Başbakan: "Kılıçdaroğlu 82 model!"
Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa konusunda Kılıçdaroğlu'nun kendi ile çeliştiğini vurgulayarak " Kılıçdaroğlu 82 model diyoruz, alınıyor, ama öyle, bir adım ileri gitmedi." dedi.
Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
16 Nisan'da devlet sistemini değil, hükümet sistemini değiştiriyoruz. 1923'te devlet sisteminin adını koyduk. Cumhuriyeti birlikte kurduk birlikte yaşatacağız. Kim rejime elini uzatırsa karşısında milleti bulur. Bu sistem zaman zaman problem üretiyor. Geçmişte yaşananlara bakalım, Ahmet Necdet Sezer'in anayasa kitapçığını fırlatmasının ardından millet milyarca lira kaybetti.
BU ÇİFTBAŞLILIK TÜRKİYE'YE ZAMAN KAYBETTİRİYOR
638 milyar borç ödedik. Bu borçları ödemeseydik ne olacaktı? Daha fazla yol, hastane, daha fazla fabrika ve kalkınmış bir Türkiye olacaktı. Şimdi 18 maddelik değişimle biz hükümet sistemini Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak değiştiriyoruz. Mevcut sistemde Başbakan güçlü, Cumhurbaşkanı da güçlü. Normalde parlamenter sistemde Başbakanlar güçlü olur, Cumhurbaşkanı temsili olur. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bugüne kadar krizlere yol açan çifte başlılığı ortadan kaldıracaktır. Artık milletin oylarıyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı var ve Başbakan var. İki başlılık sorun oluyor. Bunu niye yapıyoruz? Çünkü bu ikibaşlılık bize zaman kaybettiriyor, sorunların çözümü gecikiyor. Kalkınmamız yavaşlıyor, kazanımlarımız maalesef bir bir elimizden gidiyor.
7 HAZİRAN TARİHİNDEN SONRA NELER YAŞADIK UNUTMAYIN
7 Haziran'ı unutmayın. Hükümet kurulamadı. Bu arada HDP bölücü parti gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Terörün arkasın asığınarak Ceylanpınar'da iki tane genç polisimizi uykusunda şehit ettiler. Onun için hükümetler kurulsa bile çok parçalı, çok parti var, aralarında anlaşımıyorlar. Bakanları paylaşamıyorlar. İşler bir tarafta kalıyor ve maalesef zaman geçiyor. 68 yılda 48 hükümet kurulmuş. Bu millete yazık değil mi? Durmadan seçime gideceğiz, durmadan zaman harcayacağız. Bir hükümetin ömrü 1,5 yıl bile değil. 1,5 yılda ne yapar, hiç bir şey yapamaz.
BİR ÜLKEDE İSTİKRAR VARSA EKONOMİ DE BÜYÜYECEKTİR
Bu sistemin değişmesinden sonra 2019 seçimlerinde sandıktan güçlü bir iktidar çıkacak. Belirsizlik olmayacak. Bundan sonra iktadarı millet belirleyecek. Baştan işinin adını koyuyorsunuz, Cumhurbaşkanını seçtiniz işi bitirdiniz. Güvenoyunu da, yetkiyi de siz vereceksiniz. Artık onlara düşen hizmet olacak olacak. Oylar sayıldı, o akşam hükümet iş başı yaptı. 5 yıl boyunca devam edecek. Daha sonra bir daha seçilecek ama ondan sonra üçüncü kez yok. İşçi alın terinin hakkını alacak, çiftçi ürününün bedelini alacak. ABD'de güçlü ekonomi var, Çin'de ekonomi güçlü, Avrupa devletlerinde aynı. Çünkü buralarda güçlü iktidarlar var. Bir ülkede eğer güçlü yönetim varsa, istikrar varsa, güvenlik de olur, ekonomide büyür.
TÜRKİYE RECEP TAYYİP ERDOĞAN DÖNEMİNDE SIÇRAMA YAPTI
Güçlü hükümetler döneminde Türkiye parlak yıllarını yaşadı. Merhum Menderes döneminde Türkiye aldı başını gitti. Yüzde 6 büyüme sağladı. Merhum Özal döneminde tek başına iktidar sayesinde Türkiye sıçrama yaptı. Bir de AK Parti döneminde, Recep Tayyip Erdoğan döneminde aynı sıçramayı yaptı. Türkiye ilklerle tanıştı. Büyük projeleri hayata geçirdi. Yolları böldük, hayatları birleştirdik. Ardahan, Hakkari, Iğdır, Edirne, Van, Tekirdağ, Kırklareli, Çanakkale, İstanbul'a çok büyük yatırımlar yaptık.
EDİRNE'YE ENVER GİRECEĞİNE BULGAR GİRSİN DİYENLER OLMUŞTU
Edirne deyip geçmeyin, Bursa'nın evladı, İstanbul'un babasıdır. Bundan 100 yıl önce maalesef Edirne'yi düşman işgal etmişti. Enver Paşa, Edirne'yi düşmandan kurtarmak için harekete geçti. O dönemde "Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin" diyorlar. Şimdi onların uzantıları aynı şeyi söylüyorlar. Ne diyorlar "Sandıktan evet çıkmasın da isterse Türkiye batsın, ekonomi dibe vursun. Sandıktan evet çıkmasın da terör azarsa azsın. Yeter ki AK Parti'ye yaramasın. Türkiye'ye ne olursa olsun. Yeter ki Recep Tayyip Erdoğan kazanmasın, Türkiye'ye ne olursa olsun"... Biz bu anlayışla nereye varacağız sevgili Edirne'liler.
KARŞI ÇIKTIĞIN ANAYASA'YI DEĞİŞTİRELİM DİYORUZ 'HAYIR' DİYORSUN...
Biz bugüne kadar yalnızca bizi seçenlere değil 80 milyona hizmet ettik. Bizim derdimiz ekmeği büyütmek. Küçük olsun bizim olsun diyenlere karşı diyoruz ki, büyük olsun 80 milyonun olsun. Kimler anayasaya değişikliğine karşı çıkıyor bir bakın. PKK terör örgütü karşı çıkıyor, FETÖ gece gündüz hayır için çalışıyor. Bazı Avrupa ülkeleri de hayır için çalışıyor. Almanya, Hollanda, İsviçre, Avusturya... Bu size bir şey hatırlatmıyor mu? Bunlar bizim geleceğimizin iyi olmasını isterler mi? İstemezler, onun için hayır kampanyasını yapıyorlar. Bunu anladık da CHP'ye ne oluyor. Ana muhalefet partisi sen niye karşı çıkıyorsun kardeşim? Halbuki Kılıçdaroğlu ne diyor: Ben bu anaysaya 1982'de hayır oyu verdim. İyi ya, biz de işte senin hayır oyu verdiğin anayasayı değiştiriyoruz. O halde sana düşen hayır değil evet oyu vermektir. Kendi içinde çelişkiye düşüyorsun. Bu anayasaya hayır diyorsun, şimdi değiştirelim diyoruz yine hayır diyorsukn, 1982'de kalmışsın.
KILIÇDAROĞLU YAŞLANDI OLUR AMA BUNU DA HATIRLATAN OLUR
Bu CHP 2011 seçimleri beyannamesinde diyor ki; biz iktidara gelirsek seçilme yaşını 21'e indereceğiz. Biz daha iyisini yaptık, 18'e indirdik. Niye karşı çıkıyorsun. Kendinle niye çelişiyorsun, milleti niye aldatıyorsun? Kendileri döneminde milletvekili sayısı arttırıldı, şimdi nüfus arttı sayıyı yükseltelim diyoruz karşı çıkıyorsun. E yaşlandı olur, ama bunu da birileri hatırlatan olur.