Bakan Fatih Dönmez: Yabancı çalışanlarımıza baskı uyguladılar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, merakla beklenen 'müjdenin' Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfi olduğunu duyurdu. Düzenlenen canlı yayına Fatih sondaj gemisinden bağlanan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, çalışmalar sırasında çeşitli zorluklarla karşılaşıldığını açıkladı. Dönmez, ''Bizimle çalışan AB vatandaşlarına baskı uyguladılar. 'Biz Türk vatandaşı olmak istiyoruz' dediler. Şu anda iki vatandaşımız bizlerle birlikte Türk vatandaşı olarak çalışıyor.'' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi’nde ‘Millete Sesleniş’ konuşması gerçekleştirdi.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "Türkiye tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi." müjdesini verdi.
Cumhurbaşkanı, "Fatih sondaj gemimiz Tuna-1'deki sondajında hamd olsun 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetmiş durumda." ifadelerini kullandı.
"Hedefimiz, 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmaktır." diyen Erdoğan, "İnşallah benzer bir müjdeli haberi Akdeniz'den de bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Canlı yayının ardından sondaj çalışmalarının yürütüldüğü Fatih gemisine bağlanıldı. Burada Bakan Berat Albayrak ve Bakan Fatih Dönmez, çeşitli açıklamalarda bulundu.
''AB, ÇALIŞANLARIMIZA BASKI UYGULADI''
Zonguldak'ta konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Teknik çalışmalara göre burada bulmuş olduğumuz gaz çok kaliteli görünüyor. Bunlar ilerde bize maliyet açısından olumlu yansıyacak." derken bölgede 6 bin kilometrekarelik sismik çalışma daha yapılacağını belirtti.
"Bu çalışmalarımızı daha da netleştireceğiz. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. yılında vatandaşımızla kendi gazımızı buluşturacağız." dedi.
Dönmez, Fatih sondaj gemisinde yaptığı açıklamada, bugünün Türkiye ve Türk milleti açısından tarihi dönüm noktalarından biri olduğunu söyledi.
1970'li yıllarda İngiltere'nin 150, Norveç'in 30. denemesinde keşif yaptığını anımsatan Dönmez, "Bunu Cumhurbaşkanımıza söylediğimde 'Milletimiz çok bekledi, o kadar vaktimiz yok, elini çabuk tut Fatih' demişti. Türkiye Petrolleri'ndeki (TP) arkadaşlarımızla bir araya geldik ve potansiyeli en yüksek olan lokasyona ağırlık vereceğiz, dedik. İlk 10 sondajda 1 keşif yakalama hedefi koyduk. Burası 9. derin deniz sondajımız." diye konuştu.
Söz konusu bölgedeki sismik çalışmalara 14 ay önce başlandığını kaydeden Dönmez, bu kapsamda yaklaşık 2 bin kilometrekare alanın "röntgen filminin çekildiğini" ifade etti.
Bakan Dönmez, verilerin TP uzmanları ve mühendisleri tarafından detaylı analiz edildikten sonra Tuna-1 lokasyonunda ilk sondaja karar verildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Fatih gemimizi Akdeniz'den önce İstanbul'a kule sökümü için çektik. Haydarpaşa'dan 29 Mayıs'ta Karadeniz'e uğurladık. Trabzon'da limanda montaj devam etti. 15 Temmuz'da oradan yola çıktı, 20 Temmuz'da matkap ilk defa dönmeye başladı. Şu an deniz seviyesinden 3 bin 500 metre aşağıdayız, buradaki denizin derinliği 2 bin 100 metre. Yaklaşık 1400 metre de karada ilerledik. İki önemli gaz kaynağı adını verdiğimiz rezervi kestik. 500 metrelik bu rezervde gazla buluştuk. Sondaja 1 hafta-10 gün ara verdik, sürekli olarak testleri yapıldı."
Test, analiz ve detaylı mühendislik çalışmalarından sonra uzmanlar ve yetkililerin rezerv miktarını tespit ettiklerini aktaran Dönmez, "İşlerimiz henüz bitmedi. Bin metre daha derine ineceğiz. Sismik veriler bize aşağıda benzer yapıda 2 katmanın daha olduğunu, dolayısıyla inşallah oralarda da gaz kaynağına ulaşacağımızı gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Dönmez, gaz keşfi yapılan sahanın yaklaşık 250 kilometrekare olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yine bu bölgede en kısa sürede yeni tespit kuyularımızı açacağız ve bu çalışmalarımızı daha da netleştireceğiz. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. yılında vatandaşımızla kendi gazımızı buluşturacağız. Yapılan test ve analizlerden sonra gazın kalitesi de son derece iyi görünüyor. Maliyet açısından son derece olumlu yansıyacak. 6 bin kilometrekare daha sismik çalışma yapacağız bu bölgede. Arkadaşlarımız son derece umutlu. Biz her zaman inandık, büyük bir sabır, inanç ve tevekkülle bu yola çıktık. Her fırsatta kararlılığımızı belirterek 'Varsa mutlaka bulacağız' dedik. Cumhurbaşkanımız da 'Ancak arayanlar bulur' dedi. Aradık ve bulduk."
''AB, ÇALIŞANLARIMIZA BASKIDA BULUNDU''
Bazen moralimizin düştüğü anlar oldu. Şahsım da dahil birçok çalışan yaptırımlarla karşılaştı. Milletimizin duasıyla bir milim geriye gitmeden bu işlere devam ettik. Hatta öyle anlar geldi ki bazı keşiflerimiz olumsuz sonuçlansa da ismini bilmediğim vatandaşlarımız 'bulamazsanız da önemli değil, bayrağımızın orada dalgalanması bize yeter' dediler.
Hem yerli hem yabancı bu süreçte çalışanlarımıza çeşitli baskılar uygulandı. Bunlardan ikisi Avrupa Birliği vatandaşıydı. Ailelerine baskıda bulundular. Bu çalışanlarımız, 'kendi ülkelerimiz bize sahip çıkmıyor biz burada mutluyuz, huzurluyuz türk vatandaşı olmak istiyoruz' dediler. Müracat ettiler, şu anda iki vatandaşımız bizlerle birlikte Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak çalışıyor.''