Bayramda hangi köprüler ücretsiz? Hangileri ücretli?
Bayrama sayılı günler kala vatandaşlar heyecanla bekliyorlar. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ''Ramazan Bayramı tatili süresince Karayolları Genel Müdürlüğünce işletilen otoyollar ve köprüler ücretsiz olacak. '' dedi. Vatandaşlar ise hangi köprülerin ücretsiz olduğunu merakla araştırmaya başladılar. Peki bayramda hangi köprüler ücretsiz? Hangileri ücretli olacak? Detaylar haberimizde...
Ramazan Bayramı'na az bir zaman kala Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'dan müjdeli haber geldi. Bakan Arslan,"Ramazan Bayramı tatili süresince Karayolları Genel Müdürlüğünce işletilen otoyollar ve köprüler ücretsiz olacak"'' dedi. Herkes hangi köprülerin ücretsiz olacağını bayramda hangi köprüler ücretsiz? Hangileri ücretli olacak? Merak edilen soruların cevapmerak ediyor. Peki ları detayları ile haberimizde...
Bakan Arslan, "Ramazan Bayramı tatili süresince Karayolları Genel Müdürlüğünce işletilen otoyollar ve köprüler ücretsiz olacak. Bayram tatili dolayısıyla milyonlarca vatandaşımız yola çıkacak. Yollarda yaşanacak yoğunluk nedeniyle Bakanlık olarak kara, deniz, hava ve demiryollarında tüm önlemlerimizi aldık. Trafik kazalarının yaklaşık yüzde 90'ı sürücü kaynaklı. Bu nedenle vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda uyarmak istiyorum" dedi.
ÜCRETLİ OLAN KÖPRÜLER HANGİSİ?
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Osmangazi Köprüsü ve Avrasya Tüneli'nden geçişlerde ise herhangi bir değişiklik olmayacak. Çünkü buraların işletmesi özel sektörün elinde bulunuyor. Yavus Sultan Selim ve Osman Gazi köprülerinden geçiş ücretleri şöyle:
KÖPRÜ
Köprü, nehir ve vadi gibi geçilmesi güç bir engelin iki kıyısını bağlayan veya herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapı.
Genellikle ormanlı bölgelerde ilk köprüler bir veya daha fazla ahşap kütüğün uzatılmasıyla meydana getirilmiştir. Tropikal bölgelerde ise lifli bitkiler bir araya getirilerek asma köprüler inşa edilmiştir. Genellikle lifli asma ağaçları bu maksatla dünyanın çeşitli yerlerinde kullanılmıştır. Taşlı bölgelerde ise, ara ara taşlar yığılarak köprü ayakları yapılmıştır. Daha sonra bu ayaklar birleştirilmiştir.
İlk köprülerin Çin'de yapıldığı, oradan Hindistan'a yayıldığı tahmin edilmektedir. Arada ayaklar yaparak birden fazla açıklıklı köprüler inşa edilmiştir. MÖ 4000'de Mezopotamya'da ve MÖ 3000 yıllarında Mısır'da ilk kemere benzer köprülere rastlanmaktadır. Kemer köprü sisteminde yükler kemerler tarafından alınır ve yönü değiştirilerek basınç kuvveti olarak kemer boyunca nakledilir ve köprü ayaklarında zemine verilir. O zamandan beri kemer köprü şekli klasik köprü tipi olarak kalmıştır. Kemer tipi eski Mısırlılar tarafından bilinmekteyse de yapı sistemi olarak kullanılmamıştır. Kemer sistemi, anahtar taşı olmaksızın kendi kendini taşıyan bir yapı türü değildir. Eski Yunanlar kemer şeklini bilmelerine rağmen bunu yapılarda kullanmamışlar mimaride ilerlemelerine rağmen ancak birkaç köprü inşa etmişlerdir. Sebebi ise ticarette daha çok deniz yolunu kullanmalarıdır. Gerçek taş örme köprü, ekonomik ve dayanıklıdır. Küçük nehirleri orta ayaklar kullanarak geçmek mümkündür. Bu tür şekil, yaygın olarak Çinliler ve Romalılar tarafından kullanılmıştır. Romalıların yaptıkları köprülerin ilki ahşap olup, tarihi MÖ 621'e kadar uzanır. MÖ 200 civarında taş köprülerin inşası başladıysa da, ahşap olanlara da devam edilmiştir. Taş olanlardan günümüze kadar gelenler de mevcuttur. Genellikle yarı dairevi kemerler kullanmışlardır. Sayıları yedi-sekize varan taş blokların kullanıldığı olmuştur. Taşlar birbirlerine harçsız oturtulmuş olup, ayaklar çok rijit olarak yapılmıştır. Bu sebepten herhangi bir açıklığın çökmesinin komşu açıklıklara zararı olmaz. Özellikle nehir ortasında yapılan köprü ayaklarına itina göstermişlerdir. Orta ayakların inşası sırasında bitişik kazıklar çakarak, su ve zemini, sağlam zemin buluncaya kadar boşaltmışlar, ayağı daha sonra inşa etmişlerdir. Romalılar ayrıca vadileri aşmak için inşa ettikleri köprüleriyle de meşhurlardır.
Roma İmparatorluğunun çöküşü ile köprü inşaatında bir duraklama görülür. Ancak 13. asırda taş kemer köprü inşası Avrupa yanında Orta Doğu'da ve Çin'de yaygınlaşmıştır. Kemerler, Romalılara nisbetle daha basık inşa edilmiştir. Ancak inşa tarzı daha az itinalı yapılmıştı. Rönesans ile köprü mühendisliğinde sınırlı bir gelişme kaydedilmiş fakat daha çok süsleme tarafı ağır basmıştır. Ancak teorik bir gelişme Andrea Palladio tarafından Leonardo da Vinci'nin gerilme prensibini pratik hale getirmesiyle elde edilmiştir. Bu teknik, kısa ahşap elemanların kafes sistem meydana getirecek şekilde kullanılarak büyük açıklıkların geçilmesini mümkün kılmıştır.
1747'de Fransa'da Ecole des Ponts et Chaussées ilk mühendis mektebi olarak kurulmuştur. Bu okulda teorik bilgiler, tecrübe ile elde edilenlerle beraber verilmiştir. 1750'de ilk ahşap kafes sistem köprü İsviçre'de ve ilk demir köprü de 1779'da İngiltere'de inşa edilmiştir. 19. yüzyılda ise köprü inşasında önemli ilerleme kaydedilmiştir.