'ya (7:27)
Uzun ince bir yoldayım (2:23)
Yaz gelsin (3:02)
Yıldız (Sivas ellerinde) (3:16)

Aşık Veysel'in ayakkabı hikayesi! ile ilgili etiketler aşık veysel ayakkabı hikayesi eşiyle hikayesi ayakkabıya para koyma
GÜNÜN VİDEOSU

Suudi Arabistan'da düzenlenen bir müzik festivalinde Kabe'ye büyük saygısızlık!

Suudi Arabistan'da düzenlenen Riyad Festivali'nde Kabe maketinin dekor olarak kullanılması büyük tepki çekti. Eski Diyanet İşleri Başkanı Görmez olayın fecaat olduğunu vurgulayarak, Suud ulemasının sessizliğini eleştirdi.