Ayasofya'daki ilk namaz Hıristiyan dünyasını nasıl yıkmıştı? Tarihçi Erhan Afyoncu yazdı...
Sabah yazarı Tarihçi Erhan Afyoncu, Ayasofya'da kılınan ilk namaz ile ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Afyoncu, Ayasofya'da 571 yıl önce kılınan ilk namazın Hıristiyanları perişan ettiğini ve Hıristiyan tarihçilerin bu anı “büyük felaket” olarak görüp ağıtlar yakarak anlattığını belirtti.
Sabah yazarı Tarihçi Erhan Afyoncu, bugünkü köşe yazısında Ayasofya ile ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Ayasofya’da ilk namazın 571 yıl önce 29 Mayıs 1453’te şehrin fethedildiği gün Fatih Sultan Mehmed tarafından kılındığını belirten Afyoncu, "Fatih’in Ayasofya’da şükür namazı kılması Hıristiyanlar arasında büyük bir acı olarak kaydedildi. Hıristiyan tarihçiler bu anı “büyük felaket” olarak görüp ağıtlar yakarak anlatırlar." dedi.
Ayasofya'da namaz kılan Müslümanlar
AYASOFYA'DAKİ İLK FETİH EZANINI FATİH BİZZAT OKUDU
İşte Afyoncu'nun köşe yazısının bir bölümü:
İstanbul 29 Mayıs 1453 Salı günü fethedildi. Fetihle birlikte Fatih unvanını kazanan İkinci Mehmed, şehre askerleri ve devlet adamlarıyla beraber aynı gün girdi. Genç sultan çevreyi seyrederek Ayasofya'ya kadar atı üzerinde ilerledi. Ayasofya'nın önünde atından indi ve içeriye girdi. Ayasofya'nın içine girdiğinde burada bir askerin duvarlardaki mermerlere zarar verdiğini görüp duruma müdahale etti.
Askere neden böyle yaptığını sordu. Asker de "Din için" cevabını verdi. Fatih, askeri sert bir şekilde cezalandırdı ve Ayasofya'nın yağmasını yasakladığını ilan etti.
Daha sonra Ayasofya'nın içini gezdi, kubbesine çıktı. Ayasofya'nın kubbesinden şehri seyreden padişahın şu mısraları söylediği duyulmuştu: "Kisranın sarayında örümcek perdedârlık ediyor / Efrasiyab'ın kalesinde baykuş nevbet vuruyor."
Fatih, kubbeden indikten sonra Ayasofya içinde fetih ezanı okuttu ve kendisi mabedin "apsis" kısmına geçerek burada şükür namazı kıldı. Evliyâ Çelebi ise Ayasofya'daki ilk fetih ezanını bizzat Fatih'in okuduğunu ve mihraba sancak dikildiğini rivayet eder.
HIRİSTİYANLAR AĞIT YAKTI
Hıristiyan tarihçiler bu anı ağıtlar yakarak anlatır. Bizanslı tarihçi Dukas, Fatih'in namazını şöyle anlatır: "Vah, ne felaket, yazık, ne tüyler ürpertici inanılmaz şey! Bize ne oldu? Vay vay, ne görüyoruz? Kutsal Sunak yerinde Türk; havarilerin ve din şehitlerin kalıntıları üzerinde yapılmış bu mihrabın üstünde bir dinsiz. Güneş, dehşete kapılıp kork! Ve Tanrı'nın kuzusu (Hz. İsa) nerededir?
Oğul ve Baba'nın Hikmeti (Hz. İsa), bu mihrabın üzerinde (dinsel törende, komünyonda, sembolik olarak) kurban edilen ve yenilen ve hiçbir zaman zeval bulmayacak olan, nerededir? Gerçekten bizler sahtekâr(lar güruhu) sayılıyoruz. Bizim tapınmamız, uluslarca, hiç değerinde sayılıyor.
Bizim günahlarımız sebebine Kutsal Hikmet'in Bilgeliği adına inşa edilmiş tapınak (Ayasofya: Kutsal Bilgelik) adına Büyük Kilise ve Yeni Sion denen tapınak, bugün barbarların sunağı oldu ve (Hz.) Muhammed'in evi hâline döndü."