Başkanı, "DEAŞ'ı biz kurduk" diyen ülkenin gazetecisine bak sen!
ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim döneminde yaptığı, “DAEŞ’i Obama kurdu, hilekar Hillary de buna yardımcı oldu” açıklaması hafızalardaki yerini koruyor.
Amerikan yönetiminin Trump döneminde terör örgütü PKK/PYD'ye TIR'lar dolusu silah yardımı yaptığı ise Washington tarafından da kabul ediliyor.
Buna karşın ABD medyasında Afrin operasyonu hakkında çirkin algı operasyonları yürütülüyor.
Son olarak CNN International'da Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı ile DEAŞ'a "nefes alma" imkanı sağladığı öne sürüldü.
Bu yoruma Star yazarı Ersoy Dede'den sert tepki geldi.
İşte Dede'nin o yazısı;
- DEAŞ’a nefes aldırmak için yapıyormuşuz!
CNN International'dan Tim Lister, Afrin harekatının zor durumda olan ve yenilgiye uğramasına ramak kalan DEAŞ’a nefes aldıracağı yorumunu yapmış.. “Türkiye'nin Kuzey Suriye'deki Kürt militanlara yönelik askeri saldırısı yedi yıldır devam eden Suriye savaşında yeni bir cephe açtı ve boğulmakta olan DEAŞ’a bir hava koridoru sağlama riskini de beraberinde getirdi (….) İşin özünde, bir NATO üyesi ülke, bir diğer NATO üyesi tarafından DEAŞ’a karşı savaşması için eğitilen ve silahlandırılan bir grubu yok etmek istiyor….” Lister, DEAŞ’a nefes aldırma’ meselesini ‘risk’ diye yazmış.. Ama aslında söylemeye çalıştığı, Türkiye’nin, DEAŞ’a nefes aldırmak için yani DEAŞ’a destek adına PKK’yı vurduğu palavrası. Ve Tim Lister’ın Zeytin Dalı Harekatı hakkında ortaya koyduğu bu tavır aslında Amerika’nın yükseltmeye çalıştığı resmî tezi.. Lister’ın sakladığı ise ‘DEAŞ’a karşı mücadele etsin’ diye silahlandırdığı PKK’nın bugüne kadar DEAŞ’a karşı ne yaptığı.. PKK, son olarak Türk askerine ateş etsin diye DEAŞ’lı esirleri serbest bırakmış bir örgüt.. Rakka’dan tahliye edilirken eskortluk yapmış bir ittifak gücü.. PKK mı DEAŞ’la mücadele ediyormuş da biz vurunca DEAŞ nefes alacakmış?.. Saçmalık.. Ben söyleyeyim. Sadece PKK da değil.. 60 ülkeli koalisyonun tamamının son iki yılda bölgedeki icraatlarını dökün masanın üzerine.. Bir de sadece Fırat Kalkanı’nı.. DEAŞ’la bugüne kadar sahada tek savaşmış ülkedir Türkiye.. Sadece ve sadece biz çıktık DEAŞ’ın karşısına.. Hem de tek başımıza.. Tıpkı şimdi PKK’nın karşısına çıktığımız gibi..
Kamer Genç Müslüman sanıyordu
Kamer Genç’in ölüm yıldönümüydü önceki gün.. CHP’li bazı yöneticiler; “.. birileri ‘Fethullah Gülen Hocaefendi’ derken, Kamer Genç ‘FETÖ’ diyordu..” diyerek, aslında eski arkadaşlarının nasıl öngörülü olduğunu falan söylediler. Oysa benim hafızam, FETÖ, CHP’ye el atıp da Baykal’ı devirene kadar.. Kılıçdaroğlu kaset tertibiyle o koltuğa oturana kadar.. Rahmetli Kamer Genç, CHP’nin kapısından bile geçmiyordu.. 10 Aralık’çılar, SODEV’ciler, Sarıgül’cüler, Kamer Genç falan hepsi, FETÖ’lü yeni CHP’nin çatısı altında bir araya geldi.. Yani Deniz Baykal, ‘emniyette F tipi yapılanma’ diye feryat ederken, Kamer Genç ortalarda yoktu.. Fakat Birgül Ayman Güler’in, partisinin FETÖ ile ittifak yaptığını söylediği dönem, Kamer Genç CHP’nin gözde haline gelmişti.. Ama bence asıl mesele o da değil.. En doğru tespiti geçen yıl Mozambik’te tanıştığım elçilik görevlisi Güven Sağbaş yaptı.. Evet birileri o yıllarda, Fethullah Gülen için ‘Hocaefendi’ diyordu. Çünkü o herifi müslüman bir adam, bir alim sanıyordu.. Evet Kamer Genç o yıllarda sövüyordu FETÖ’ye, Çünkü o herifi müslüman bir adam, bir alim sanıyordu. Mesele bu bence..
Yoğun bakımda göbek atan hemşireler
İzmit'te, Kocaeli Devlet Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde görevli sağlık çalışanlarının müzik eşliğinde oynadığı görüntüleri utanarak izledim.. Bugüne kadar hiç yolunuz düşmediyse, hiçbir yakınınızı yoğun bakım kapısında beklemediyseniz, anlamanız çok zor.. Bazı hastanelerin yoğun bakım servislerine özel kıyafetlerle bir kaç dakikalığına girebiliyorsunuz.. Bazı hastanelerde ise günde sadece bir kaç dakika 30 santimetreye 30 santimetre pencereden içeri bakmanıza izin veriyorlar.. Ve birden öğreniyorsunuz ki, içeride hemşireler göbek atıyor.. Elbette bu personel hakkında idari soruşturma başlatıldı. Ama yoğun bakımlarda görevli personelle ilgili, klinik şefi dahil olmak üzere o kadar çok şikayet var ki. Çaresiz, tepki veremeyecek durumdaki hastalara yapılan muameleye ilişkin.. Oysa sağlıkta bir devrim yapıldı.. Bu ve bunun gibi üç beş zevzeğin insanları böyle hayal kırıklığına uğratmasına izin vermemek lazım..
