Azerbaycan'dan Ermenistan'a sert uyarı!
Azerbaycan ile Ermenistan arasında Karabağ'da ateşkes için anlaşılmıştı. Ancak, alandan gelen haberler Ermeni tarafının ateşkese uymadığı yönünde. Ateşkesin ilk saatlerinde yeniden sivil bölgelere yönelik ateş açan Ermenistan'a, Azerbaycan'dan sert tepki geldi. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Ermenistan'ın müzakere sürecine ciddi şekilde dönmemesi ve gerçek adımlar atmaması halinde askeri operasyonların yeniden başlama riskinin her zaman var olduğu uyarısında bulundu.
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev ile düzenlediği ortak basın toplantısında, dün Moskova'da Rusya'nın arabuluculuğunda mutabakatı sağlanan geçici insani ateşkese ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ateşkesin asıl amacının savaş alanındaki cesetlerin alınması ve esirlerin değiştirilmesi olduğunu vurgulayan Bayramov, bu işin koordinasyonunun Uluslararası Kızılhaç Örgütünce yürütüleceğini söyledi.
Bayramov, Ermenistan'ın, ateşkesin ilk saatlerinde saldırıya geçerek ikiyüzlülüğünü birkez daha ortaya koyduğunu ifade etti.
Ateş açan Ermenistan güçlerinin geri püskürtüldüğünü dile getiren Bayramov, sözlerine şöyle devam etti:
"Savaş alanında elde ettiğimiz başarılar bize diplomatik alanda da başarı sağladı. Bunlar anlaşmanın 3'üncü ve 4'üncü maddelerinde yer alan ifadelerdir. Ermenistan çözüm için temel ilkelerin yeniden teyit edilmesine zorlandı. Ateşkes sağlandıktan sonra derhal yapıcı müzakerelere başlanılması yükümlülüğünü üstlendi. Ermenistan son 1 yıldır bundan imtina ediyordu. 'Dağlık Karabağ Ermenistan'dır.' demekle müzakere sürecinden çıkmışlardı. Müzakerelere Dağlık Karabağ'ın sözde Ermeni yönetiminin de katılmasını şart koşuyorlardı. Dünkü anlaşmada müzakere sürecinin formatının değişmez olarak kaldığı teyit edildi. Müzakerenin tarafları Ermenistan ve Azerbaycan'dır. Ermenistan kendi güvenceleri için uluslararası gözlemcilerin, uluslararası kuruluşların bölgeye gelmesini istiyordu. Biz ise buna karşı çıktık. Bu konu ancak Ermenistan ordusunun çıkarılmasından sonra konuşulabilir."
Bayramov, anlaşmada geçici ateşkesin süresinin belirtilmediğini ve bunun Uluslararası Kızılhaç Örgütünün koordinasyonunda yapılacak çalışmalara bağlı olduğunu kaydetti.
"PKK'NIN ERMENİSTAN'IN YANINDA SAVAŞTIĞINA DAİR KANITLAR VAR"
Ermenistan ordusunda terörist grupların yer alması konusundaki bilgilerin bakanlıkça ilgili ülkelerin büyükelçiliklerine ve başsavcılığına iletildiğini söyleyen Bayramov, "Biz açık kaynaklara ve net kanıtlara dayanıyoruz. Elimizde PKK ve diğer terör örgütlerinden Ermenistan'ın yanında savaşanların olduğuna dair kanıtlar var." diye konuştu.
Bayramov, "Ermenistan, yükümlülüklerini ciddi şekilde yerine getirmeli, müzakere sürecine tam ciddi şekilde dönmeli, gerçek adımlar atmalıdır. Müzakerelere göstermelik olarak katılıp ciddi adımlar atmazlarsa askeri operasyonların yeniden başlama riski her zaman var." ifadelerini kullandı.
"ERMENİSTAN, GEÇİCİ ATEŞKESİ BOZDU"
Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev de ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından Ermenistan ordusunun Azerbaycan mevzilerine ve sivil yerleşim birimlerine saldırdığına dikkat çekerek, "Ermenistan, geçici ateşkese uymadı. Bu, onların ikiyüzlü siyaset yürüttüğünü açıkça gösteriyor." dedi.
Hacıyev, Azerbaycan ordusunun askeri cephedeki başarılarını diplomasi cephesine taşıdıklarını belirterek, "Diplomatik cephede de Ermenistan'a darbe vuruyoruz. Bugüne kadar şart koşuyorlardı. Artık kimse Azerbaycan ile şart koşarak konuşamaz. Ateşkes barış demek değil. Ateşkes barışa giden yolda süreçlerden biridir." diye konuştu.
Dünya kamuoyunun Azerbaycan halkının kararlılığını gördüğünü ifade eden Hacıyev, "Ermenistan orduları Azerbaycan'dan çıkmadıkça Güney Kafkasya'da barışın sağlanması mümkün değildir." dedi.
"TÜRKİYE SÜRECE KATKI SAĞLAYACAK"
Hacıyev, Türkiye'nin çözüm sürecine katılma olanaklarına da dikkati çekerek şunları söyledi:
"Türkiye, AGİT Minsk Grubu üyesi olarak masadadır. Bölgede yaşananlar Türkiye'yi ciddi şekilde tedirgin ediyor. Türkiye, bölgeye sürdürülebilir barışın gelmesi için çabalarını devam ettiriyor. İster Minsk Grubu, isterse Minsk Grubunu destekleyici diğer formatlar kapsamında, bölgenin söz sahibi ülkelerinden biri Türkiye'nin de bu süreçte aktif katılımı bekleniliyor. Türkiye'nin bu sürece katkı sağlayacağından eminim."
(AA)