"Aşıya bel bağlamayalım, solunum cihazı üretelim"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Savaşçı'dan koronavirüsle mücadele noktasında önemli uyarılar geldi. Vatandaşlardan açıklanan tedbirlere uyulmasını isteyen Savaşçı, çalışmaları devam eden aşıya bel bağlanmamasını istedi. Yapılan ilaç çalışmaları ile ilgili de bilgiler veren Doç. Dr. Savaşçı, beyaz eşya üreticilerine seslenerek, önümüzdeki günlerde vakaların artması ile birlikte ihtiyaç duyulacağını belirttiği solunum cihazlarının üretilmesine yoğunlaşılmasını istedi.
Habertürk'te Veyis Ateş ile Ana Haber'e konuk olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Savaşçı, koronavirüs ile mücadele noktasında önemli bilgiler verirken, önümüzdeki sürece ilişkin kritik uyarılarda bulundu.
Doç. Dr. Savaşçı ilk olarak virüsle ilgili yeni bir bulguya ait bilgiyi paylaşarak sözlerine başladı.
Kovid-19'un bir başka koronavirüs türü olan Sars'tan 4 kat daha sıkı akciğerlerde tutunduğunun tespit edildiğini söyleyen Savaşçı, "Reseptörlere 4 kat tutunabildiği için dünyada salgına dönüştü. Çünkü daha kolay bulaştığı ve daha sıkı tutunduğu için akciğer hücrelerini daha fazla tahrip edebiliyor. Sars 2002'de 8 bin vakayı etkilemiş ve 800 kişi ölmüştü. Ölüm oranlarına baktığımızda, ABD'de yüzde 2'lere, İtalya'da yüzde 12'ye, İspanya'da yüzde 10'a çıktı. Almanya ise önemli bir gerçeklik orada da yüzde 1 oranında seyrediyor" dedi.
Almanya'da 68 bin vakada 728 ölüm vakası bulunduğunu belirten Doç. Dr. Ümit Savaşçı, Türkiye'nin nüfus ve yoğun bakım sayıları benzeşen Almanya'yı kendisine örnek alması gerektiğini ifade etti. Savaşçı şöyle devam etti: "Almanya haftada 500 bin PCR testi yapıyor. Biz de bugün 15 bin test yaptık. Akciğer tomogrofisi PCR'dan daha güvenilir ama elimizdeki en güvenilir test yine de bu diyebiliriz."
Veyis Ateş'in bundan bolca test yapmamızı mı anlamamız lazım şeklindeki sorusu üzerine Savaşçı, "Evet Güney Kore de bu şekilde başarıyla salgınla mücadele etti. Çin biraz daha kısıtlamalarla, karantinayla önlemleri çok sıkı tuttu. Öyle başarıya ulaştı. Tabiki toplumun da bilinçlenmesi çok önemli. Yine halkımız geziyor dolaşıyor. Almanya ise daha disiplinli olduğu için evde kal denince evde kalıyor." diye sözlerini sürdürdü.
Türkiye'nin yoğun vakalara hazır olması için sanayicilere iş düştüğünü vurgulayan Savaşçı, "Zor günlere hazır olmamız için yarından itibaren fabrikaların buzdolabı çamaşır makinesi değil solunum cihazı üretmesi ve bu konuda sağlık çalışanlarına destek olması lazım" ifadesini kullandı.
Solunum cihazlarının Ostim gibi görece daha küçük sanayi kuruluşlarının olduğu bir bölgede bile üretilebildiğini belirten ve devletin bu konuda üretim yapacak kuruluşlara destek vereceğini düşündüğünü ifade eden Savaşçı, "Solunum cihazlarına ihtiyaç günden güne artabilir. Vaka sayımız da katlanıyor. Ama bu test sayısı ile de ilişkili. Sevindiren gelişme biz de kliniğimizden hastalarımızı iyileştirerek taburcu etmeye de başladık. Bu da güzel bir yönü aslında." dedi.
Virüsün mekanizmasının belirlenmesinin de çok önemli olduğunun altını çizen Doç. Savaşçı, "Virüs nasıl bağlanıyor hücrelere, nasıl etkileşiyor. Bunun sayesinde ilaç çalışmaları da başladı. Ancak aşı çalışmalarına çok bel bağlamayalım 8 -12 ay gibi. O bizi kurtarmaz. İlaçlarsa ABD'de bulunsa bile yani daha etkili ilaçlar ki, elimizde bazı ilaçlar var. Bunların da test aşamaları, üretim 3-4 ayı bulacaktır. Dolayısı ile elimizde bulunan ilaçlar, mevcut sağlık altyapısı ki o konuda sıkıntımız yok. Özellikle de belki ilerleyen dönemlerde pozitif hastaları evde de takip edeceğiz. Solunum sıkıntısı olunca hastanelere alabiliriz. Ama karantina önlemlerine mutlaka uymamız lazım. Bütün kurallara uyalım. Bazı bilim adamlarının uç görüşleri yerine bilim kurullarının görüşlerini dikkate alalım" diye konuştu...
