Barnum etkisi nedir? Fallar neden doğru çıkıyor?
Fallar kimi zaman eğlence aracı olarak görülürken kimi zaman ise bireyler hayatları ile ilgili bilgiler alabileceği bir araç olarak görüyor. Falların sürekli çıkması ise bireylerin zihinlerinde soru işareti olarak yer alıyor. Falların çıkmasında barnum etkisinin ne olduğu merak ediliyor. Peki Barnum etkisi nedir? Fallar neden doğru çıkıyor? detaylar haberimizde...
Barnum etkisi nedir? Fallar vatandaşlar tarafından gören aktiviteler arasında yer alıyor. Falların çıkma nedeni ise merak edilen sorular arasında yer alıyor. Barnum etkisinin ne olduğu ise konuşulan konular arasında yer alıyor. Peki Barnum etkisi nedir? Fallar neden doğru çıkıyor? Forer etkisi nedir? Merak edilen soruların cevapları detayları ile haberimizde...
FORER YA DA BARNUM ETKİSİ NEDİR?
Forer etkisi (P. T. Barnum'un gözlemlerinden sonra Barnum Etkisi olarak da adlandırılmıştır) bireylerin, özellikle kendileri için hazırlanmış gibi görünen ama aslında büyük çoğunluktaki insanlara uyacak kadar genel ve belirsiz kişilik betimlemelerine yüksek puan verme eğilimlerini anlatan bir gözlemdir. Bu etki, astroloji, grafoloji, falcılık ve kişilik testlerinin bazı türleri gibi yaygın olarak kabul görmüş inanış ve uygulamalar için kısmen açıklama getirmektedir.
Bununla ilgili ve daha genel bir etki ise kişisel onaylamadır. Kişisel onaylama, birbiriyle alakası olmayan ya da tamamıyla rastsal olan iki olay, bir inanış, beklenti ya da hipotez bir ilişkilendirmeye ihtiyaç duyduğundan dolayı, ilişkiliymiş gibi algılanması durumudur. Bundan dolayı insanlar, kendi kişiliklerini algılayışlarıyla, burçlarının gösterdikleri arasında ilişki kurmaya yatkındırlar.
Fal, bazı alet ve araçlarla ya da bazı yöntemlerle, içinde bulunulan zamanla veya gelecekle ilgili yorumlar yapma ve tahminlerde bulunma işidir. Fal bakan kişiye falcı denir. Yüz falı, tarot, iskambil falı, bakla falı, el falı, kahve falı gibi birçok fal çeşidi bulunur.
ASTROLOJİ
Astroloji, göksel cisimlerin ve astronomik fenomenlerin, insan karakteri ve kaderi üzerine etkilerinin olduğu önermesini konu alan, bilimsel gerçekliğe sahip olmayan sözdebilim. Yunanca yıldız anlamına gelen 'astro' ve bilgi anlamına gelen 'logos' kelimelerinden türemiştir.
Astroloji size gelecekte ne gibi etkiler içerisinde kendinizi hissedebileceğinizden sizi haberdar edebileceğini iddia eder. Eskiden astrologlar gök günlüğü adı verilen ve gökyüzü konumunun gün, ay ve yıl olarak gösteren bir kitap ve ev tabloları kullanarak Yıldız Haritası grafiğini çıkartırlardı.
Gök olaylarına bakarak kehanetlerde bulunmak, özellikle de felaketleri kestirmek, tarihte pek çok toplumda gözlenmiştir. Bunun ilk yazılı örneği Mezopotamya'daki Asur ve Babil uygarlıklarındadır.
Günümüzde Batı'da varolan astroloji sisteminin kökeni Eski Yunan'dan gelmektedir. Büyük İskender dönemine kadar, Eski Yunan'daki gökyüzü incelemeleri yeryüzünde olan olayların açıklamasını ve kehanetleri içermezdi. Gelecekle ilgili tahminler, gökyüzü cisimlerinin hava durumunu etkiliyor olduğu görüşünden ibaretti. Bu dönemden sonra Mezopotamya uygarlıklarının etkisi ile Eski Yunan'da astronominin yanı sıra astroloji de boy göstermeye başladı.
Bundan çok uzun zaman önce, erkeklerle kadınlar geceleyin yıldızlı gökyüzüne baktılar ve bu yıldızların ne olduğunu, yaşamları üstünde ne etkiler yaptığını merak ettiler. Başlangıçtaki bu ilk sorulardan astroloji doğdu. Hiç kimse, astrolojinin yazı öncesi geleneğinin ne kadar eski olduğunu tam olarak bilmiyor. Yazılı tarihte ilk ortaya çıkışı ise MÖ 2500 yılında, gezegenlerin insanın kaderini etkileyen güçlü tanrılar olduğuna inanılan Mezopotamya'da olmuştur. Bu ilk astrologlar gökyüzünü dikkatle izlemeye ve onun geceleri parıltılı, muhteşem sessizliğinde gördüklerinin düzenli kayıtlarını tutmaya başladılar. Astroloji danışmanları Kraliyet ailesine devlet yönetimi konusunda akıl verirlerdi ve Mezopotamya tarihinin erken dönemlerinde astroloji "kraliyet sanatı" olarak düşünülürdü.
Mezopotamya gökbilimcileri göklerin işleyişini açıklamak için yeni geometri bilimini kullanmaya başladıkları sıralarda, eski Yunanlar, zaten tanrılarının geniş panteonuyla övünmekteydiler. Yunanlar, Mezopotamya'nın astrolojik kehanet biçimini kendi mitolojileri ve yeni geometri bilimiyle birleştirip zodyaka dayananan kişisel bir astroloji geliştirdiler. Yunanca "zodiakos kyklos" ya da "hayvanlar dairesi" anlamına gelen bu kuşak, güneşin bir yıl boyunca gökyüzünde izlediği eliptik yörüngesinin her iki yanında dokuz derece uzanır. Zodyak -Koç, Boğa, Yengeç- gibi her biri bir hayvan tarafından simgelenen ve yılın belirleyen on iki parçaya bölündü. Böylece Yunanlar astrolojiyi göklerinin yaşamlarındaki etkilerini merak eden bireylere danışmanlıkta kullanarak yıldız falını ortaya çıkardılar.
Ancak, astroloji bir yolunu bulup genel olarak Hıristiyan öğretisinin içine sızdı ve gelişmeye devam etti.