"'PKK'nın Allah belasını versin' diyeceksiniz!"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2021 yılı bütçesinin görüşüldüğü toplantıda HDP'li milletvekillerine sesledi. Bakan Soylu, "Bir tek cümle söyleyeceksiniz, 'Bu PKK'nın Allah belasını versin' diyeceksiniz. Allah'ınızı seversiniz bir tek cümle, başka bir şey istemiyoruz sizden" dedi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bakanlığının 2021 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Van'da iki köylünün helikopterden atıldığı iddiasına ilişkin soru üzerine Soylu, o dönem Yıldırım-10 Norduz Operasyonu kapsamında, Van'ın Çatak ilçesi Andiçen Mahallesi Sürik mezrasında sözde Kato Jirka cephesi halkla ilişkiler sorumlusu Mihrali Yılmaz'ın olduğu bilgisine ulaştıklarını anlattı.
BAKAN SOYLU'DAN OSMAN ŞİBAN AÇIKLAMASI
Güvenlik güçlerinin, 4 evin olduğu mezrayı insansız hava araçlarıyla (İHA) izlemeye başladıklarını belirten Soylu, İHA'lar tarafından çekilen fotoğrafları göstererek Osman Şiban'ın evine 3 teröristin geldiğini söyledi.
Şiban'ın, yakın zamanda savcıya ve mülkiye müfettişine "Hafızamı kaybettim, müsait değilim." dediğini aktaran Soylu, Osman Şiban'la teröristlerin, ellerinde şemsiyelerle kayalıklara intikal görüntülerinin alındığını ifade etti.
Mersin'de oturan Şiban'ın, Mihrali Yılmaz'ın anlatımıyla "milislik" yaptığını dile getiren Soylu, Şiban'ın, Sürik Mezrası'na yazın gelip 3-4 ay kaldığını ve daha sonra gittiğini söyledi.
Servet Turgut'un yaşadığı barakanın İHA'larca çekilen fotoğrafını da gösteren Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunlar kayalıklara giden teröristler. Bunlar kayalıklara gider gitmez hem silahlı insansız hava aracı (SİHA) hem de yakın hava desteğiyle operasyon başlıyor. Bunların etkisiz hale getirildiğini değerlendiriyoruz. Ardından Yarbay Muammer (Özdil),kahramanlıklarını herkesin anlattığı Yüzbaşı Mahmut Top, Sezer Uçar ve Yusuf Uyar bizim astsubaylarımız, uzman çavuşlarımız, komutanlarını yalnız bırakmıyorlar, mağaraya giriyorlar. İkisinin orada etkisiz halde olduklarını görüyorlar. Tam kafalarını kaldırıyorlar, bir terörist 3'ünü şehit ediyor. O terörist, mağaranın içerisinden yarıyor ve çıkıyor. İndiği yer bir dere. Bizimkiler köpeklerle kovalıyorlar, buluyorlar, çatışmaya giriyorlar ve ölüyor. Bakın bombalanıyor, operasyon yapılıyor, hemen 200-300 metre yakında, Servet Turgut olayın olduğu yerde. Kovalamaca, hafif darplaşma oluyor. Ardından 'ben değilim, bu adamlara ev sahipliği yapan Osman Şiban'dır' diyor. İlk Osman Şiban'ın ismini o veriyor. Sonra Osman Şiban'ı alıyorlar. İlk helikopterle 3 şehidimiz gidiyor. Başka bir helikopterle 2 terörist gidiyor. En son terörist, Servet Turgut ve Osman Şiban da üçüncü helikopterle naklediliyor."
Mihrali Yılmaz'ın, "köyden iki kişinin işkence edilip helikopterden atıldığına" ilişkin ifadelerini okuyan Soylu, bunların yalan olduğunu söyledi.
Soylu, helikopterin kapısının açılarak aşağıya bir şeyin atılması düşüncesinin "akla ziyan" olduğunu belirterek, olayla ilgili adli ve idari soruşturma yürütüldüğünü bildirdi. Soylu, "Milis oldukları (Osman Şiban ve Servet Turgut) ve bunlara yardım yataklık yaptıkları apaçık ortada olan bir meseleyi böyle ortaya koyuyorum. Bakın olayın sonrası için bir hüküm vermedim. Ben bildiğimi söylüyorum. Kurgu yapmıyorum. Osman Şiban'ın bu işle ilgilendiği bütün kayıtlarımızda var." diye konuştu.
İŞÇİLERİN YÜRÜYÜŞÜNE İZİN VERİLMEMESİ
Sendikaların Ermenek, Soma ve Gebze'deki yürüyüşleriyle ilgili soru üzerine Soylu, Anayasa'nın, idarenin inisiyatifine bıraktığı yetkiler olduğunu kaydetti.
Gösteri ve yürüyüşlerle ilgili valinin, İller İdaresi Genel Müdürlüğünün ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle İl Hıfzıssıhha kurullarının karar aldığını dile getiren Soylu, konuyla ilgili kendilerine ait sorumluluklar olduğunu da ifade etti.
Soma'daki insanların haksızlığa uğradığını gördüklerini belirten Soylu, konuyla ilgili iki sendikanın yöneticileri ve iş verenle görüştüğünü, sorunun çözümüne ilişkin yapılacaklar için 2 ay süre istediğini hatırlattı.
Ermenek ve Gebze'de yürüyüş yapmak isteyen işçilerin, Vali'nin "Konuyu değerlendiriyoruz, biraz sabredin." demesine rağmen yürümekte ısrarcı olduğunu anlatan Soylu, salgın nedeniyle yürüyüşlere izin verilmediğini söyledi.
KANAL İSTANBUL PROJESİ
İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yardım paralarına el konulduğuna ilişkin iddialara da yanıt vererek, ilgili kanunlarda yardım ve bağışın ayrı şeyler olduğuna işaret etti.
Kanunlarda Cumhurbaşkanlığının izin verdiği kamu kurum ve kuruluşları ile valinin izin verdiği derneklerin yardım toplayabileceğine ilişkin hükümleri anımsatan Soylu, İstanbul, İzmir ve Ankara büyükşehir belediyelerinin yaptığı şeyin düzensizliğe, yolsuzluğa ve usulsüzlüğe dönebileceğinin açıkça ortada olduğunu dile getirdi.
Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, karşı olduğu Kanal İstanbul projesini eleştirme hakkının olduğunu ancak projeyi, kamu kaynağı kullanarak "israf düzeni" şeklinde yansıtmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Eylem ve etkinliklerin yasaklandığına ilişkin iddialara cevap veren Soylu, "Ülke genelinde 2018'de 31 milyon 36 bin 329 kişinin katılımıyla düzenlenen 46 bin 389 eylem ve etkinliğin sadece binde 8'ine, 2019'da 32 milyon 166 bin 244 kişinin katılımıyla düzenlenen 51 bin 525 eylem ve etkinliğin binde 7'sine ve şu tarihe kadar da 31 bin 190 eylemin sadece binde 8'ine müdahale edildi." diye konuştu.
"KORUMALARI AZALTMAYA ÇALIŞIYORUM"
Suriyelilerin karıştığı olayların sayısal verisiyle ilgili soruya Soylu, "Türkiye'de vatandaşlarımızın karıştığı asayiş olaylarının toplamı yüzde 1,5'dur. Suriyelilerin 0,7'dir. Yaklaşık 9 yıl geçti. Birlerden başladı binde 7'lere geldi. Binde 7'nin de bir veya iki puanı kendi aralarındaki darplaşmalardan kaynaklanıyor." cevabını verdi.
Bu yıl şu ana kadar İçişleri Bakanlığından farklı sebeplerden 482 kişinin ihraç edildiğini belirten Soylu, bu rakamın 2019'da 628, 2018'de 332 ve 2017'de 198 olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanlığının disiplin teşkilatı olduğunu ifade eden Soylu, "Her ne olursa olsun kimsenin kendi başına hareket etme kabiliyeti söz konusu değildir. Bizim buna müsaade etmemiz mümkün değildir. Bunu bizim bütün teşkilatlarımız bilmelidir. Onun için sürekli eğitim veriyoruz." diye konuştu.
İçişleri Bakanı olduğu gün 15 bin korumanın tahsis edildiğini gördüğünü aktaran Soylu, "Şu anda 5 binin altında. Bunu ısrarla aşağıya çekmeye çalışıyorum." ifadesini kullandı.
Kendisinin korumalarını azalttığı kişiler tarafından eleştirildiğine dikkati çeken Soylu, şu bilgileri verdi:
"Bazı iş adamlarına korumalar veriliyor. Bir tane polis var yanında, 6 adam lokantaya giriyorlar. Herkes ayağa kalkıyor. Biz buna katlanamayız. 'Çekin kardeşim bunların hepsini' dedim. Herhangi bir terör tehdidi veya başka bir yerden tehdit olmadan koruma alabilmesi mümkün değildir. Bu kadar açık ve net. Resmi olmayan iş adamı ve şahıslara verilen koruma sayısı 175 kişiye yakın. 87 kişiye çağrı üzerine koruma, 17 kişiye de özel koruma yapılmaktadır. Bunların önemli bir bölümü Doğu ve Güneydoğu'da iş yapanlar veya kişisel husumetten dolayı bizim korumak durumunda olduğumuz kişiler."
"KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARIYORUZ, KABUL ETMİYORLAR"
FETÖ ile mücadelede Interpol ile yaşanan sorunlara değinen Soylu, "Kızdık olmadı, bağırdık olmadı, mücadele ettik olmadı. Kırmızı bülten çıkarıyoruz, kabul etmiyorlar. Askıya alıyorlar, düşürüyorlar. Bir dertle karşı karşıyayız. Bu coğrafyayı yok edeceklerdi. Zekeriya Öz'ü de istiyoruz, Adil Öksüz'ü de istiyoruz. Hepsini istiyoruz ama kale almıyorlar. Geçen gün Cezayir'den getirdik. İstedik, iki taneydi, biri daha önce kaçmış, öteki oranın sorumlularından bir tanesiydi. Aldık, getirdik." dedi.
Selefi derneklerin durumuyla ilgili soruya İçişleri Bakanı Soylu, "Bu yıl 86 selefi dernekle ilgili soruşturma yapıldı. 61'ini savcılığa tevdi ettik. Bazen bunların kayıt, para ve farklı kanuna uymayan meseleleri olur, bazıları da ideolojik, kanuna uygun olmayan birtakım meseleleri olur. Devletimiz bu işin peşinde. Hiç merak etmeyin, adım adım her şeyi takip ediyoruz. Milletimiz bize güvensin." diye konuştu.
"BİZİM IŞIKLARIMIZ HER GECE YANAR"
Bakan Soylu, millete gece gündüz hizmet etmek için çalıştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Son 20 günde sınırdan geçen 7 tane bombalı eylem yapmak isteyeni yakaladık. Haberiniz var mı? Sadece sınırdan geçen. Milletimizin bu konuda bize, hükümetimize, Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur İttifakına itimadı var. Biz bu itimat için gece gündüz çalışıyoruz. Bizim ışığımız, o gece Anayasa Mahkemesinin ışığını yaktığı gece yanmadı. Bizim ışıklarımız her gece yanar, yanmak zorunda."
HDP'Lİ VEKİLLERE SESLENDİ
HDP'li vekillerin kendisine sürekli bazı laflar söylediğini belirten Soylu, "Bir tek cümle söyleyeceksiniz, 'Bu PKK'nın Allah belasını versin' diyeceksiniz. Allah'ınızı seversiniz bir tek cümle, başka bir şey istemiyoruz sizden." ifadesini kullandı.
"Böyle deyince her şey bitiyor mu?" diyen HDP'li vekillere Soylu, "Evet, her şey bitiyor. Hadi bir deyin. Bakalım bitiyor mu, bitmiyor mu? Arkadaşlarınızın Kandil'e gittiği zaman hangi muameleyle karşı karşıya kaldığını biliyoruz. Biliyorum, isterseniz anlatayım." karşılığını verdi.
Komisyonda İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının 2021 yılı bütçeleri kabul edildi.