Bakan Şimşek: Kötümser olmayın ama mucize istiyorsanız o bende yok
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Kur Korumalı Mevduat (KKM), Türkiye'de dezenflasyonla mücadeleyi zorlaştırıyor. Parasal aktarım mekanizmasını bozuyor ve kamunun kullanmadığı bir kaynak, kamunun üzerinde bir yük. Dolayısıyla buradan çıkış bizim hedefimizdir ama piyasaları bozmadan çıkıyoruz. Sabırla, zamanla biz KKM'den çıkacağız." dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi'nin "Nitelikli, Sürdürülebilir, Rekabet Gücü Yüksek Yeni Nesil Bir Sanayi İçin Yatırım ve Üretimin İhtiyaç Duyduğu Finans Politikalarının Önemi" ana gündemiyle gerçekleşen 2024 yılı ilk olağan toplantısına katıldı.
Şimşek, Türk lirasında 1 aylık opsiyonların ima ettiği kur oynaklığının şu anda nispeten istikrarlı ülkelere benzer bir şekilde gittiğini söyledi.
Hedeflerinden birisinin "kur korumalı mevduattan çıkış" olduğunun altını çizen Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"KKM Türkiye'de dezenflasyonla mücadeleyi zorlaştırıyor. Parasal aktarım mekanizmasını bozuyor ve kamunun kullanmadığı bir kaynak, kamunun üzerinde bir yük. Dolayısıyla buradan çıkış bizim hedefimizdir ama piyasaları bozmadan çıkıyoruz. Sabırla, zamanla KKM'den çıkacağız. Çıkış başladı, ağustosa göre gördüğünüz gibi yaklaşık çok ciddi bir düşüş var. Reel olarak düşüş daha yüksek. Dolar bazında da düşüş çok yüksek. Önümüzdeki dönemde devam edecek."
Şimşek, ocak-mayıs dönemine göre Türkiye'ye çok ciddi bir kaynak girişi olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu:
"Olmasa Türkiye bu kadar yüksek bir cari açığı nasıl finanse edecek? Rezervi nasıl biriktirecek? Bakın dış finansmana erişim ocak-mayıs döneminde bankalarımız 100 dolar borç ödüyordu. 94 dolar buluyorlardı. Şimdi 100 dolar borç ödeyip 151 dolar bulabiliyorlar. Demek ki kaynak girişi çok. Kaynak girişi var. Reel sektörde firmalar 100 dolar borç öderken 74 dolar borç bulabiliyorlardı. Şimdi 100 dolar borç öderken 119 dolar borç alabiliyorlar. Dolayısıyla kaynakta önümüzdeki dönemde sorun ciddi bir şekilde azalacak."
"Ekonomide dengelenme başladı"
Bakan Şimşek, ekonomide dengelenmenin başladığını, dış talebin negatif etkisinin yavaşladığını, iç talepte de yumuşama olduğunu belirterek bunun devam edeceğini söyledi.
Cari açığın 2023 Mayıs'ta 60 milyar dolarla zirveyi bulduğunu, dış ticaret açığının 120 milyar dolar civarına yükseldiğini anımsatan Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Enflasyon beklentilerinde iyileşme var. Enflasyon düştükçe bizim hedeflerimiz arasındaki yakınsama çok daha güçlü bir şekilde devam edecektir. Program çalışıyor o açıdan. Merkez bankamızın net rezerv birikimi de mayıs ayına göre ciddi bir düzeyde ama tabii ki henüz arzuladığımız düzeyde değil. Dolayısıyla rezerv birikimi bizim önemli hedeflerimizden bir tanesi. Rezerv yeterliliği konusu hatırlarsanız kısa vadeli, vadesi 1 yıl ve altına düşmüş olan bütün dış borçların 1 katına çıkartmamız lazım. Şu anda 0,8 katındayız. Not görünümünde bir değişme var. Program kararlılıkla ilerledikçe ve bu sonuçlar devam ettiği sürece not artışları peyderpey gelecek. Bizim görünümümüzü iki kademe iyileştiren reyting kuruluşları da var ama genel anlamda hemen hemen tamamı durağandan veya negatiften pozitife veya durağana doğru geçtiler."
Şimşek, bu programın nihai hedefinin nitelikli yatırım ve istihdam olduğunun altını çizerek, "Daha çok üretim ama en önemlisi daha çok ihracat. Dolayısıyla ihracat bizim şu zincirde bugün itibarıyla en temel önceliğimizdir. İhracata ilişkin desteklerin vade, teminat ve miktar itibarıyla yetersizliği hususu gündeme geldi." dedi.
Türk Eximbank'ın bu yıl nakit ve nakit dışı teminat olmak üzere 50 milyar dolarlık destek vereceğini bugün açıkladığını hatırlatan Şimşek, "Yetmez. Bizim bunu daha da arttırmamız lazım. Evet, sermaye ihtiyacımız var. Geçen sene artırdık. Bu sene de ilk fırsatta sermayesini artırmayı planlıyoruz." diye konuştu.
Reeskont kredilerini 10'a katladıklarını anımsatan Şimşek, teminat sorunu konusunda çalışacaklarını bildirdi.
"(Sanayicilerimizin) Yüksek katma değerli alanlara yoğunlaşmanızı istiyoruz"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, AR-GE, prim ve benzeri teşviklerin 299 milyar lira olacağını belirterek "Az para değil. Yatırım teşvikleri genel anlamda 530 milyar lira. Topladığınız zaman milli gelirin yüzde 2'si kadar sadece sanayiciye destekler var. Tarım sektörüne vereceğimiz destekler, yatırım ve finans destekleri 384 milyar lira, vergi destekleri 136 milyar lira, toplam 520 milyar lira. Toplam gayrisafi yurt içi hasılanın 1,3'ü." diye konuştu.
Asgari ücrete verilen vergi desteğinden bahseden Şimşek, "Toptancı bir yaklaşımla vergi dışı bırakan herhalde çok nadir ülkelerden bir tanesiyiz. Bunun toplamı yaklaşık milli gelire oran olarak yüzde 4,9. Yani 2 trilyon liranın üzerinde istihdama, üretime destek var. Dolayısıyla biz üreticinin yanındayız. Biz sanayicimizin yanındayız, çiftçimizin yanındayız. İstihdamı destekliyoruz. Yüksek teknoloji yatırımlarını biz önceliklendiriyoruz." açıklamasında bulundu.
TCMB'nin Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi başlattığını anımsatan Şimşek, ileride bütçede imkanı oluşturacaklarını ve bunu bütçenin içerisine alacaklarını, bu kaynağın herkese açık olacağını söyledi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla verilen desteklerden bahseden Şimşek, şu bilgileri paylaştı:
"Belirlenen 284 üründen herhangi birini üretmek isterseniz oraya başvuruyorsunuz. 2 yıl ödemesiz, 10 yıl vadeli kaynak vereceğiz ve cari piyasa faizinin neredeyse 3'te biri düzeyinde. Dolayısıyla biz yatırımları destekliyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvuruyorsunuz. Bankalar dosyanıza bakıyor. En sonunda kredi o süreçte onaylanıyor. Tamamen somut kriterlere dayalı. Hizmet ihracatı bizim açımızdan çok önemli. Dolayısıyla bu konuların hepsi bizim gündem maddelerimiz. Biz sizin yüksek katma değerli alanlara yoğunlaşmanızı istiyoruz. Yani katma değer zincirinde yukarı çıkmanızı istiyoruz."
"Ulaştırma Bakanımıza OSB'leri demir yolu ile limanlara bağlayalım' dedim"
Bakan Şimşek, markalaşmanın önemine işaret ederek "Mümkünse markalaşmamız lazım. Önce bölgede, sonra Türkiye'de, sonra dünyada. Öyle bir çağdayız ki dijital dönüşümden geri kalamayız." diye konuştu.
Türkiye'nin imalat sanayisindeki gücüne, lojistik endeksindeki yerine ve ulaşım ağındaki zenginliğine değinen Şimşek, "Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'na, 'organize sanayi bölgelerini demir yolu ile limanlara bağlayalım' dedim. Ama önce OSB'lerde konteynırı trene yükleyeceksiniz, tren limanda oradan gemiye yüklenecek. Çünkü bu size rekabet gücü kazandıracak. İmalat sanayii altyapımız güçlü. Evet nitelikli insan konusunda belirli sıkıntılar yok demiyorum ama şimdi biz kimlerle rekabet edeceğiz." açıklamasında bulundu.
Bu dönüşümün sağlanması gerektiğini ifade eden Şimşek, "Afrika geliyor. Asya dönemiydi şimdiden sonra Afrika'ya kayacak. Bugün adını duymadığınız ülkeler sizin alanlarınızda sizinle rekabete soyunacaklar. Bu dönüşümü kurtarmak zorundayız. Bu dönüşüm için size destek vermeye hazırız. Altını tekrar çiziyorum." ifadelerini kullandı.
"Şirketlerimizin finansmana erişimi konusunda uluslararası kuruluşlarla görüşüyoruz"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Türkiye'de katma değer zincirinde arzu edilen seviyede olmadıklarını belirterek bu alanda 2002'den 2010 yılına kadar çok iyi bir yükselişe geçtiklerini, verimliliğin arttığını, niteliğin yükseldiğini ancak sonra durduklarını söyledi.
Şimşek, "Durduğumuz dönem nominal bazda Çin yuanına karşı veya Asya'daki para birimlerine karşı hani rekabet içinde olduğumuz ülkelere karşı ciddi bir şekilde liranın hem reel hem nominal olarak değer kaybettiği dönemde. Türkiye o çıkışını tekrar devam ettirmesi lazım. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız." diye konuştu.
Şirketlerin finansmana erişimi konusunda çok taraflı uluslararası finansal kuruluşlar ve taraf oldukları bankalar ile görüştüklerini anlatan Şimşek, şu bilgileri verdi:
"Dünya Bankası'ndan dünyada en çok kaynak kullanan 6'ncı ülkeyiz, kendi bölgemizde birinci ülkeyiz. Dünya Bankası geçen sene eylül ayında, 'Biz Türkiye'ye önümüzdeki 3 yıl, özel sektör de başta olmak üzere 35 milyar dolar kaynak vereceğiz' dedi. Dolayısıyla oturup, çalışıp bu kaynaklardan nasıl yararlanacağınız hususunda gelin bizim arkadaşlara yardımcı olun. Avrupa İmar ve Kalkınma Kalkınma Bankası'nda (EBRD) da kaynak kullanımı noktasında Avrupa'da ve dünyada birinci sıradayız. Yeşil dönüşüm, dijital dönüşüme inanılmaz kaynaklar aktarıyorlar. IFC (Uluslararası Finans Kurumu) yine Dünya Bankasının bir kuruluşu yine kendi bölgemizde birinciyiz. Asya Altyapı Yatırım Bankası'nda dünyada ikinci, kendi bölgemizde birinciyiz. İslam Kalkınma Bankası kendi bölgemizde ikinciyiz, dünyada beşinciyiz. Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası'nda kendi bölgemizde ikinciyiz."
"Kötümser olmanız için hiçbir sebep yok"
Bakan Mehmet Şimşek, gelecek dönemde özel sektörün oturup bir alan tespiti yapması gerektiğini belirterek Bakanlığın reform programlarına dair şirketlerin kurumsal stratejiler geliştirmesi gerektiğini anlattı.
Şimşek, "Sonra oturup tabii ki proje seçimi yapacaksınız. Finansal açıdan doğru olan, sağlam olan, katma değeri yüksek olan, yeşil, dijital dönüşüm ve sosyal bileşenler... Bütün bu hususlar çok değerli. Bir sürü finansman ürünü var. Burada vadeler uygun. Mutlaka bu konuyu incelemenizi tavsiye ederim. Biz genelde garanti mekanizmalarıyla devreye giriyoruz zaten. Teknik desteği biz size sağlarız." dedi.
Türk Eximbankın, Türkiye Sınai Kalkınma Bankasının (TSKB) ve Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankasının 2,4 milyar dolarlık kaynağının bugün gündeme getirilen hususlarda sanayicilere devşirilebileceğini dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yine reel sektör açısından EBRD olsun, diğer kuruluşlardan biz yine 5,2 milyar dolarlık kaynağın sizler için, özel sektör kullanımı için, bütçe finansmanından ve kamudan bahsetmiyorum, devşirilebileceği bir dönemdeyiz. Kötümser olmanız için hiçbir sebep yok ama mucize istiyorsanız o da bende yok. Dolayısıyla bazı sektörlerde sıkıntılar her zaman olmuştur. Önemli olan kalıcı çözümler peşinde koşmaktır. Geçici ve pansuman çözümlerden sonuç alınamıyor. Dikkat edin burada biz kolay bir çözüm sunmadık çünkü yok. Kestirme bir yol bulduğumuzu iddia etmedik çünkü yok. Size tamamen köklü bir şekilde bir dönüşüm nasıl olur, makro finansal istikrar sadece sağlanmakla kalmaz nasıl pekiştirilir ve kalıcı hale getirilir ve sizin dönüşümünüze biz nasıl yardımcı olacağız? Bu hususları birlikte konuşma fırsatı bulduk."
Bahçıvan'dan "sigorta poliçelerindeki artışa ilişkin" açıklama
Bu arada, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, sigorta şirketleri tarafından yapılan zamların son haftalarda giderek artan bir sorun haline geldiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:
"Sigorta yenilenme sürecinin başlamasıyla beraber sanayi sektörümüzde ve sanayimizden bu konuda gelen şikayetlerin giderek arttığını görmekteyiz. Adeta sigorta firmaları, bir sendikasyon mantığıyla sigorta paketlerine bakıyorlar. Tüm paketin yarısını ancak alabiliyoruz. Türkiye'nin sigortasızlaşması konusunda özel bir çaba var. Konu üzerinde acil durduğumuz bir konu."