BİLİNMEYEN CUMHURİYET TARİHİ BU DEFTERLE GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR!

SuperHaber yazarı Prof. Dr. Metin Hülagü ile Latife Hanım'ın yeğeni Mehmet Sadık Öke’nin tarihin eski dönemlerine yolculuk yaptığı “Konuşulmayanlar”ın yeni bölümünde, Mustafa Kemal Atatürk’ün eski eşi Latife Hanım’ın 1930’ların siyasi olaylarını ve Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın bilinmeyenlerini anlattığı sırlarla dolu defteri masaya yatırıldı.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK İLE MAKBULE HANIM ARASINDA NELER YAŞANDI? MİRASINI NEDEN MAKBULE HANIM’A BIRAKMADI?

Mehmet Sadık Öke, “Ülkede çok büyük bir kurumlaşamayan düşünsel muhalefet olduğu için bunun zorunlu olduğunu, yani bir nevi emniyet supabı gibi Mustafa Kemal’in bunu gördüğünü düşünüyorum. Zaten dünyanın gittiği noktada da 1930’a girerken ABD ekonomik krizden sonraki büyük buhrandan sonra böyle bir rahatlatma Atatürk açısındanı tabiri caizse halkın gazını alma konusunda düşünüldüğünü söyleyebiliriz. Zorunlu bir geçiş vardı. Ancak bunu kendini yakın biri tarafından yapılmasını istiyordu. Çünkü Fethi Bey son derece moderndi, kendisi gibi karısı da Galibe Hanım da modern bir hanımdı. Onlardan bu konuda yardım alabileceğini umdu. Defterde Fethi Bey ve Galibe Hanım’ın kendisine yaptığı ziyaretlerden bahsediyor gün ve gün. Onlar Latife Teyzem’e ‘Senin de bir şekilde bu siyasi hayat içinde yer alacağını umuyoruz diyorlar. Fakat teyzem bunu reddederek ’Evet Ankara kulislerinin tozunu yuttuktan sonra bundan kurtulmak çok zordur. Ancak ben böyle bir şeye girmem. Çünkü Mustafa Kemal’in düşüncelerini biliyorum.’ diyor. Mustafa Kemal’in aslında gerçekten demokrasi düşünmediğini sadece dikensiz gül bahçesi istediğinden bahsediyor. Bu dönemde Latife teyzem ile Mustafa Kemal’in yeniden evlenmesi gündeme geliyor.  Fethi Bey ve Galibe Hanım, Mustafa Kemal’in Reis-i Cumhurluktan istifa edip, yolun yeni partilere ve liderlere açılması için evlenmelerini çok istiyor. Ancak Latife Teyzem, ‘4 sene çok ağladım. O defteri kapattım, yeniden düşünmüyorum. Bir çocuk olmayacaksa, ailenin sıcaklığı olmayacaksa bu zorluğu yeniden taşımanın hiçbir anlamı yok’ diyor.  Mustafa Kemal bir muhalefet partisinin olmasını desteklediği kadar, İsmet Paşa’ya muhalefet edebilecek birilerinin de partide kalması konusunda ikna edilmiş. Çünkü o sırada İzmir’de olaylar oluyor… Serbest Fırka’nın meşhur İzmir mitingi oluyor. Bu olaylar çıkıyor hatta bir kişi maalesef öldürülüyor açılan ateş sonucunda. Latife Teyzem’in burada ‘Bravo hemşerilerime!’ dediği bir olay bu.  İzmir mitinginde muhalefet Fethi Bey’in etrafında İsmet Paşa’ya karşı kenetleniyor. Bugünkü duruma bakıldığında CHP açısından ne kadar farklı bir durum olduğunu görüyoruz o zaman. İzmir ve havarisinin belki bürokrasiden ziyade tarım kültürü olmasından kaynaklanan bir yapısı var o dönem. Sanayileşmenin henüz olmadığı, sonuçta tarım ürünlerinin ihracat edildiği bir liman. Dolayısıyla orada tarım politikalarıyla ilgili bazı sıkıntıların ülkede çok ciddi olduğu görülüyor.Serbest Fırka’ya verilen Makbule Hanım, ‘bazı vergileri toptan kaldıracağız’ demesi üzerine Mustafa Kemal ‘vergisiz devlet mi olurmuş’ diyerek Makbule Hanım’ı İstanbul’a gönderiyor. Makbule Hanım, Ankara’da oy toplamak için çıktığı gezilerde ‘Vergileri indireceğiz, bazı vergileri de toptan kaldıracağız’ diyor. Yani daha liberal ekonomi çizgisinde Serbest Fırka’nın ekonomi politikası… Bunun üzerine Mustafa Kemal Makbule Hanım’ı çağırıyor ve ‘Vergisiz devlet mi olurmuş? Sen ne söylediğinin farkında mısın?’ diyor. Trenle İstanbul’a gönderiyor ve seçim gezilerine çıkmasını yasaklıyor. Mustafa Kemal’in mirasını Makbule Hanım’a bırakmadığı iddia ediliyor. Makbule Hanım buna itiraz ediyor. ‘Bana her şeyi bırakacağını söylemişti. Parti de nereden çıktı?’ diyerek dava açacağını söylüyor. Ancak o dava hiçbir zaman açılmıyor.” sözlerini kullandı.

Prof. Dr. Metin Hülagü ve Mehmet Sadık Öke ile “Konuşulmayanlar”ın tamamını SuperHaber YouTube kanalında izleyebilirsiniz…