Ayasofya'da 2 imam 4 müezzin görev yapacak

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ayasofya Camii'nin 24 Temmuz'a yetiştirilmesi için önlerinde 15 gün bulunduğunu belirterek yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Camide 2'si imam 4'ü müezzin 6 din adamının görev yapacağını söyleyen Erbaş, "Hem kıraati, seslerinin güzel olması hem de ilmi birikim itibarıyla imamlarımızı öyle seçtik. Ezan okuduğu zaman herkes tarafından beğenilen müezzinlerimizi orada görevlendireceğiz" dedi. Erbaş ikonaların da nasıl gizleneceği hakkında bilgi verdi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, A Haber canlı yayınında Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılması için yapılacak değişikliklere ilişkin Kerim Ulak'ın sorularını yanıtladı.

Sözlerinin başında Ayasofya'nın ibadete açılmasından duyduğu mutluluğu ifade eden Erbaş, çocukluk ve gençlik yıllarındaki toplantı ve mitinglerde, "Zincirler kırılacak, Ayasofya açılacak." sloganının önemli bir yer edindiğini söyledi.

Ayasofya'nın, fethin en büyük sembolü olduğuna işaret eden Prof. Erbaş, vatandaşların çoğunluğunun Ayasofya'nın ibadete açılması kararını büyük bir heyecan ve mutlulukla karşıladığının altını çizdi.

Ayasofya Camisi'nde yapılacak düzenlemelere ilişkin de soruları yanıtlayan Erbaş, buna ilişkin şu bilgileri verdi:

"Din İşleri Yüksek Kurulumuz bu konuyu çalıştı. İnşallah pazartesi günü son halini verecek. Bu konuda herhangi bir sıkıntı yok. Tabii Ayasofya 1453'ten önce yaklaşık bin yıllık bir kiliseydi. Tabii kiliselerde, özellikle Ortodoks kiliselerinde ikonalar, resimler bulunur. Ayasofya 1453'te ibadete açıldıktan bir müddet sonra süreç içerisinde onlar kapatılmış ve o şekilde ibadet yapılmış.

İnşallah 24 Temmuz'dan itibaren ibadet yapmaya başladığımızda o resimlerin üzerini bir şekilde perdelemek ya da teknolojik imkanlardan yararlanarak ışıkla karartmak ve namazdan sonra da tekrar perdeyi açarak ya da o karartmayı kapatarak ziyaretçilerin müşahedesine sunmak şeklinde bir uygulama yapacağız. Bu konuda Din İşleri Yüksek Kurulumuzun da cevazı vardır, herhangi bir sakınca yoktur. İnşallah güzel bir sistemle bunu çözeceğiz."

"2 İMAM, 4 MÜEZZİN GÖREV YAPACAK"

Erbaş, caminin isminde herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkin soruya caminin orijinal ismi olan "Ayasofya-i Kebir Camii" adıyla ibadete devam edilmesinin daha uygun olacağını söyleyerek yanıt verdi.

Eski CHP Milletvekili Muharrem İnce'nin, "Davet gelirse Ayasofya'da namaza giderim." sözlerini değerlendiren Erbaş, "Bütün Müslümanlar davetlidir. İsim isim herhangi bir davet söz konusu değildir. Ezan, bütün Müslümanlar için bütün camilere umumi davet anlamı taşır zaten. Dolayısıyla bütün kardeşlerimizi ezanla davet ediyoruz." diye konuştu.

24 Temmuz Cuma günü kılınacak namaza insanların maske ve mesafe kuralına dikkat ederek gelmesi gerektiğinin altını çizen Erbaş, "Tedbirlerle ilgili yarından itibaren hem Kültür ve Turizm Bakanlığı hem Vakıflar Genel Müdürlüğü hem de Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ekip çalışmalarına başlayacağız. İnşallah 24 Temmuz'da Ayasofya'da güzel bir açılışla, cuma namazıyla ibadetlerimize başlayacağız." ifadesini kullandı.

Erbaş, Ayasofya Camisi'nde görev yapacak kişilerin din adamlarının da belirlendiği belirterek görevlilerin özellikleri konusunda şunları söyledi:

"Orada görev yapacak hocalarımızın isimlerini belirledik. 2 imam 4 müezzinin inşallah önümüzdeki günlerde atamalarını da yapacağız. Hem kıraati, seslerinin güzel olması hem de ilmi birikim itibarıyla imamlarımızı öyle seçtik. Müezzinlerimizi de sesleri güzel olan, İstanbul'un gerçekten ezan okuduğu zaman herkes tarafından beğenilen müezzinlerimizi orada görevlendireceğiz."

"ÖZGÜR HAREKET ETTİK"

Ayasofya'nın ibadete açılacağı 24 Temmuz'un, Lozan Antlaşması'nın 97'nci yıl dönümüne denk gelmesinin Türkiye'nin özgürlüğü yönünde önemli bir adım olup olmadığına yönelik soru üzerine Erbaş, Türkiye'nin böyle bir duruma ihtiyacı bulunmadığını söyledi.

Türk milletinin asırlardan beri bağımsızlığını muhafaza ettiğini vurgulayan Erbaş "özgürlük" kelimesi ile Türk milletinin birbirine yakıştığını söyledi. Diyanet İşleri Başkanı bu konuda sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ayasofya'yla ilgili kararları alma noktasında her zaman özgür hareket ettik ve bundan sonra da özgür hareket etmeye devam edeceğiz. Herkesin de bizim bu özgürce verdiğimiz kararımıza saygı duyması gerekir. İnşallah 24 Temmuz'a denk gelmiş olması tabii ki bir anlam da ifade ediyor. Milletimizin özgürlüğünü perçinlemiş olması noktasında mutlaka katkısı olur. Hayırlara vesile olur inşallah."

"CAMİNİN TAMAMI KULLANIMA HAZIR HALE GETİRİLECEK"

Ayasofya'da yabancı turistlerin ziyaretine yönelik düzenlemelere de değinen Erbaş, "O konuda hiçbir sıkıntı olmaz. Sultan Ahmet, Süleymaniye, Fatih yani bizim bütün tarihi camilerimizde binlerce, yüz binlerce turist ziyaretinin söz konusu olduğunu hepimiz biliyoruz. Önemli olan ibadet esnasında ibadetteki huzura ve huşuya zarar vermeyecek şekilde planlamalar yapmak. Bu durum da mümkündür. Namaz kılınan yerlere ya da namaz kılanların önlerine geçmemek şeklinde diğer taraflarda ziyaretlerini yapabilirler. Bu konuda hiçbir sıkıntının olmayacağını düşünüyorum." diye konuştu.

Prof. Erbaş, Ayasofya'daki önemli alanların tamamının ziyarete açılıp açılmayacağını Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığının ortak belirleyeceğinin altını çizdikten sonra caminin tamamının rahat bir şekilde kullanıma hazır hale getirileceğini ifade etti. 

Camideki bazı taşınabilir sembollerin bir müzeye taşınmasının planlanıp planlanmadığına ilişkin soruya ise Erbaş, "Tabii camide kalması gerekenler kalacak ama camide bulunması ya da bulunma zorunluluğu olmayanlar mutlaka bir tarafta sergilenir ve bu şekilde ziyaretçiler yine onları uygun ortamlarda müşahede edebilirler." dedi.

"BAĞIMSIZLIĞIMIZLA ALAKALI BİR KONU"

Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya Vakfiyesi'ne değinen Erbaş bu konuda da şunları söyledi:

"İnşallah Ayasofya'nın yeniden açılması Fatih'in yaptığı bedduanın son bulması anlamına geliyor. Vakfiyeler genelde bu cümlelerle biter. Vakıf edenin bu şekilde bedduası vardır. Yani 'Benim vakfettiğim bu eseri amacı dışında kullananlar olursa, Allah'ın, meleklerin, bütün Müslümanların, bütün insanların laneti onların üzerine olsun' tarzında bir bedduayla biter ki Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya Vakfiyesi'yle ilgili yapmış olduğu bu beddua da gerçekten diğer vakfiye sonlarında bitenlerden biraz daha ağır, biraz daha farklıdır. Çünkü Ayasofya Fatih'in gözünde fethin en büyük sembolüdür.

İnşallah dünden itibaren bu milletin üzerindeki o bedduanın kaldırılmasına da bu karar vesile olmuştur, bunu umalım. Çünkü öteden beri biz hep, 'Ayasofya kapalı kaldığı müddetçe Fatih'in bedduası bu milletin üzerindedir' gibi bir söylemi duyarak büyüdük. Dolayısıyla umudumuz odur ki dünden itibaren bu beddua bu milletin üzerinden kalkmıştır. İnşallah bundan sonra millet olarak daha yüce ve Rabbimizin rızasına uygun işler yapma noktasında ilerleriz ve bu bedduadan da kurtulmuş oluruz."

Ayasofya'nın ibadete açılmasına ilişkin dış basında yer alan açıklamalara ilişkin olaraksa Erbaş'ın yorumu şöyle oldu:

"Bağımsız bir ülkeyiz. Ayasofya'nın açılışı bağımsızlığımızla alakalı bir konudur, iç işlerimizdir. Dolayısıyla çeşitli ülkelerden bu konuyla ilgili yapılan konuşmalara saygı duyarız ama konuşmaları bizi bağlamaz. Biz Ayasofya'yı en güzel bir şekilde ve insanlığın hayrına kullanma noktasında elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Süreç içerisinde öyle zannediyorum ki onlar da bugün göstermiş oldukları bu tepkiden vazgeçeceklerdir. Çünkü insanlığın mirası olduğu için Ayasofya, camiye dönüştürüldüğü zaman bu özelliğini kaybetmiyor ki. Bugün Sultan Ahmet, Süleymaniye camileri de aynı özelliği taşıyor. Dolayısıyla aralarında bir fark yok."

Sitene Ekle

GÜNÜN VİDEOSU

İstanbul'da korku dolu anlar! Ambarlı Mardaş Limanı'nda gemi yan yattı! Personeller tahliye edildi

İstanbul Ambarlı Mardaş Limanı'nda AMNAH isimli konteyner yüklü gemi sabaha karşı yan yattı. Konteynerlerden bazıları denize dökülürken bölgedeki çalışmalar devam ediyor. Gemi personeli hemen olay yerinden tahliye edildi.