Bakan Soylu, Türk vatandaşlığına geçen Suriyeli sayısını açıkladı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 31 Aralık 2021 tarihine kadar 84 bin 152'si çocuk olmak üzere 193 bin 293 Suriyeliye Türk vatandaşlığı verildiğini söyledi. Soylu, 3 milyon 700 bin Suriyeliden 2020'de 37 bin 418, 2021'de 50 bin 231'inin suça karıştığını belirtti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’da medya kuruluşlarının temsilcileri ile 'göç buluşması' toplantısında bir araya geldi.

Soylu, göç konusunda Suriye'den Afganistan'a, Yemen coğrafyasından Lübnan'a kadar ciddi bir göç problemi ile karşı karşıya olduklarını söyledi.

Soylu, tüm bunlara duyarsız bir Batı olduğunu vurgulayarak, "Bu meseleyi Hollywood senaryosunun yapıldığı bir alan olarak değerlendiriyorlar. Sınır güvenlikleri alınırsa bu sorunun bitebileceğini düşünüyorlar. Türkiye'nin bu meseleye Sayın Cumhurbaşkanımızın, ülkemizin insanının vicdani temelde baktığı herkesin malumu. Geldiğimiz andan itibaren göçü yönetmeye çalışan bir anlayışı ortaya koyuyoruz. 2011 yılı Suriye iç savaşından itibaren ne yaptığını bilen bir Türkiye var" dedi.

'Kullandıkları si̇lahlar Batı'nın'

Soylu, komşu ülkelerdeki her türlü istikrarsızlığın Türkiye'ye sirayet edeceğine işaret ederek, "Bunun kaynağı biz değiliz. Bunun kaynağı yaşayan ülkeler de değil. O ülkelerin silah yapmaya kabiliyeti yok. Kullandıkları silahlar tamamen Batı'nın silahları. Göç, terör, kaçakçılık, insan, petrol, uyuşturucu bütün bunları birbirinin içine geçiren ve bölgeyi istikrarsızlıkla harmanlaştırmaya çalışan bir tablo ile Türkiye karşı karşıya. Biz yaklaşık dünyada 100’e yakın ülkeye 30-60-90 günlük vizelerle serbestlik sağladık. Ama bunu istismar eden bir anlayışla da karşı karşıyayız. Turist vizesi alıp Türkiye'de kalıp veya Batı'ya geçmek isteyenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok. Bunun sebebi ekonomik göçler veya oradaki iç sebepler" dedi.

Soylu, bunun dışında bütün bu karmaşıklığı kullanmak isteyen ülkeler olduğunu da belirterek, "Yunanistan bunlardan birisi. Tabelası 'Birleşmiş Milletler' olan Lavrion Kampı'nı Yunanistan yaklaşık 7-8 aydır tekrar PKK terör örgütü lehine harekete geçirdi. PKK terör örgütü kırsalda zayıflayınca, şehirlerde eylem yapma talimatı verdi. Bu talimatı 1-1,5 yıldır Murat Karayılan'ın kendisi yönetmeye çalışıyor. Ama Allah'a çok şükür bir şey olmadı. Buradaki yetkinliklerini, talimat verme alışkanlıklarını Lavrion'a, Yunanistan'a; Yunanistan da uçakla Irak üzerinden terör kamplarına gidebilecek yeni bir hat oluşturmaya çalışıyorlar. Bizim tespitimiz özellikle YPS eylemleri içinde Lavrion’dan gelen talimatlar olduğuna yönelik. Buradaki tabloyu Yunanistan’a ilettik. İsim isim Lavrion kampına PKK’nın getirdiği, oradan Kuzey Irak’a geçirdiği teröristleri biliyoruz. Lavrion kampını devreye sokmamış olsalardı bu yıl terör örgütüne katılım çok daha az olacaktı" ifadelerini kullandı.

'Suri̇ye'den göç karakter deği̇şti̇rdi̇'

Soylu, Suriye'den gelişlerde baskının son yıllarda azalsa da hala devam ettiğini, İran sınırından da akışların devam ettiğini kaydetti. Suriye'den Türkiye'ye göçün karakter değiştirdiğine işaret eden Bakan, "Suriye'den gelenlerin önemli bir bölümü Şam çevresinden geliyor. Şam'daki ekonomik kriz vesilesiyle Türkiye üzerinden batıyı hedefleyen bir süreç. Daha önce iç savaşın olduğu bölgelerden gelenlerin dışında hafif bir karakter değiştiren ve Şam'dan kaçak yolları kullanmak suretiyle gelmek isteyenlerin olduğu ortada. Bu göç akımı biter mi? Bizim kanaatimiz yeni başladı. Gelişmiş ülkeler buna bir şey yapmıyor mu? Hiçbir şey yapmıyorlar, sadece izliyorlar. Şam civarından gelenleri direkt kampa alacağız. Onlara geçici koruma statüsü vermeyeceğiz. Çatışma bölgelerinden, iç savaş bölgelerinden gelenlere sağlanan bir statüdür bu. Onlara bunu vermeyeceğiz. Bunların tamamı kendi ülkelerine geri döndürülecekler" dedi.

'İran'ın Türki̇ye sınırında 2 mi̇lyon Afgan var'

Bu konuda yapılması gerekenleri Avrupa Birliği'ne anlattıklarını belirten Soylu, "İran'ın içinde 5 milyon Afgan var. 2 milyonu Türkiye sınırında. Her han hareketlenmeyen matuf. Bunlarla görüşmeden bunu çözebilme kabiliyeti yok. İnsani meselede destek olmadan bunu çözebilmek mümkün değil. Geri gönderme mekanizmasını bütün dünyaya kabul ettirebilecek alt yapıyı oluşturmadan bunu çözebilme kabiliyetine sahip değilsiniz. Avrupa ve Batı bunu sağlamak istemiyor. Avrupa'nın bu sorunu çözebilecek bir yönetim kabiliyeti de yok, bir sistemi de yok. Sorunlar ortada duruyor" diye konuştu.

'Harekete geçmeye hazır 8 mi̇lyon göç ki̇tlesi̇ var'

İçişleri Bakanı, potansiyel göç konusunda İran sınırında 2 milyon Afgan'ın yanında, 3,9 milyon İdlib, 1,2 milyon Cerablus, Azez, Mare, El bab, Çobanbey bölgesinde, 550-600 bin Afrin, 300-350 bin Resulayn, Tel Abyad bölgesinde olmak üzere 8 milyonun üzerinde hemen harekete geçmeye hazır göç kitlesi olduğunu kaydetti. Bakan Soylu, "Herhangi bir saldırı, herhangi bir tehdit, veya bulabildikleri ilk fırsatta böyle bir kitle var. Bu çerçeve içinde etrafındaki coğrafya ile bu işi yönetmeye çalışan bir Türkiye var. Son 5 yılda doğu ve güney sınırlarında 2,5 milyon insan Türkiye'ye giriş yapmak için baskı yaptı ve engellendi. Bu yönetilebilir bir durum değil. Batı'ya giden insan sayısı ise son 5 yılda 650 bin. Bizim geri gönderdiğimiz kaçak göçmen sayısı da gönüllü geri dönüş hariç 306 bin 138 kişi. Bunları Afganistan başta olmak üzere Suriye, Pakistan, Bangladeş, Somali gibi ülkelere gönderdik. Dünyada böyle bir geri gönderme mekanizması yok" dedi.

'Afganları gönüllü geri̇ göndermeye başladık'

Soylu, 14 Ağustos'ta Taliban'ın yönetimi ele geçirmesinden sonra Afganistan'a geri gönderimi durdurduklarını hatırlatarak, "27 Ocak tarihinde Afganistan'a Ariana Havayolları ve charter seferleri ile yeniden buradaki kaçak Afganları göndermeye başladık. Yaklaşık 5 charter sefer yaptık şimdiye kadar. Bazen 3 günde, bazen 5 günde bir geri gönderme merkezlerindeki Afganları oraya gönüllü geri dönüş kapsamında gönderiyoruz" dedi.

GÜNÜN VİDEOSU

Zalim ordusu saldırıyor! İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu

Gazze’nin Han Yunus şehrinde, İsrail işgal güçleri sivillerin sığındığı çadırları hedef aldı. Bombardımanda çok sayıda masum sivil hayatını kaybederken, yaralıların durumu kritik.