İstanbul Üniversitesi'nden AYM'nin skandal kararına tepki!
İstanbul Üniversitesi, bazı akademisyenlerin barış bildirisi adı altında yayımladıkları ortak açıklamayı düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendiren Anayasa Mahkemesi'ne tepki gösterdi.
Anayasa Mahkemesi'nin kararını yanlış bulan ve akademisyenlerin bildirisinin 'ifade özgürlüğü şemsiyesi altında kabul edilemez' olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi resmi sitesinden bir açıklama yayınladı.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar sonrası yeniden gündeme gelen “sözde barış bildirisi”, yıllardır terör örgütlerine karşı kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerimizi suç işlemekle itham etmekten ileri gitmeyen bir sözde manifestodur. İleri demokrasilerin en önemli yapı taşlarından olan insan hakları ve düşünce özgürlüğü kılıfı altında sunulan bu bildiri, başta terörle mücadele konusunda kararlılıkla hareket eden devletimizi ve kahraman güvenlik güçlerimizin giriştikleri mücadeleyi, dünya kamuoyu önünde bir suç olarak göstermekten ibaret bir çabadır.
Misyonu itibarıyla bilgi ve özgür düşünce üretmenin merkezi olan üniversitelerde görev yapan akademisyenler, terör faaliyetlerine karşı yürütülen bu başarılı operasyonları, “kasıtlı ve planlı bir kıyım, bilinçli sürgün politikası ve bölge halklarına yönelik bir katliam” olarak adlandırarak çok büyük bir gaflet içerisinde hareket etmişlerdir.
Bu ithamlar, ülkemizde yaşayan her bir yurttaşın güvenli bir şekilde yaşaması için cansiperane mücadele eden kahraman güvenlik güçlerimizin yanında gazilerimizin, bu vatan uğruna canlarını veren şehitlerimizin aziz hatıralarını yaralamaktan öteye gidememiştir. Dolayısıyla bu bildiri, devletimizi dünya kamuoyu önünde karalamaya yönelik bir hareketten ibarettir. Bununla birlikte, “vatandaşlarımızın uğradığı iddia edilen maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesi için ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin davet edilmesi ve müzakere koşullarının hazırlanması talepleri”, ülkemizin bağımsızlığını tehlikeye atacak bir vehamettir.
Unutulmasın ki, İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere ülkemizin bütün güzide üniversiteleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına halel getirmeyecek fikirlerin özgürce savunulduğu yerlerdir. Bu doğrultuda dünyanın hiçbir yerinde terörle mücadele eden bir devleti suçlayan açıklamalar yapmak ifade özgürlüğü şemsiyesi altında kabul edilemez. Devletimizin kararlı duruşu ve yapmış olduğu operasyonlar sonrasında iyice zayıflayan terör örgütünü meşrulaştırmak ve devleti suçlu duruma düşürmek için kaleme alınmış bu sözde bildiri, ileri demokrasilerin temel taşlarından olan düşünce özgürlüğü ile bağdaştırılamayacağı gibi maşeri vicdanı yaralamaktan öteye gidememektedir.
Bu vesile ile İstanbul Üniversitesi olarak, büyük bir kararlılıkla yürütülen terörle mücadeleyi sekteye uğratmak ve dünya kamuoyu önünde ülkemizi karalamak isteyenlerin karşısında olduğumuzu ve olacağımızı beyan ederiz.
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü"