"Bildirmeye çalıştığınız hadden önce kendiniz nasiplenin!"
Haber7 yazarı Esra Elönü, bugünkü yazısında AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin'e 'Bu kadına haddini bildirin' diye bağıran CHP'li Engin Özkoç'a sert sözlerle yüklendi. Elönü, "Şu kadına bildirmeye çalıştığınız hadden önce kendiniz nasiplenin! O Köprünün altından çok zalimliğiniz geçti ama biz gemileri yaktık!" ifadelerini kullandı.
Meclis Genel Kurulu'nda Dijital Hizmet Vergisi ve Bazı Kanunlarda değişiklik öngören kanun teklifinin görüşülmesi sırasında AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ile CHP'liler arasında tartışma çıktı.
CHP'li Engin Özkoç'un TBMM Başkanvekili Celal Adan’a “Lütfen bu kadına haddini bildirin sayın başkan” çağrısı ise gerilim tırmandı.
Konuyu bugünkü köşesinde değerlendiren Haber7 yazarı Esra Elönü, "Tam hikayeyi güzel bir yere bağlayacağız masal masal gezip gargamelliğe soyunan tipi tipler kötü bir kahkaha patlatıp ortalığı zihinlerinin leşleriyle kirletiyorlar" dedi.
Elönü, yazısının devamında şunları söyledi:
"Sinmeyişimizi sindiremiyorlar, yutturamadıkları için hazmedemiyorlar, susturamadıkları için böğürüyorlar ve kirletemedikleri için çamur atıyorlar.
Cumhuriyet Halk Otobüsünde muavin olmayacak tipleri adamlıkla ödüllendirirseniz, dolmuşa adam toplar gibi çığırırlar.
Merve Kavakçı’yı unutmadık. Ve siz o mücadelenin, o vakarın, o asaletin üzerine toprak atmaya çalışsanızda biz o gömmeye çalıştığınız kazmaları gözünüze sokacağız. Zamanın Ecevit’i bütün nobranlık performansını kullanarak “ Bu kadına haddini bildirin” dediğinde bütün salya torbaları bütün büyükbaş sineklerin vızıltısı etrafımızı sarmış zalimlerin zalimliği işte o zaman başlamıştı.
Merve desenli örtülerin bir özgürlük bayrağına namzet kılınışı bedelsiz olmayacaktı elbet.
Şimdi utanmazca o çizgi film eniklerine dublaj yapacak komikliğiyle CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç, Ecevit’in gaddarlığından rol çalarak aynı çamur sözlerle aynı patinajı yaparak Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e “Şu kadına haddini bildirin ulan” diyerek kepazeliğini güncellemiş oldu.
Bunların “Bu kadını” “Şu kadını” “O kadını” bitmez, bunlar cahili oldukları haddi bildirme komikliğine sıvayacakları örtülü bir baş bulurlar.
Bir de özür diliyor öz hakiki koç, tosladığı duvarın sertliğinden kafasını ovalarken beyin hücreleri de sanırım o sırada kafatasına had bildiriyordu.
Özür diliyor bu olayın bu sözün geçmişini bilmediğini iddia ediyor. Kesinlikle inanmıyorum. Arka arkaya “Şu kadına haddini bildirin” diye höykürmesi bu müselsel garabeti zalimlik nostaljisine bağlayan beden dili karşısında kimse beni bilmiyor olduğuna ikna edemez. Zımnen anlaştıklarınızı yazmıyorum bile.
Özlem Zengin, hep kalenin önünde. Bu dava denilen kitabın içine kurulmuş en güzel ve en yiğit cümle. Had sarrafı olduğunu öyle güzel gösterdi ki.. suyun yükselişi gibi yükselen sesi , geçmişine sağırları dut ağacı gibi salladı. Çürükler döküldü sağlamlar gövdeye tutundu. Yara bandını geriye sardı ve kelime kelime gösterdi.
O yüzden,
Şu kadına bildirmeye çalıştığınız hadden önce kendiniz nasiplenin!
O Köprünün altından çok zalimliğiniz geçti ama biz gemileri yaktık!"
Yazının orijinal metni için tıklayınız...
