Bakan Albayrak: Krizlerden çok kriz lobileriyle uğraşıyoruz
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ekonomideki gelişmeleri CNN Türk Tarafsız Bölge'de değerlendirdi. Dolar kuru için "Kur 7’lerden 6’lardan 5’lere indi. Tekrar çıktı. Tekrar indi. İner çıkar. Türkiye tüm bu dalgalanmaları düzgün bir şekilde yönetmektedir. Güçlü bir altyapıya sahip" diye yorumda bulunan Bakan Albayrak ayrıca ekonomik büyüme için "Türkiye 2. çeyrek performansıyla daralma yaşayan ülkeler içinde en az etkilenen ülkelerden birisi olacak. İkinci çeyrek pozitif olacak" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, tüm dünya ekonomilerinin tarihi büyük bir kriz yaşadığını ancak Türkiye'nin bu durumdan en az etkilenen ülkelerden biri olacağını söyledi. Bakan Albayrak "Dünya yanıyor. Ekonomi bilimi yüzde 100 matematik değil. Bir kesim bir lobi var. Krizlerden çok kriz lobileriyle uğraşıyoruz" açıklamasında bulundu.
Bakan Albayrak dolar kurundaki hareketliliğe ilişkin olarak "Biz diyoruz ki ihracatçı için benim param cazip olsun. 1 lira 1 dolarcılar vardı. Bu eleştiriyi yapanların bir çoğu bu eleştiriyi yapmayanlar. Bir lira 1 dolar olur mu bunun enflasyon farkı var. Kur 7’lerden 6’lardan 5’lere indi. Tekrar çıktı. Tekrar indi. İner çıkar. Türkiye tüm bu dalgalanmaları düzgün bir şekilde yönetmektedir. Güçlü bir altyapıya sahip." dedi.
Son yapılan kredi kampanyalarını yorumlayan Bakan Albayrak "650-700 bin liralık konut var… Orta gelir ve alt gelire verildi. Kullanılan kredi miktarı ortalamasında 250 bin kredi kullanılmış. Yastık altından gelmiş." açıklamasını yaptı.
Bakan Albayrak'ın açıklamalarının satır başları şöyle;
-Yoğun mu geçiyor?
Aslında yaz ayları sakindir ama küresel bir fırtına koptu çok da sakin değil.
-Kur yükselince telaşlanıyorum, endişelenmeli miyiz?
Dolarla mı maaş alıyorsunuz ? Öncelikle onu sorayım. Kur algısıyla ekonomiyi ölçme konusunda bir psikolojiye girmiş. Eskiden kur çok daha fazla etkiliyordu. Şimdi ekonomide bir dönüşüm var. 2 sene önce de bu seviyelerdeydi. Düştü. Krizlerden çok kriz lobileriyle uğraşıyoruz.
2 sene öncesine bugün Türkiye ekonomisi çok daha güçlü. Dünya tarihinin en büyük ekonomi krizi yaşanıyor. Bana göre iyi, size göre kötü. Hayır. Tüm dünya haritasına bakalım. Salgından gelişen ve gelişmekte olan ülkeler ne kadar etkilenmiş. Türkiye bu noktada en az etkilenen ülkelerden bir tanesi. Borsa performansın bir çok ülkede küçülme ve düşme yaşamış, Türkiye daha iyi noktada. Güney Afrika, Brezilya, Meksika yüzde 20-25 para birimlerinde değer kaybetmiş. Etkilenmiş. Türkiye yüzde 17-18 etkilenmiş. Büyüme rakamları açıklandı. ABD yüzde 33, Avrupa yüzde 15’lerde daralma yaşadı. Türkiye yine en az etkilenen ülkelerden olacak.
-Dünya ekonomilerini etkileyen bir süreçten geçiyoruz. Bunun bize olumsuz etkisi var. Ama diğer ülkelerden daha az etkilendik diyorsunuz.
Evet, etkilenmeye devam edeceğiz. Ancak en az etkilenenlerden olacağız. ABD’de 50 milyona yakın işsiz olacak. Dünyada 300 milyona yakın işsiz kalacak deniyor. Diğer ülkelerdeki arkadaşlarla etkisini konuştuk. Washington’da tanesi 2 dolardan maske alıyorlardı. Paranız var paranız olsa da etki etmiyor. Sağlık sistemi. Paranız olsa da alamıyorsunuz. Ama Türkiye ekonomik durumu olmayanlara da yardımcı oldu.
Türkiye’de Sağlık Bakanımızla konuştuk. Sağlık çalışanlarımıza neler yapabiliriz…
Pandemi sürecinde hastaneler olağanüstü… Sadece o değil. O kadar muazzam projelere onay verildi ki. Ben inanılmaz gurur duydum. Harika geçti.
Bakan Bey dedi ki biz 1000 sorti yapmıştık. Suriye operasyonunda 10 binden fazla sorti yaptık, dedi. Türkiye öyle bir masaya yumruğunu vuruyor ki. Hala kurtarma paketleri konuşuluyor. Bakan Bey dedi ki "Biz 1000 sorti yapmıştık. Suriye operasyonunda 10 binden fazla sorti yaptık" dedi. Türkiye öyle bir masaya yumruğunu vuruyor ki. Hala kurtarma paketleri konuşuluyor.
Salgının etkisi var, bu maliyetler var. Türkiye direnç içindeyse kriz beklentilerine girmek yanlıştır…Birçok ülke bütçe açığında yüzde 10-25’leri konuşuyor. Gelirler sıfır. Buna rağmen yüzde 5 ve 6’ları konuşuyoruz biz. Boşluk düzeyi örnekleri vereyim. İngiltere, Japonya, Avrupa’da birçok ülke borç rasyosu bizde yüzde 30’lar bu saydıklarımda yüzde 100’ler…Gezi’den beri battık bittik lobisi 2013’te de ne diyordu ekonomiyi durdurun. Şimdi ne diyorlar IMF’ye teslim edin. Bizim azınlık kesimimiz var sosyal medya ile yatan kalkan. Bir kesim üzerinden kuşatma var. Anadolu’da geri dönüşler alıyorum. 3 ay boyunca geri dönüşlere bakıyorum. Birçok ilden geri dönüş aldık. Sokağa çıkılmayan iklimde biz destek verdik. 210 bin firmaya 150 milyon liradan fazla destek verdik. Düşük maliyetlerle destek sağladık.
- Kampanyaların etkisi olur mu reel ekonomiye neden önemsiyorsunuz?
STK’lar önceliğinde, akademik camia üzerinde eleştiri getirenler var… 2’ye ayırmak lazım. Eleştirenler ve kötü niyetliler. Sosyal medyadan sayanlar… Negatif Türkiye’yi nasıl etkileriz. Etkileme güçleri her geçen gün azalıyor. Gittikçe Türkiye’de bu anlamda azalıyor. Bu bir milli bağımsızlık mücadelesi. Milli bağımsızlık modeli ortaya koymalısınız. 2 senedir kıyamet bundan kopuyor. Dedik ki Türkiye eski modelden çıkıyor. Yüksek faiz, ithalata bağlı… Sıcak paraya bağımlıyım, ithalat devam ettik, bütçeyi tuttururum… Olmaz. Gidin sorun değişimin 2 yılda geldiği noktada… Pandemi olmasa bitiriyorduk. Bitireceğiz.
Türkiye rekabetçi kur, düşük faizle, üretime bağlı değişikliği var. Beraberinde siyasi olarak da iddialı pozisyona taşıyacak. Gülüyorum. 2 senedir Türkiye başarılı mücadele verdi. Şunun altını çizmek lazım. Ben birileri gibi şunu derim Doğu Akdeniz’de ne işimiz var, IMF’yle anlaşsak ne güzel olur, Suriye’de ne işimiz var. Sıcak para gelsin. Ayasofya’yı açsak, bağımsızlık mı bu… Bağımsızlık mücadelesi bununla birlikte farklı ekonomik mücadeleler veriyor.
Ben Enerji Bakanlığım döneminden beri bu sürecin içindeydik. Fatih, Oruç Reis, Barbaros’la beraber… Sonra ne olacak… Akdeniz’e ayağımızı atamayacağız. Böyle bir şey olur mu ? Bir ülke geliyor turizmle ilişkili süreci bunla ilişkilendiriyor. Sizi açarız vatandaşlarımızın gelmesine Doğu Akdeniz’den çekilin biz hayal dünyasında yaşamıyoruz. Dünya çok başka iklimde büyük bir kavga içindeyken bizim kimsenin malında gözümüz yok.
- Ben yeni yaklaşım getiriyorum. Kur artıyor paniğe kapılalım eski argüman mı?
Eski ama etkisi yok. Kur çıkıyor, iniyor. Her ülke gibi Türkiye de etkileniyor. Eskisine göre çok daha az etkileniyor. Bırakın Kardak krizini son donanmasıyla çok ciddi bir sayıda Türkiye. Haklarını savunacak çerçevede süreçler geliştiriyor. Onu yapıyor, bunu yapıyor.
Her geçen gün daha da güçlenecek Türkiye.
Bu bir zorunluluk. Böyle bir süreçte… Beyrut’ta, Irak’ta, Libya’da yaşananlar… Hollywood filmi izlemiyoruz. 15 Temmuz’da kim yaptı, darbeyi kim yaptı. Kimler sosyal medya mecraları üzerinden operasyon çekiyor.
Profesör kılıklı kişiler sosyal medyadan Türkiye batacak diyor. Bir baktık. ABD’de FETÖ’cü. 7 yıldır liderine Türkiye kenetleniyor. Yargı süreçlerinde, darbede, sosyal süreçlerde…
Bu süreçte ekonomi içinde olduğu için… Berat Albayrak önemli değil. Bu süreç çok daha iyi noktaya gidiyor.
- Sıcak para ihtiyacımız var mı?
Sıcak para 2 senedir Türkiye’de çok. İhtiyacımız yok. Pandemiye yakalandık. Hedeflerimizden geri koymadı. Sadece ertelendi.
- Pandemi olmasaydı…
Hedeflerimizin birçoğunu tutturacaktık. Yüzde 5 büyüme… Cari hedeflerimiz… Bir takım sapmalar tabii olacaktı. 65 milyar dolarlara düştü MB rezervleri 2008-2009’da…
Yılın tamamında eksi 5 küçüldü Türkiye. O yıllarda… Türkiye’nin tarihinde yok. Sıfır olmasına rağmen bu yılı 2008-2009’dan daha iyi kapatacağız.
- Faizleri yükseltin dolar düşsün… Faizle ilgili adım atılmalı mı?
Son dönemde tüm bu süreçte farklı kesimlerden farklı yorumlar hep oluyor. Burada husus net bir şekilde Türkiye ekonomisini büyütecek, reel ekonomisini destekleyecek. Faiz dışarıdan daha çok içeriyle ilgili.
Başta ne dedim yeni ekonomi. Dışarıdan gelen sermayede reel yatırımcı için öncelik diyoruz. 2’ye ayırıyoruz. Vur kaç ve reel yatırımcı. Pandemi ve sürecinin normalleşmesine daha başlamadık. Normalleşme sürecinde değiliz.
Bu süreçte ikinci dediğimiz yatırımcıları çekmeye talip oluyor. Reel ekonomi, yüksek faiz, değerli TL dedik ya… Kim bu dönemde fabrika kurayım, istihdam yapayım demiş. Kim ithalatçı olmuş…
Bu paradigma değişikliği. Türkiye’nin faiz ve kurda daha az bağımlı olduğu dönemde güçlü bir biçimde devam edecek.
-Kurdaki yükseliş sizi telaşa götürüyor mu?
2 senedir… 2018’le kur geldi. Tweetler atıldı. Yaptırımlar yapıldı. Kur 7’lerden 6’lardan 5’lere indi. Tekrar çıktı. Tekrar indi. İner çıkar. Türkiye tüm bu dalgalanmaları düzgün bir şekilde yönetmektedir. Güçlü bir altyapıya sahip.
Kur iner çıkar. Türkiye tarihinde ilk defa rekabetçi bir kur düzeyiyle ekonomisini dönüştürecek noktaya dönüştü. Şikayet edenlere bakıyorsunuz yurt dışına gidiyordum pahalandı. Mercedes alamıyorum pahalandı.
Biz diyoruz ki ihracatçı için benim param cazip olsun. 1 lira 1 dolarcılar vardı. Bu eleştiriyi yapanların bir çoğu bu eleştiriyi yapmayanlar. Bir lira 1 dolar olur mu bunun enflasyon farkı var.
Olduğundan fazla değerli olmak. İthalat cenneti olursunuz. Bu size bir cevap hatırlatıyor mu? Niye uçak, araba üretiyorsunuz. Süt tozundan bilmem nesine kadar…
Türk Lirası artık rekabetçi. Şimdi ne kadar az bağımlı daha güçlü adımlarla bu noktaya gidecek.
Gerek döviz likidite altyapısı, gerek cari dengedeki altyapısı, faiz rekabetçiliği adımları… Tüm kırılganlıkları ortadan kaldırmak üzere. Bir haftalık artış iniş çıkışlara bakmam… Seviye değil, rekabetçi olup olmadığı önemli…
Türkiye daha az telaş etmeli. Ekonomiden teşviklere hibe ve yardımlara kadar ne kadar şey anlattım. Türkiye yardım toplamış… Bu yardımlaşmadır. Türkiye’nin cebi bol. Bütçesiyle vatandaşlarına desteğini veriyor.
İmkanı olanların destek vermeye çalışmasını manipüle eden kesim var. Türkiye pozitif anlamda birçok ülkeye göre daha iyi yönetiyor.
- Büyümede ne öngörüyorsunuz?
İngiltere yüzde 22, Avrupa yüzde 16, ABD etkilendi. Biz de etkileneceğiz. Ancak onlardan daha az.
2019 itibariyle Türkiye 5-8-10 düşülecek dendi. Son çeyrekte toparlanma, pozitif sürece girdik. İnşallah tahminler eksi 2’le artı 1 arasında. Dünya ortalamasından çok daha iyi. Büyüme dengesi, faiz dengesi birçok denge elimizde.
Dengeyle Türkiye’de kırılganlıkları atacağız.
- Salgınla evlere kapandık… İşler açıldı mı? Pandemi öncesi piyasasına kavuştuk mu?
Bunu söylemek için erken. Vardiya çalışma saatleri, mesafe… Hijyen kuralları, temizlik kuralları, tedbir kararları…
Şunu net söyleyebilirim. Mart, nisan, mayısta yavaş yavaş, haziran, temmuz ihracatı da PMI endeksi de güçlü bir ekonomi başladığını gösteriyor.
Ağustosta turizmde kıpırdanmalar başladı. Küresel manada her yerde sermaye çıkışı yaşanmış.
Haziran, temmuz, ağustos rakamları sanayide güven endekslerinde… Toparlanmanın güçlü bir şekilde başladığını gösteriyor.
Sürece hızlı adapte olup, hızlı çıkışta Türkiye başarılı yönetti. Hoop operasyon Türkiye çok kötü. Avrupa’dan mı, Amerika’dan mı kötü.
Eleştiri gençlerin çok güzel eleştirileri var. Dinlemeye çalışıyoruz. Kötü niyetli bir süreç. "Yeteri yardım yok" diyen kitle para bas diyordu. Şimdi çok yardımda bulundunuz.
Türkiye para bassaydı… Bugün yüzde 25-30 enflasyonları konuşacaktık. Faizler yüzde 30-40 faizlerde reel ekonomiden özel sektörden bahsedebilir miydik?
- Konut kredileri ve başka krediler verdiniz… Ekonomiye desteği oldu mu?
Tabii ki… Birçok ülke yaptı. Daha yapılacak çok işimiz var. Makine durmasın diye rölantide çalıştırmaya çalıştık. Türkiye onu başardık. Bedava basın söylemlerinin aksine duran varlıklar, likidite, akışkan varlıkların yerlerini değiştirerek yaptık.
Ekonomi durmasın diye firma, şirket, KOBİ, esnafa çok ciddi destek verdik. :Konut kredisi, yerli taşıt noktasında… Son 2 ayda 250 bine yakın konut satıldı. 250 bin insanımız ev sahibi oldu. Hikayeler gizli bu resmin içinde.
650-700 bin liralık konut var… Orta gelir ve alt gelire verildi. Kullanılan kredi miktarı ortalamasında 250 bin kredi kullanılmış. Yastık altından gelmiş. Araba ithal arabalara sonsuz sınırsız kredi… Benim kaynağım varsa Türkiye’de üretilen firma… Türkiye’de üretilen otomobil alımına destek verdik.
Normalleşmeyle pandemi öncesi normalleşmeye gideceğiz. Hızlı bir şekilde piyasa normalleşmeye gidiyor. İhtiyaç oldukça dokunuşlar gerçekleştirebiliriz. Dokunuşa ihtiyacı olan sektörler var. Turizm, yeme içme gibi. Vergi ve destekler noktasında çalışmalar yaptık. Küçük dokunuşlarla devam edeceğiz.
- Kısa çalışma ödeneği ne olacak?
Dönüşümle birlikte normalleşme desteğine dönüyor. Normalleşmeyle birlikte çok güçlü bir istihdam paketi hazırladık. Sonraki süreç için İstihdam Kalkanı Paketi hazırladık. Meclisimizin yoğunluğu vardı. Ekim’de geçerse pozitif adımlar atılacak. Normalleşmeyle birlikte bunun etkilerini minimilize etmek için adımlar atmak gerekiyor. ABD’de 45 milyon işsiz sayısı çıktı. Türkiye’de etkilenmesi mümkün değil.
- Yeniden dalga gelecek evlere kapanacağız? Var mı bir düşünceniz? Ekonomi açısından hazırlığınız var mı?
Sağlık Bakanlığımız çalışıyor. Dünyaya baktığınızda güçlü bir kapanma beklenmiyor. Birçok ülke kurumlar… Açlıktan ölecek insan sayısı daha fazla olacak deniyor.
Böyle bir söylem yok. Gelecek ne gösterir bilemeyiz. Her türlü senaryoya hazır olmamız gerekir. Hiçbir dönemde bu kadar hazırlıklı olduğumuz bir süreç yok.
Her küresel etkiye karşı hazır olmamız lazım.
- Enflasyonla başlayalım. Temmuz enflasyonu beklentilerin altında kaldı. Kur hareketliliği olumsuz yansır mı?
Pandemi etkisiyle oluşan ekonomideki yavaşlama zaten nisan, mayıs, haziran aylarında beklenti üzeri enflasyon olarak yansımıştı. Kalan bazı aylara baktığımızda olumlu bir gidişat bekliyorum. Farklı etkileri olabilir ama sürece baktığımızda pandemi olmasaydı rahat beklentileri yakalayacaktık ama diğer ülkelerde olduğu gibi bir 2 puanlık etkisi olabilir. 11 puanlık bir enflasyon beklentisi oluştu.
Kur zaten fiyatlama davranışlarındaki etkisi dönem dönem etki etti. Bu seviyelerin pozitif etkisinin yanı sıra negatif etkisi olacağını düşünmüyorum. Denge içinde yürüttüğümüz sürece 2020 herkesi etkiledi. Ama beklentilerin altında etki ile kapatacağız.
- Turizm önemli gelir kalemi. En çok turizmi vurdu. Nedir şu anda durum?
Her gün turizm bakanımızla görüşüyorum. Kendisi de zaten geçmişten tanımıyordum. Yan yana 2 öğrenci aynı sırada oturur ya biz de yan yana oturuyoruz. Güzel bir elektriğimiz var. İstihdam ve döviz geliri noktasında turizm önemli.
Sonraki süreç, yıl sonu planları… Konuştuk bugün de… Çok ciddi şeyler planlar tartışıyoruz. Önümüzdeki ağustos, eylül, ekim, kasıma kadar süreç var. 12 aya turizmi yayma… Hangi destekler gerekli… Son dönemde attığımız adımlardan biri turizmle ilgiliydi.
Belli tahminleri var. Döviz gelir noktasında. Tabii yılı sıfır görüyoruz ama ben 3-4 ayı beklentimizi pozitif etkileyecek bir nokta olacağını düşünüyorum.
Kayıp yıl olarak aldık. Pozitif etki de olacak inşallah.
- Doğu Akdeniz’le de ilgilisiniz. Ne görüyorsunuz?
Şunu net söyleyeyim. Doğu Akdeniz, Türkiye’nin milli bağımsızlık konusudur. Dramatik anımı anlatayım. Darbe öncesi Doğu Akdeniz’deki alanlar verilirken acil toplantı yapmalıyız dedik. Reaksiyon göstermeliyiz dedik. 2016 yılı…
Bugünkü enerji bakan yardımcımız da var. Bugünlere nasıl gelindiğini toplumumuzun görmesi lazım.
O zaman toplantıların bir tanesinde ne işimiz var, X ülke ne der… Gemimiz mi var, paramız yok falan.
Türkiye haklarını sonuna kadar savunmak zorunda dedik. Enteresan olan ne biliyor musunuz isimleri biz de saklı. Bunları görünce duygulanıyoruz.
Hikayemiz var çok ama bu bir tanesi. Aylar geçti 15 Temmuz oldu. Oradakilerden ne işimiz var diyenlerden bir tanesi oradaydı. Bu ülke 1000 yıldır bedel ödeyerek bu coğrafyada duruyor.
Bu yaşadıklarımızın hamasetle alakası yok. Beyrut, Suriye, Irak, Hollywood filmi değil.
Bunları yaşadık. Bunlar film değil. 7 senedir. Bu ülkenin Cumhurbaşkanının nezdinde ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar toplum bunun farkında.
Biz uysal kedi yok öyle bir şey. Bir seviyemiz var. Bundan taviz vermeyeceğiz.
Ekonomik anlamda, dış politika anlamında kenetlenerek bakıyoruz. Cumhurbaşkanımızın duruşunu anlatmamıza gerek yok.
Türkiye arkasında duruyor. Farklı zümreler tarafından sosyal medyada görüyoruz. Bu mecralar nasıl operasyon yaptıklarını görüyoruz.
Zihinleri kirletmeye yönelik operasyon. Özellikle gençlere yönelik. Özellikle gençleri ziyaret etmeye çalışıyorum. Zihinleri kirletmeye yönelik operasyon. Özellikle gençlere yönelik. Özellikle gençleri ziyaret etmeye çalışıyorum.
Eleştireni var. Gençlik döneminin temel olgusu şu eleştirir, devrimci zihniyettedir. Gençlik bu konseptler içindedir.
Gençlik iş, gelecek istiyor. Attığımız birçok adım. Ümidim var, umudum var. Başarabilirim. Hikaye şu değişim devrim daha fazlası. Dünyada çok büyük bir devrim yaşanıyor.
20. yüzyıldan süre gelen bu sistem çöküyor. Dünyanın en haylaz çocuğu hangisi anket yaptırsam Türkiye ve lideri çıkar. Türkiye en devrimci ülkelerden bir tanesi.
Lafla değil, icraatla oluyor. Genç nesli en devrimci genç nesil. Sosyal medya mecralarında beyinlere ket vurmaya çalıştığı noktaya dikkat etmeliyiz.
Bulunduğum her ortamda eskiden daha çok tabii gençlerle daha çok vakit ayırırdım. Özellikle son dönemde pandemiden sonra tekrar başlayacağız.
- Siyaset muhalefet yakından izliyor musunuz?
Kesinlikle, hayır. Şunu ayırmak lazım. Yoğun gündemimiz var. Vakit ayıramadığımız çerçevede bakan bir ekip var. Haklı eleştirileri getiriyor. İki hakaret suç unsuru teşkil eden noktasında onu takip ediyor.
Biz psikolojimizi sokakta bulmadık. Onları neden göreyim. Gazali 4 kesimle tartışılır bunun 3’ü israf. Haset sahibi, ahmak ve aptalla tartışılmaz. Biz hakikiyi öğrenmek isteyen herkesle iletişim kuracağız. Muhalefet sözde birilerinin argümanlarıyla geliyor. İnanılmaz duygulanıyorum gören dua eden insanlar var. Türkiye bunun için ayakta operasyonlara karşı.
- Kabinedeki tüm bakanlar bir tarafa gerçekten size yönelik tırnak içinde söylüyorum "antipatik" kılmaya çalışıyorlar. Görüyorum. Belli çevreler için söylüyorum… Son dalgada tekrar en büyük vurgu damat. Siz söylenmesi gereken şeyleri söylediniz. Neden siz hedefsiniz?
Siz de biliyorsunuz. Şunu görmek lazım. 7 senedir. Gezi’den beri Türkiye mücadele veriyor. Toplumsal su üzerine çıkan süreç. Ülkeyi teslim almaya yönelik ipler milletin değil birilerinin elinde olacak öyle bir şey yok.
Farklı süreçlerde Berat Albayrak rol aldı. Ayaklara bastı. Görev yüklenmişiz bu süreç boyunca ülkemizin menfaatleri doğrultusunda bu mücadeleyi vermek boynumun borcu.
Buna dikkat, cesaret, delilik, idealist olmak dersiniz. Biz buna ‘Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmuyoruz’ diyoruz. Türkiye tarihi bir dönemden geçerken Türkiye'nin lideri ölümüne mücadele veriyorsa biz taşın altına elimizi değil bedenimizi koyacağız.
Berat Albayrak yalnız değil ben Allah'ın yardımını hissediyorum. Berat Albayrak'a büyük saldırılar hangi adımlarda olmuş bakmak lazım.
Enerjide Türk Akım'dan nükleere kadar, ekonomide yeniliklerle… Arkadaşlardan biri geçen hafta swaplar yüzde 1000’lere çıktı. Nerede çıktı. Yurt dışında. TL bazında neden TL vermiyorsunuz?
Soruyorum elinizde TL yok. Bana arkadan TL ver ucuza alayım. Doların fiyatını arttırmak için spekülasyon yapayım. İzin verilir mi? Eskiden kolay oluyordu. Şimdi olmuyor. Liberal piyasa hangi ülkede oluyor?
Komşulardan biriyle savaştayız. İsim vermeyeyim. Gidiyor savunma sanayi silah satıyor onlara olur mu böyle şey? Terörle mücadele yapalım, şehit vermeyelim. Bu ülke şehit vermeyelim diye yol geçen hanı yapılır mı?
Bir bedeli olacak. Ekonomide bağımsızlık… Bir mücadele veriyoruz ama bunun bir bedeli olacak. Ama bunu yapmaya çalışanlara… Avrupa’daki ülkede FETÖ’cü besliyor, PKK’ya silah satıyor… Bunlardan bihaber mi olacağız? Bağımsızlığın bir bedeli var. Biz de kimlerin torunuyuz ya…
- Sosyete nereden çıktı?
Hiç merak etmiyorum. Hiç bakmadım da… Bir insanla oturur farklı fikirlerde de olsanız… Okulda sosyal bir insandım. İnsanlarla konuşursunuz. Karşınızdaki insanların aklıyla bilinçli bir şekilde yapamazsınız.
Konu Berat Albayrak değil. Berat Albayrak bugün var yarın yok. Ekonomi ve enerji başta olmak üzere Türkiye başka bir yola girdi. Parmağında oynatan bu zihniyete fikir veren kişilere söylüyorum. İş işten geçti. 70-80-90’ların "Aaa şeriat gelecek. Konu baş örtüsü, türban değilmiş." Bu bitti. Toplumda her şeyin farkında…
-AK Parti’nin bir dönem bakanlık yapmış ismi Ali Babacan parti kurdu. Bakıyorum sözlerine 90’larda söylenen tezi dillendiriyor. Siz ne diyorsunuz?
Net şunu söyleyeyim yabancı sermayeyi 2'ye ayırıyoruz. Sıcak para dediğimiz bir de reel yatırımcı dediğimiz husus.
Türkiye artık kırmızı çizgisi egemenlik haklarıyla ilgili hiçbir konuda taviz veremez. Sıcak para veya sözde sermaye kesimi var bu sözde. Birileri bu anahtarları ver bu anahtarları vereyim. Yok.
7 yıldır bu ülkenin başındaki lider mücadele veriyor. Bu süreçten geri dönüş yok. Bu ülkenin başında Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı. Bu ülkeyi sürekli IMF’ye götürmek istiyor.
Net söylüyorum. Türkiye IMF’ye gitmedi, 1 kuruş almadı. IMF konsepti geçtiğimiz yüzyılda kaldı. Türkiye’nin ihtiyacı yok zaten de başarılı örnek cidden sıkıntıya girdi başka bir dönemdeyiz.