Başbakan: Diyanet Akademisi kuruyoruz!
Başbakan Yıldırım, 34. İl Müftüleri Toplantısı'nda konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım Ankara'daki istişare toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Yıldırım, "Müftülerimiz, imamlarımız, vaizlerimiz son din İslamın temsilcileridir. Bütün insanlık İslamın ebedi hakikatine muhtaçtır. İslamı gölgelemek isteyenler, kula kul olmamızı isteyenlerdir. Kula kulluk isteyen düzenlerin hepsi batıldır. Bize düşen İslamın hakikatine sadakat üzre yürümektir. Mutlaka hayatın nabzını tutmalı, olan bitene müdahil olacak kadar haberdar olmalıyız. Diyanet'in hiçbir alanındaki arkadaşlarımız bürokratik alana kendini teslim etmemelidir. İmamlarımız, vaizlerimiz hayatın içinde olmalıdır. Cemaatini tanımayan bir imam görevini hakkıyla yapmış sayılmaz. Sorumluluğumuz tüm insanlığa karşıdır. Doğru İslamı öğretmek üstümüze önemli bir vazifedir. Yüce dinimiz İslam tahribatlardan uzak tutulmalıdır. Aşırı keyfi yorumlar İslamın başına sorunlar açıyor. İslamın kabul etmediği düşüncelere zamanında tedbir konulmaması büyük zararlar oluşturuyor. FETÖ konusu bunu göstermiştir. Tarikatların işi siyaset, ticaret değildir. Vatandaşların dini duygularını istismar etmek değildir. Yıllarca hayır için, hasenat için milleti sömüren karanlık mihraklar 15 Temmuz'da yüzünü gösterdi."dedi.
"Esas mesele itikattır" diyen Yıldırım, "Temel itikatı doğru almayan insanlar yanlış eğilimlere yöneliyor. Benim önerim, din görevlilerimizin, cami cemaati ile arasındaki mesafeyi kaldırmasıdır. Hakikati daha gür bir sesle dillendirmelisiniz. Hükümetimiz yeni bir adım atarak, Diyanet Akademisi'nin kurulmasına karar verdi. Her şeyin akademisi var. Diyanetin ki geç oldu ama güç olmasın. İslamın dili ve üslubu peygamber efendimizin dili kadar sade ve güzel olmalıdır. İslam dini kolaylık dinidir. Dinimiz diyor ki zorlaştırmayın, kolaylaştırın. Dini sevdirmek için çalışın. Kolaydan başlayın. Baştan korkuyu verirseniz, bu iş benim işim değil, bu yanlıştan kurtulamayız diyerek yanlışa kapılabilirler. Ben uzman değilim, yanlış bir şey söylemekten imtina ediyorum" ifadelerini kullandı.
Ayrımcılığın her zaman karşısında olduk ifadesini kullanan Yıldırım, "Üniversiteye girişteki kısıtlamayı, kat sayı engellerini kaldırdık. Kamuda kılık kıyafet adı altındaki engellemeyi kaldırdık. Kuran kurslarına 12 yaş altının gitmesini yasaklayan düzenlemeyi kaldırdık. Bu yasağın asıl amacı Kuranın öğrenilmesini yasaklamaktı. Belirli bir yaştayken hafızlığa gitti, hak kaybına uğramıyor, kaldığı yerden devam ediyor. Cem evleri ile ilgili kısıtlamalara son verdik. Din kitaplarının içine Alevilikle ilgili kısımlar ekleyerek, Alevi kardeşlerimizin isteklerini yerine getirdik. 2007'den bu yana Muharrem ayında Avrupa'daki vatandaşlarımızın taleplerini karşılamak üzere Alevi kanaat önderlerini Diyanet İşleri Başkanlığı'mız Avrupa'ya yönlendiriyor. Batı içine kapandıkça eski hastalıkları nüksediyor. Irkçı, çatışmacı, nefret tutumları ortaya çıkıyor. İslam güzellikler dinidir. İslam belli bir kültürel yerin değil, tüm yeryüzünün dinidir. İnsanlığa karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için lüzumsuz tartışmalardan kaçırmalıyız." dedi.
Türkiye'de sadece 2002'de 78 Vaize vardı diyen Yıldırım, "Kadınlarımızın dinimizin öğretilmesindeki aşaması çok büyük bir aşamadır. Tarihimizde ilk defa Diyanet İşleri Başkanı Yardımcımız bir kadın. Kendisini de tebrik ediyorum. Kadın vaizelerimizin sayısının artması güzel ancak yeterli değil. Daha da artırmalıyız." ifadelerini kullandı.