Bilginin sınırına ulaştık mı? İnsan zekası ile ilgili çarpıcı araştırma!
Geçen yüzyılda bilimdeki büyük ilerlemelere rağmen, doğa anlayışımız hala “tam” olmaktan çok uzak. Bilim adamları, bilginin sınırıyla alakalı çarpıcı bir araştırmaya imza attı!
“Bilmek” yaşadığımız evrende uçsuz bucaksız bir terim. Bilmenin tanımı filolojik olarak kolayca yapılsa da, felsefeciler “bilmek” konusunda oldukça karışık görüşlere sahip!
“Bilmenin sınırını” öğrenmek mümkün mü?
Bilim bir gün tüm cevapları sağlayabilecek mi? İnsan beyni, kör ve güdümsüz bir üründür. Evrenin dokusunu çözmek için değil, hayatta kalmamızı ve ürememizi etkileyen pratik sorunları çözmek için tasarlandılar. Bu kavrayış, bazı filozofların, asla anlayamayacağımız şeylerin kaçınılmaz olduğunu savunarak, tuhaf bir karamsarlık biçimini benimsemelerine yol açtı. İnsan bilimi bu nedenle bir gün zor bir sınıra ulaşacak ve “bu bilme sınırını” aşamayacak. Peki bu sınıra geldik mi?
Bazı şeyler “gizem olarak kalmaya” mahkum olabilir
Bazı sorular, Amerikalı dilbilimci ve filozof Noam Chomsky'nin "gizem" dediği şey olarak kalmaya mahkum olabilir. Bizi diğer tüm hayvanlardan ayıran, yalnızca insanların sınırsız bilişsel güçlere sahip olduğunu düşünüyorsanız, Darwin'in Homo Sapiens'in doğal dünyanın büyük ölçüde bir parçası olduğu yönündeki içgörüsünü tam olarak sindirmemişsiniz demektir.
Sınırsız bilişe sahip olduğumuz argümanı gerçekten geçerli mi? İnsan beyni kendi kökenini keşfetmeye muktedir olmasa da bir şekilde tam da bunu yapmayı başardık: Her şeyi anlayamayacağımızı keşfettik! Belki de kötümserler bunu gözden kaçırıyorlar…
“Gizemli argümanlar” gözden kaçıyor
"Gizemci" düşünürler, biyolojik argümanlara ve analojilere önemli bir rol verir. Merhum filozof Jerry Fodor, 1983 tarihli çığır açıcı kitabı The Modularity of Mind'da, "düşünmek için donanımlı olmadığımız düşünceler" olmaya mahkum olduğumuzu iddia etti.
Benzer şekilde, filozof Colin McGinn, bir dizi kitap ve makalesinde, tüm zihinlerin belirli problemlerle ilgili olarak "bilişsel kapanma"dan muzdarip olduğunu aktarmıştır.
Hayvanların “asal sayıları” anlayamaması gibi, bazı şeyleri anlamamız mümkün değil
Tıpkı köpeklerin veya kedilerin asal sayıları asla anlayamayacakları gibi, insan beyni de dünyanın bazı harikalarına kapalı olmalıdır. McGinn, zihin/beden sorunu gibi felsefi muammaların çözülmez olmasının nedeninin, gerçek çözümlerinin insan zihni için basitçe erişilemez olmasından şüpheleniyor.
Peki siz, insanlığın her şeyi bilebileceğini düşünüyor musunuz? Yoksa sınırlarımız var mı?