Ayvatoğlu: Bana kumpas kuranlar mahrem görüntüleri paylaştı
Lüks bir araçta uyuşturucu kullanırken çekilen görüntüleri ortaya çıkan ve bütün Türkiye'den özür dileyen, Ak Parti Genel Merkezi eski çalışanı Kürşat Ayvatoğlu, "Bana kumpas kuranlar mahrem dediğimiz görüntüleri paylaştı" dedi.
Ayvatoğlu, gazeteci Nevşin Mengü'nün sorularını yanıtladı.
Uyuşturucu kullanırken görüntüleri paylaşılan ve Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşen isim Kürşat Ayvatoğlu, şunları söyledi:
"Hamza Bey’in telefonu bana vermişliği yok, telefon titrediği ve konuşmaya zarar verdiği için masadan aldım. Çıkışta da iade ettim.
Süleyman Soylu’nun gece gündüz vermiş olduğu bu mücadelede onun tebessümüne vesile olayım derken üzülmesine vesile olduğum için çok pişmanım, ondan çok çok özür diliyorum.
En iyi fotoğrafları paylaşmaya, en iyi hayatı yaşamaya çalışıyoruz. Burada herkes en iyi yemeği yediğini, en iyi arabasını, en iyi mekana gittiğinde fotoğrafını paylaşıyor. Ben bütün genç kardeşlerimden buna çok dikkat etmelerini, hayatta bir hedefi olan insanlara çok yanlış bir şey olduğunu bizzat mağduru olarak… Madde ve sosyal medyada kendini farklı gösterme gibi bir yolda, arayışta olma içinde kimsenin olmaması gerekiyor.
Ben yılda bir hafta tatil yapıyordum. Bir yıl vermiş olduğum mücadelenin sonunda bütün imkanlar doğrultusunda harcamalıyım diyordum.
Ben şu an Ankara’da kirada oturuyorum. Mal varlığı noktasında da değinmek istiyorum. Kastamonu’nda 3 tane dairem vardı zaten. Bütün mal varlığımı, nakit sirkülasyonumu arabaya yatırdım, iki tane de ortağım var. Bir araçtan, aracın bütçesine imkanlarına göre değişiyor. Geçen yıl 500 bin TL’lik bir araba bu yıl zaten 1 milyon TL oldu. Burada milyon dolarlar falan konuşuluyor da öyle bir durum söz konusu değil.
Ekonomik olarak 30 bin TL, yeri geliyor daha fazla kazandığım da oluyor. Ekonomik olarak çok fazla tatmin ediyordu. AK Parti’de temsili bir rakam vardı. Bununla alakalı çok söylemek de uygun olmuyor ama ihtiyacı olan insanlara destek olmak amacıyla, oradaki maaşımı da dışarıya çıkartıyordum.
Ben bir adamı seviyordum, onun peşinden ilerleyip ona destek olmak istiyordum. Sayın Cumhurbaşkanımızın böyle karşısına çıkmak istemezdim.
15-20 yıl, her gün beraber olduğum, anneme anne diyen, her gün aynı tastan yemek yiyen arkadaşım çok zor durumdaydı. İki arkadaşım vardı zaten böyle, gecemi gündüzümü verdim. Çok zor durumda kaldığında nakite ihtiyacı olduğunu, ben daireyi sana vereyim, sen bana nakit ver, daireyi sen alırsın demişti. Senet yapmıştık. Yaklaşık 3 yıl bekledim, dedim ki artık ticari faaliyetime yoğunluk veriyorum şu parayı bir öde. Beni atlattı, daha sonra bir yakın arkadaşı böyle bir videonun olduğunu…
Aramızda beni savcılığa verip… Kardeşim demişim, beraber yol yürüdüğüm arkadaşımsın, en zor zamanında yardımcı olmuşum. Bu arkadaşımız bazı kişilerin direktifleri doğrultusunda 15-20 yıllık arkadaşını karşısına alarak bu paradan vazgeçmemi, vazgeçmezsem böyle böyle bir şey yapacağını söyledi. Ortak bir arkadaşımız, onun aracılığıyla böyle tehdit edildim. Ben de hayatımda böyle uygunsuz bir ortamda bulunmadığım için bu ne zaman kadar böyle devam edecek diyerek, böyle bir zihniyete sahip olması. Bu videonun arkadaşımda olduğunu kesinlikle bilmiyordum.
Elinizden geleni ardınıza koymayın, ben hakkımı her türlü ararım dedim. Bu videodan kesinlikle benim haberim yok, gizli bir şekilde çekildiği ortadadır. Özel WhatsApp grubumuz dediğimiz için kendi yaptıkları olayları kendileri paylaşıyordu. Bunun bende de olduğunun farkında. Ben gerekli şikayetleri yapacağım.
Bir maddeye gizemli bir isim verip şifre doğrultusunda bunu kendi aramızda paylaşmadık. 15-20 yıllık bir arkadaşınızla neler konuşursunuz, bunu kimler anlayabilir, grupta olanlar anlayabilir."