Bilim dünyasını heyecanlandıran keşif... Çoban buldu!
Bursa'da toprak kayması sonucu ortaya çıkan ve bir çobanın bulduğu mağarada bilim dünyasını heyecanlandıran bir keşif gerçekleşti. Ortaya çıkan son bulgular özellikle beslenme alışkanlıkları ve mutfak kültürünün yeniden gözden geçirilmesine neden olacak.
100'ün üzerinde mağara ve 15 milyon yıl önceki fosil yataklarına ev sahipliği yapan Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde toprak kayması sonucu ortaya çıkan bir mağarada heyecan verici bir keşfe rastlandı. Daha önce literatüre Paşa Fil (Gamphotherium Paşalarensis) olarak geçen dünyanın en büyük fil fosilinin bulunduğu ilçede son tarihi bulgular, özellikle beslenme alışkanlıkları ve mutfak kültürünün yeniden gözden geçirilmesine neden olacak.
Mermer yataklarındaki kalsiyum karbonat nedeniyle milyonlarca yıl önceki fosillerin bozulmadan günümüze kadar geldiği Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde toprak kayması sonucu ortaya çıkan ve bir çoban tarafından keşfedilen mağara özellikle beslenme ve mutfak kültürü ile ilgili bilinen tüm gerçeklerin yeniden yazılmasına neden olacak türden. Yapılan ilk incelemeler de uzun yıllardır ışık görmemesine rağmen net şekilde belli olan mağara çizimlerinde manda ya da inek benzeri bir hayvanın avlandığı ve evcilleştirilmeye çalışıldığı anlaşılıyor.
BÖLGE KORUMA ALTINA ALINDI
Mağara içinde bulunan ve kalsiyum karbonat nedeniyle yapısı bozulmadan günümüze kadar gelen çanak, çömlek ile kaşık, karıştırma ve keskin mutfak malzemelerinin yanı sıra hemen yerde bulunan yuvarlak formda reçine ve kalsiyum karbonat kaplandığı için sadece dışı değişikliğe uğramış milattan önce 7 bin yıl önce yapılan bir yiyecek de bulundu.
Bölgenin koruma altına alınarak incelemelerin başladığı için önümüzdeki günler de detaylı bilgi verileceğini açıklayan Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Kanar, yapılan ilk incelemelerin kendilerini çok fazla heyecanlandırmaya yeterli olduğunu söyledi
Mağara da incelemelerde bulunan uzmanların mağarayı bulan çoban ve köylülere aktardığı bilgilere göre ise ilk yapılan bilimsel incelemeler sonucunda buluntuların milattan önce 7 bin ile 10 bin yıllara uzandığını ve çanak çömlek yanında bulunan reçine ve kalsiyum karbonatla kaplı gıda ürününde ilginç şekilde bugünkü Mustafakemalpaşa tatlısının benzerlik gösterdiğini söyledi.
Yiyeceğin yabani buğday, bitki kökü ve süte benzer bir madde ile yapıldığının kesinleştiği, çizimlerin de evcilleştirilen ve sağılmaya çalışılan sığır formlarının ve bazı tariflerin yer aldığı da öğrenildi.
Mustafakemalpaşa ilçesi, bugün sayısı azalmış olsa da halen bölgenin en büyük manda sayısına sahip. İlçeden adını alan Mustafakemalpaşa tatlısında bölgede sütten yapılan peynirler kullanıldığı için gerçek adı Mustafakemalpaşa peynir tatlısı olarak geçiyor.
Eski adı Apolyon olan Ulubat Gölüne kıyısı bulunan Mustafakemalpaşa ilçesi, bölgenin en verimli tarım ve hayvancılık merkezi konumunda. İrili ufaklı yüzün üzerinde mağaranın bulunduğu ilçe, dev mermer yataklarına sahip. Mustafakemalpaşa Paşalar mevkiinde uzun süredir süren kazı çalışmalarında dünyanın en büyük fil fosili bulunmuş. Dev fil fosili literatüre Paşa Fil (Gamphotherium Paşalarensis) olarak geçmişti.
Kültür Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Paleoantropoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna Alpagut başkanlığında yürütülen çalışmalara uzun yıllardır İngiliz ve Finlandiyalı doğa tarih uzmanları ile Amerika Birleşik Devletleri’nin çeşitli üniversitelerinden öğretim üyeleri katılıyor.
Mustafakemalpaşa ilçesini içine alan ve adına “Gönen Çanağı” denilen geniş düzlükte 15 milyon yıl geçmişe sahip fosiller yer alıyor. Bilim insanları, bölgedeki mermer yataklarındaki kalsiyum karbonatın ve reçine yönünden yoğun ormanların fosillerin sertleşmesi ve dayanıklılığın da önemli etken madde olduğunu belirtiyor.