Aydın Doğan'ın medya grubunu Demirören'e satması Sözcü'yü nasıl etkiler?
Yeri Akit yazarı Mehtap Yılmaz, Aydın Doğan'ın medya grubunu satmış olmasının en çok Sözcü'yü ilgilendirdiğini yazdı. Sözcü için "Şimdi ağzını açmış “kalbur altı” kalacak gazetecileri “ucuza” gazeteye gömmeyi bekliyordur.* diyor Yılmaz. Aydın Doğan açısından da olaya bakıyor ve soruyor Yılmaz, "Düşünüyorum da bundan sonra Aydın Doğan’ı kim arar, kim sorar?" Cevabı ise kendisi veriyor birçok olasılığı eledikten sonra "bence eşi ve bir de Fikret Bila" sözleri ile...
Yeni Akit yazarı Mehtap Yılmaz'ın yazısı şöyle;
Doğan Medyası’nı satan satana! Kurtlar medyası!
Aydın Doğan’ın medya grubunu satması en çok Sözcü’yü ilgilendiriyor bence…
Şimdi ağzını açmış “kalbur altı” kalacak gazetecileri “ucuza” gazeteye gömmeyi bekliyordur.
Sonrasında da Bilderberg Fehmi’yi tabii…
Kolay değil… El kesesinden o kadar Sıra geceleri düzenlemiş, def dümbelek eğlemişti ama Aydın Doğan’dan bir türlü teklif gelmemişti. E muhafazakâr medyanın “kaymağını” yediği, köşe olduğu, içten içe çökerttiği günler de geride kalınca el mecbur hoplaya zıplaya “tıklanıyoruuum” diye sitesinde megalomanik yazılar yazmaya başlamıştı.
Görüntüde öyleydi ama… Köşesiz olmanın doğal akıbeti olarak sürüklendiği köşesizlik, resmen canına yetmişti. Patronunun sesi garson marka mahluka bile “o ne derse, doğru kabul ederiz abi…” diyecek kadar iğrenç bir komplimana girişecek kadar hem de…
Şimdi de direksiyonu “Hürriyet ‘satılmadı’ el değiştirdi” diye Demirören ailesine kırdı.
Kırk yıllık Amiral Gemisi mi batmış? Bilderberg’li Fehmi’ye ne?
El kesesinden defli dümbelekli sıra gecesi değil mi? Biraz da Demirören ailesini eğler kendince…
Doğan medyası “satıldı mı”, el mi değiştirdi bilmiyorum ama bence eski kankaları tarafından çoktaaan satıldı bile…
Kurtlar medyası bu… Vefa falan ne arar bu “çıkar” üzerine kurulu ilişkilerde… İnsanın tüylerini diken diken eden şu durumu daha ne kadar kaldırır bilemem… Lakin acıdım inanın Aydın Doğan’ı daha ölmeden diri diri gömdüklerine…
Bu arada Demirören ailesi bu adama bir köşe verin bence… Öyle bir göz var ki, bir iç geçirmeye görsün… Bir nazar etmeye görsün… Aydın Doğan’ı bile gömdü, sizi haydi haydi gömer.
Düşünüyorum da bundan sonra Aydın Doğan’ı kim arar, kim sorar?
Alman ortakları mı?
Muhafazakâr medyaya konuşlandırdığı Truva atları mı?
“Yandaş” dediği medyadan kollarına atlayan Erdoğan düşmanları mı?
CNN ekranlarından Erdoğan’a çemkiren AK Parti’deki Brutüs’ler mi?
Gezi Kalkışması’nda canlı yayından reklamlarını yaptığı Gezi Vandalları mı?
Yaşlı bedeni üzerinde iştahla daireler çizen, damatları mı?
Bence bir eşi… Bir de Fikrat Bila…
Kaçınılmaz hakikat bu…
Dünyalara sahip olsan, vefa sahibi ancak üç beş insan kalıyor insanın yanında…
AK Parti 7 Haziran seçimlerinde azıcık türbülansa girince, gemiyi ilkin terk eden sıçanlar olmuştu… Yüksek manevra kabiliyetliler…
Vefasız insanlar…
Sonuç olarak böyle zamanlar zordur ama öğreticidir Aydın Doğan! Dostu düşmanı suçüstü sobeler insan!
Doğan Medyası son dönemde FETÖ’nün Mor Çatısı haline döndürülmüştü! E bu kadar mağduru beslemek de bir yere kadar!
Baktı ki bunlar harbiden yiyici… Besle besle bitmiyorlar, tükenmiyorlar, doymuyorlar bilakis bölünerek çoğalıyorlar, sistemin kılcallarına sızıyorlar, sermayesi üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar...
En iyisi kaçmaktı o da kaçtı! Bu sülüklerden canını zor kurtardı!
Bence yani…
Ha şimdi bildiğim sümüklü Feto, o parayı Aydın Doğan’a yar etmez! Ya paranı ya canını der!
Tek çıkar yol, yine devlete sığınmak bence…