Aşık Veysel kimdir?

Türk halk müziğinin efsane ismi Âşık Veysel'in bugün 45. ölüm yıl dönümü. Eserleri ile herkesi etkileyen halk ozanı ölüm yıl dönümünde sevenleri tarafından anılıyor. Hayatını merak edenler ise merakla araştırmaya başladılar. Peki halk ozanı Aşık Veysel kimdir? Eserleri nelerdir? Detaylar haberimizde...

Küçük yaşta geçirdiği çiçek hastalığı yüzünden iki gözünü de kaybeden Âşık Veysel, eserleri herkes tarafından hayranlıkla dinleniyor. Halk ozanı Aşık Veysel'in bugün ölümünün 45.yıl dönümünde sevenleri tarafından anılıyor. Aşık Veysel kimdir? Eserleri nelerdir? Merak edilen soruların cevapları detayları ile haberimizde...

cats_3

Veysel Şatıroğlu veya lakabı ile Âşık Veysel 1894 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi.Annesi Gülizar, babası "Karaca" lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi. Veysel'in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirdi.[1]Ardından Veysel de yedi yaşında aynı hastalıktan dolayı iki gözünü de kaybetti.

Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı. 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanıştı. Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başladı.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970'li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Şarkışla'da her yıl adına şenlikler yapılır.

Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk şiirlerinde iç içeydi. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Şiirleri, Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplandı.1973 yılında akciğer kanseri sonucunda vefat etti. Ölümünden sonra Bütün Şiirleri (1984) adıyla eserleri tekrar yayınlandı.

HATIRASI

2014 yılının Kasım ayında Devlet Opera ve Balesi Âşık Veysel'in ölümünün 41. yılı anısına onun türkülerinden yola çıkılarak hazırlanan, tek perdelik dans tiyatrosu "Dostlar Beni Hatırlasın" sahneye konulmuştur. 17 Kasım 2014 yapılacak prömiyere onur konuğu olarak Âşık Veysel'in kızı ve torunlarının katılacağı açıklanmıştır. Gösterinin rejisörlüğünü İhsan Bengier yaparken, Almula Ersoy, Ayşegül Aydemir, Deniz Alp, Sevim Başol ve Müge Gündüz gibi isimler rol almıştı
eserleri
Anlatamam derdimi (5:24)
Arasam seni gül ilen (4:18)
Atatürk'e ağıt (5:26)
Beni hor görme (2:46)
Beş günlük Dünya (3:58)
Bir kökte uzamış (4:55)
Birlik destanı (1:42)
Çiçekler (3:05)
Cümle âlem senindir (6:44)
Derdimi dökersem derin dereye (4:51)
Dost çevirmiş yüzünü benden (3:12)
Dost yolunda (4:43)
Dostlar beni hatırlasın (6:02)
Dün gece yar eşiğinde (4:28)
Dünya'ya gelmemde maksat (2:43)
Esti bahar yeli (2:41)
Gel ey âşık (5:35)
Gonca gülün kokusuna (5:24)
Gönül sana nasihatim (6:40)
Gözyaşı armağan (3:32)
Güzelliğin on para etmez (4:31)
Kahpe felek (2:58)
Kara toprak (9:25)
Kızılırmak seni seni (4:58)
Küçük dünyam (5:17)
Murat (5:13)
Ne ötersin dertli dertli (3:05)
Necip (3:16)
Sazım (6:02)
Seherin vaktinde (5:01)
Sekizinci ayın yirmi ikisi (4:43)
Sen Bir Ceylan Olsan (3:34)
Sen varsın (4:01)
Şu geniş Dünya'ya (7:27)
Uzun ince bir yoldayım (2:23)
Yaz gelsin (3:02)
Yıldız (Sivas ellerinde) (3:16)
Not: Parantez içindekiler eserlerin süreleridir.

TÜRK HALK MÜZİĞİ

Türk halk müziği, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde farklı ağızlar ve formlarda söylenen Türkçe yöresel etnik müziklerin tümü. Yapısal olarak folklorun bir parçası olan Türk halk müziği (kısaca THM), sözlü halk müziği ve sözsüz halk müziği olmak üzere ikiye ayrılır. Sözlü halk müziğine genel olarak türkü adı verilir. Sözsüz halk müziği ise düzenli yöresel çalgı ezgileridir. Klasik Türk halk müziği, çeşitli yörelerden derlenmiş birçoğu anonim olan türkülerden ve sözsüz halk müziklerinden oluşur, anonim eserlerin sözü ve bestesinin kime ait olduğu bilinmez ve yöreye mâl olmuştur. Modern Türk halk müziği ise, 1970'li yıllardan sonraki dönemde eski yöresel müzik kalıpları örnek alınarak oluşturulmuş, sözü ve bestesi belli olan halk müzikleridir. Türk halk müziği, halk oyunları ve halkbilim ile de yakından ilgilidir. Bunun dışında genel karakteristiğine göre; bektaşi, halay, teke, zeybek gibi türlere ayrılır. Ayrıca il bazında türküler kategorilendirilmiştir.

TÜRLERİ

Türk Halk Müziği örnekleri genelde sözlü olmakla beraber, sözsüz dans müziklerini de içerir. Halk türkülerinin ölçülü olanına kırık hava, ölçüsüz olanına uzun hava denir. Uzun havalar Anadolu'nun değişik bölgelerinde bozlak, Türkmani, maya, hoyrat, divan, ağıt gibi adlarla anılır. Bunlar genellikle Karacaoğlan, Emrah, Ruhsati, Sümmani ve daha birçok bilinen halk ozanının deyişleri üzerine yakılmıştır. Kırık havalar ise koşma, yiğitleme, güzelleme, taşlama, ninni ve daha başka adlar altında kümelenir. Bunlar da genellikle gurbet, ayrılık, sıla hasreti, ölüm, askere gidiş, yiğitlik, düğün, çocuk sevgisi, kız kaçırma gibi köye has toplumsal bir olayı konu alır, sadelik, içtenlik, duygululuk gibi özellikler gösterir yerel renkler taşır. Türk Halk Müziği'nin melodi yapısı incelendiğinde bu melodilerin ses genişlikleri bakımından bir oktav (sekiz ses sınırı) tamamlayan dizi ve tonaliteyi kesin şekilde belirtmeyen ikili ile beşli aralıkları içinde yaratılmış olduğu görülür. Bununla birlikte dizi ve tonaliteyi belli eden sekizli ve daha geniş sınırlı melodiler de çoktur. Basit ve birleşik ölçülerden başka aksak ölçüleri içeren Türk Halk Müziği, ezgiler ve formlardan oluşur.

Aşık Veysel kimdir? ile ilgili etiketler aşık veysel 45ölüm yıl dönümü kimdir
GÜNÜN VİDEOSU

Suudi Arabistan'da düzenlenen bir müzik festivalinde Kabe'ye büyük saygısızlık!

Suudi Arabistan'da düzenlenen Riyad Festivali'nde Kabe maketinin dekor olarak kullanılması büyük tepki çekti. Eski Diyanet İşleri Başkanı Görmez olayın fecaat olduğunu vurgulayarak, Suud ulemasının sessizliğini eleştirdi.