"Bağdat Büyükelçiliğinin kızgın damındaki mart kedisi!"
Terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, ABD'nin YPG-PKK'ya verdiği silahların sadece menşeine değil türü ve etkisine de bakılması gerektiğini belirtiyor "Bağdat Büyükelçiliğinin kızgın damındaki kedi" başlıklı yazısında... ABD'nin Türkiye ve coğrafyaya yaptığı en büyük kötülüğün terör örgütlerine sağladığı; ‘himaye’, ‘fonlama’, ‘donatma’, ‘koruma’, ‘besleme’, ‘inşa’, ‘dizayn’, ‘eğitim’, ‘yönetme’ ve ‘yönlendirme’ olduğunun altını çiziyor. ABD politikalarının doğurduğu asıl gerçeğin ise küresel, dinler ve medeniyetler arası bir savaşa dönüşme fırsatı sunması olduğunu savunan Ağar, 'Kızgın damdaki mart kedilerini' ise "Kızgın damdaki "Mart" kedisi, dedikodu-magazin türevli bir hicivdir. Elbette ilgili kişinin cinsel tercihleri bizi ilgilendirmez, ama ihtiraslı Mart kedilerinin kurgu-politik çuvallamaları ABD'li karar vericileri ve Amerikan toplumunu ilgilendirmelidir." sözleri ile üstü kapalı bir şekilde anlatıyor...
Terör ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, ABD'nin YPG-PKK'ya verdiği silahların sadece menşeine değil türü ve etkisine de bakılması gerektiğini belirtiyor "Bağdat Büyükelçiliğinin kızgın damındaki kedi" başlıklı yazısında...
ABD'nin Türkiye ve coğrafyaya yaptığı en büyük kötülüğün terör örgütlerine sağladığı; ‘himaye’, ‘fonlama’, ‘donatma’, ‘koruma’, ‘besleme’, ‘inşa’, ‘dizayn’, ‘eğitim’, ‘yönetme’ ve ‘yönlendirme’ olduğunun altını çiziyor.
ABD politikalarının doğurduğu asıl gerçeğin ise küresel, dinler ve medeniyetler arası bir savaşa dönüşme fırsatı sunması olduğunu savunan Ağar, 'Kızgın damdaki mart kedilerini' ise "Kızgın damdaki "Mart" kedisi, dedikodu-magazin türevli bir hicivdir. Elbette ilgili kişinin cinsel tercihleri bizi ilgilendirmez, ama ihtiraslı Mart kedilerinin kurgu-politik çuvallamaları ABD'li karar vericileri ve Amerikan toplumunu ilgilendirmelidir." sözleri ile üstü kapalı bir şekilde anlatıyor...
İşte Abdullah Ağar'ın o yazısı
BAĞDAT BÜYÜKELÇİLİĞİNİN KIZGIN DAMINDAKİ MART KEDİSİ:
TEMEL SORUN:
Sadece YPG-PKK'ya verilen silahların menşei değil, tank-top ve grad-katyuşa gibi 'alan etkili' ağır silahlarla, güdümlü tanksavar ve uçaksavar füzelerin YPG-PKK'nın eline geçmesine hazırlanan zemindir.
ABD'nin Türkiye'ye ve coğrafyaya yaptığı en büyük kötülük, bugünkü kaos ve karmaşanın derinleşmesine ve gelecekte çok daha kanlı savaşların yaşanmasına neden olacak şekilde YPG-PKK başta olmak üzere kendi vekalet savaşçılarına ve terör örgütlerine sağladığı; ‘himaye’, ‘fonlama’, ‘donatma’, ‘koruma’, ‘besleme’, ‘inşa’, ‘dizayn’, ‘eğitim’, ‘yönetme’ ve ‘yönlendirmedir.’
Öte tarafıyla ürettiği etki, bölgenin her adımda daha fazla travmatize olmasına, radikalleşmesine, kırılganlaşmasına neden olmakta ve gelecekte çok daha kanlı savaşların yaşanmasına 'bilerek yada bilmeyerek' zemin hazırlamaktadır.
Daha acısı ise; küresel bu etki, yaptığı hamlelerle mücadele ettiğini iddia ettiği DEAŞ gibi terör örgütlerinin mikrolaşmasına-alana ve geleceğe yayılmasına neden oluyor.
Konuyla ilgili asıl gerçek ise; “Ortadoğu başta olmak üzere küresel radikalleşme”, “İnsanların ve insanlığın aklı selimi ve muhakemeyi kaybetmesi”, “İslamofobinin Batı toplumunu sarması”, “Mezhebi düşmanlık üzerinden ortaya çıkan Sünni ve Şii radikalizminin evrimleşerek”, KÜRESEL, DİNLER VE MEDENİYETLER ARASI BİR TRAVMAYA-SAVAŞA DÖNÜŞME FIRSATI YAKALAMASIDIR.
*
ABD'nin himayesindeki terör örgütü YPG-PKK'nın elindeki Rus-ABD ve Kıta Avrupa kökenli silahlarla, bu silahların nasıl temin edildiğine gelince...
Söz konusu görüntüler bir kaç gündür YPG-PKK'ya angaje medyada yer alıyor. PKK'nın Suriye'deki medya türevleri de bu görüntüleri yayımladı. Ancak yayımlarken yer ve zaman konusunda net açıklama yapmadılar. "Azez bölgesi" diyorlar. Bunları söyleyen; YPG-PKK'nın psikolojik savaş ve algı mühendisliğine dair kullandığı, ağzına kadar yalan-yanlış ve manipülatif verilerle dolu kaynaklar. O nedenle güvenilirlikleri tartışmalı.
Bununla beraber geçmişte ve günümüzde dönem dönem saldırılar-tacizler oldu/oluyor. YPG-PKK bunları sadece propaganda için de kullanmıyor. Tahrik, tuzak ve tepki ölçmek için de kullandıkları biliniyor.
Her şeye rağmen görüntülerde kendini belli eden silahlar önemli. Özellikle güdümlü tanksavarlar, Grad füzesi ve ekipmanı dikkat çekici. Görüntülere göre kullanılan TAS, Rus yapımı 9M113 Konkurs ya da ABD menşeili TOW'a benziyor. Bu ise bize hiç yabancı değil. Fırat kalkanında hem DEAŞ, hem de YPG-PKK, TSK'ya karşı ABD menşeili TOW, Rus menşeili Cornet, Alman-Fransız ortak yapımı MİLAN güdümlü tanksavar kullandılar.
Bu noktada silahların menşei bir yere kadar önemli: Ayrıca son sevkiyatlarda ABD, YPG'ye kendi ürettiği silahlardan ziyade onların sahip oldukları silah modellerinden ya da üst versiyonlarından vermesi daha anlamlı. ABD bunları çoğu kere uluslararası silah piyasasından temin ederek YPG'ye servis ediyor.
Öte yanıyla YPG-PKK'nın silah teçhizat ve mühimmat kaynağı sadece ABD değil:
- Diğer bazı ülkeler de YPG-PKK'ya silah sağladığı gibi, YPG-PKK değişik metotlarla silah ve mühimmat temin edebiliyor.
- PKK, küresel silah pazarının bir müşterisi olduğu gibi,
- Yerel kaynaklardan-pazarlardan,
- Diğer terör örgütlerinden,
- Bölgede patlattığı silah ve mühimmat depolarından,
- Yerel ve bölgesel güçlerden,
- Ve yaptığı gasplarla...
Silah ve mühimmat ihtiyaçlarına ulaşıyor.
Ve bütün bunların hepsinin temelinde ABD, Batı Avrupa ve bazı bölgesel güçlerin YPG-PKK'ya sağladığı destek ve kolaylıklar var.
Bu destek olmasa YPG-PKK etnik radikalizmi ve faşizminin bu noktaya gelmesi mümkün olmazdı.
ABD'nin son dönemde YPG-PKK'ya gönderdiği yaklaşık 1000 Tırlık desteğin içindeki silah ve mühimmat envanterine bakıldığında bunların silah pazarlarından elde edilen çoğunluğu doğu bloğu menşeili, bir kısmıyla Avrupa kaynaklı silahlar olduğu görülüyor. ABD, değişik nedenler ve öngörülerle 'bu dönemde' kendi silahlarının PKK-YPG elinde görülmesini istemiyor. Bu ona gelecekte karşılaşabileceği tepki ve zorluklarla ilgili kolaylık sağlıyor. Lojistik kolaylıklar da cabası elbet.
Sadece YPG-PKK'ya verilen silahların menşei değil, tank-top ve grad-katyuşa gibi 'alan etkili' ağır silahlarla, güdümlü tanksavar ve uçaksavar füzelerin YPG-PKK'nın eline geçmesine hazırlanan zeminin, TEKRAR TEKRAR ALTINI ÇİZMEK GEREKİYOR.
ABD'nin YPG-PKK başta olmak üzere kendi vekalet savaşçılarına ve terör örgütlerine sağladığı; ‘himaye’, ‘fonlama’, ‘donatma’, ‘koruma’, ‘besleme’, ‘inşa’, ‘dizayn’, ‘eğitim’, ‘yönetme’ ve ‘yönlendirme’ GELECEĞİN KANLI FAY FATLARINI ÇİZİYOR.
ABD ise, eline yüzüne bulaşan menfaat odaklı bu kurgu-politika üzerinden, DÜNYANIN GELECEĞİNİ; 'işgal yıllarının bir 4 Temmuz bağımsızlık resepsiyonu akşamında' Bağdat büyükelçiliğinin kızgın damındaki "Bir Mart Kedisine" teslim etmiş gözüküyor.
Not: Kızgın damdaki "Mart" kedisi, dedikodu-magazin türevli bir hicivdir. Elbette ilgili kişinin cinsel tercihleri bizi ilgilendirmez, ama ihtiraslı Mart kedilerinin kurgu-politik çuvallamaları ABD'li karar vericileri ve Amerikan toplumunu ilgilendirmelidir.
Düşünmelidirler.
Tabii insan ve insanlık diye bir dertleri varsa!