AVM'de çıplak işkencenin videosu ortaya çıktı!
İstanbul’da bir AVM’deki kozmetik mağazasında hırsızlıkla suçlanan 17 yaşındaki B.C.’nin depoda yaşadığı 33 dakikalık çıplak arama işkencesinin görüntüleri ortaya çıktı. Kayıt, dava dosyasına girdi. Kızı iç çamaşırına kadar arayan özel güvenlikçi Zuhal A.’ya 5 yıl; Semiha A.’ya ise 1 yılla dava açıldı
Kozmetik mağazasında çıplak arama işkencesi, İstanbul Eyüp’te Kasım 2016’da yaşandı. 17 yaşındaki lise öğrencisi B.C., arkadaşlarıyla gittiği bir AVM’deki mağazada ruj seçerken görevli tarafından takip edilmeye başlandı ve hırsızlıkla suçlandı. Özel güvenlikçiler Zuhal A. ve Semiha A.’nın bir depoya götürdüğü ve iç çamaşırlarına kadar aranan küçük kız, bir şey çalmadığının anlaşılması sonrası serbest bırakıldı.
Yaşadığı travmanın ardından B.C., polis merkezine giderek mağaza görevlileri ve güvenlik personelinden şikâyetçi oldu. B.C., ifadesinde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Aramada 2 erkek güvenlik görevlisi de vardı. Onların sadece arkalarını dönmeleri istendi. Depoda kamera vardı. Mağaza müdürü bana sürekli ‘Hırsızlık yaptın’ diyordu. Kafama vurarak bana ‘Hırsız, terbiyesiz’ şeklinde hakaret etti.”
Savcılığın başlattığı soruşturmada ifade veren kadın güvenlikçiler, kanun kapsamında üst aramanın dedektör veya x-ray cihazından geçirilerek yapıldığını bildiklerini ancak gerekli düzen sağlanmadığı için genç kızı soyduklarını savundu. Zuhal A., kızı darp etmediğini iddia etti. Soruşturma sonunda Zuhal A. hakkında ‘haksız arama’, ‘basit yaralama’ ve ‘hakaret’ten 5 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Diğer güvenlikçi Semiha A. ise ‘haksız arama’yla suçlanarak 1 yıla yıl hapsi istendi.
ADIM ADIM İZLEDİ
Delil olarak dava dosyasına giren güvenlik kamerası kayıtları ise genç kızın yaşadığı dehşeti gözler önüne seriyor. Buna göre B.C., saat 17.14’te mağazaya giriyor. 2 dakika sonra ise bir görevli genç kızı takibe başlıyor. 17.17’de B.C., arkasındaki görevliye elindeki ruju gösterip bir şey soruyor, 17.22’de başka bölüme geçiyor. B.C.’nin baktığı reyonları çalışanların 17.37’de bir kez daha kontrol etmesi kayıtlara yansıyor.
B.C.’nin depoya götürülerek 33 dakika tutulduğu anlar ise 17.32’de başlıyor. Kayıtlara göre tam 17.32’de B.C., biri erkek 4 görevliyle birlikte depoda bekletilirken görülüyor. Genç kız sırt çantasını çıkarıp görevlilere veriyor. Çanta aranıyor. 17.48’de depoya bir erkek güvenlikçi giriyor. B.C., kabanını çıkarıp kolilerin üzerine bırakıyor. Bu sırada 3 erkek daha depoya giriyor. Erkekler B.C.’ye sırtını dönüyor ve güvenlik görevlisi Zuhal A. ve Semiha A. kızın önce ayakkabılarını kontrol ediyor. Ardından Zuhal A., B.C.’nin tişörtünü kaldırıp iç çamaşırını elle arıyor. 17.53’te ise ise taytını diz hizasına kadar indirtip üst araması yapılırken içeri giren bir erkek uyarılıyor ve arkasını dönüyor. Dakikalarca süren aramalar sonrasında saat 18.00’i gösterirken, B.C.’nin kuzeni depoya giriyor ve onun da çantası ve kıyafetlerinin üzerinden arama yapılıyor. Tam 33 dakika boyunca süren aramalar 18.05’te son buluyor ve herkes depodan çıkıyor.
‘PSİKOLOJİSİ BOZULDU’
Kızının başına gelenlerin ardından yaşananları Gazete Habertürk’ten Hüseyin Şentürk'e anlatan B.C.’nin babası Kenan C., 2 güvenlik görevlisi hakkında açılan davanın İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldüğünü, temmuz ayında 4’üncü duruşmanın yapılacağını belirtti. Kenan C., olayın kendilerini çok etkilediğini ifade ederek şunları söyledi: “Çok üzüldük. Olay sonrası kızım çok kötü günler geçirdi, psikolojik destek almak zorunda kaldı. Şimdi liseyi bitirdi ve üniversiteye hazırlanıyor. Yargının vereceği karara güveniyoruz.”
‘ALIKOYMA VE İSTİSMAR SUÇLARI DA İŞLENDİ’
Özgürlükçü Hukukçular Platformu Kadın Komisyonu adına davayı takip eden avukatlar Didar Erdem ve Banu Güveren, olayın sadece ‘haksız arama’, ‘basit yaralama’ ve ‘hakaret’ olmadığını belirterek şunları söyledi: “Deliller gösteriyor ki ‘kişiyi hürriyetinden alıkoyma’ ve ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçları da işlenmiştir. Mağdur kız çocuğu, zorla götürüldüğü depoda kalabalık bir grup arasında, eşyaları aranmış, giysileri çıkarılarak yarı çıplak aramaya tabi tutulmuştur. Mağaza çalışanları ve özel güvenlik elemanları kendilerini yargı makamı yerine koyarak bir çocuğu suçlu ilan etmiş, cezasını da infaz etmiştir. Bu dosya toplumsal bir dava örneğidir. Temel insan haklarının çiğnendiği bir örnek. Çocuğun vücut dokunulmazlığına, özgürlük ve güvenliğine yönelik saldırı var. Bu olayda talimat veren, en tepede bulunan kişiden, hukuka aykırı olan bu emri yerine getiren personele kadar suça iştirak eden herkesin cezalandırılması için tüm hukuk mekanizmalarını kullanacağız.”
Avukatlar, hırsızlıkla suçlanan küçük kız hakkında açılan bir dava olmadığını da kaydetti.