Aynanın karşısında yavaş yavaş elinizi sallayın... Gördüğünüz şey, sizinle aynı hızda, aynı şeyleri yapan bir yansımanız olacaktır. Ellerinizi daha da hızlı sallayın... Değişen bir şey olmayacak; yansımanız, sizinle bire bir aynı hızda olacaktır. Fakat buna karşın, gördüğünüz şey şimdi değil, küçük bir farkla geçmişiniz.
Aynaya bakarken aslında geçmişinizi görüyorsunuz!
1 metre uzaktaki bir aynaya her baktığımızda, kendimizin 6.6*10^{-9}6.6∗10−9 saniye önceki görüntüsünü görmüş oluyoruz.
Aslında her cisim, ışığı azıcık da olsa yansıtır, ancak aynanın yüzeyi parlak ve pürüzsüz olduğu için ışığı daha fazla yansıtır.
Aynada oluşan görüntümüzü görebilmemiz için herhangi bir ışık kaynağından çıkan fotonların yüzümüze çarptıktan sonra aynaya ulaşıp normal (aynaya dik olarak çizilmiş bir çizgi hayal edin) gelme açısına eşit olarak yansıması gerekir.
Webtekno'nun haberine göre; Yansıyan ışık ilkin korneaya gelir, orada ilk defa kırılır ve göz bebeğinden içeri girer. Sonra göz merceğine gelir, ikinci defa kırılır ve camsı cisimden içeri geçer. Camsı cisimden geçen ışınlar da ağ tabakada yer alan sarı lekede ters görüntü oluşturur. Oluşan ters görüntü görme sinirleri vasıtasıyla beyne ulaşır ve beyindeki görme merkezinde cismin net, renkli, düz görüntüsü oluşur.
(Siz, aynadan yansıyan görüntünüzün beyne ulaşma sürecini okurken 34 saniyeye yakın bir zaman geçti.)
Peki bu gerçekte ne kadar hızlı? Bütün bunlar kaç saniyede gerçekleşiyor? Hesaplayalım:
Işık hızı yaklaşık 300.000.000 m/s’dir... İlkin, 1 metre uzağımızdaki bir aynaya ışınların ulaşma süresini bulalım. Işık kaynağından çıkan ışınların yüzümüze çarptıktan sonra aynaya ulaşma süresi 1/300.000.000’dan 3.3*10^{-9}3.3∗10−9 saniyeye tekabül eder. Yani yaklaşık, 3 saniyenin 1 milyarda biri. Aynaya ulaşan görüntümüzün gözümüze gelme süresi de bu sayıya eşittir. O halde bu sayıyı ikiyle çarpalım. İşte bütün bunlar, 6.6*10^{-9}6.6∗10−9 saniyede gerçekleşti.