Bir seri katil düşünün, işlediği ya da işlettiği vahşice cinayetler yüzünden binlerce hayranı olsun.
Kurduğu birkaç kamyon arkası, felsefi cümle nedeniyle ‘yüzyılın filozofu’ olarak kabul edilip, binleri arkasından sürükleyebilsin.
Bir seri katil düşünün, işlediği ya da işlettiği vahşice cinayetler yüzünden binlerce hayranı olsun.
Kurduğu birkaç kamyon arkası, felsefi cümle nedeniyle ‘yüzyılın filozofu’ olarak kabul edilip, binleri arkasından sürükleyebilsin.
İşte bu kişinin adı, Charles Manson.
Onlarca vahşice ölümün asıl sebebi, azmettiricisi; insan doğasının sahip olabileceği tüm kötülükleri içinde barındırabilen bir varlık. Charles Manson.
Charles Manson, pek çok seri katil gibi zor bir çocukluk geçirmiş, ailesi hapishaneye düştükten sonra ‘doğru yolu’ kaybetmiş.
Küçük yaşlardan beri sahip olduğu bozuk yaradılışın getirileriyle yaşayan Manson, dayak yemek amacıyla kendinden yaşça büyüklere saldıran, genetik bir bozukluk adeta.
Sahte çek vermek, kadın satıcılığı, uyuşturucu vb. suçlar nedeniyle hapishaneye düşen Manson, insan zihnine girebilme yetisini burada elde ettiğini söylüyor.
Yıllar boyunca cezaevinde onlarca insanla birebir ikili ilişkide bulunan Manson, özellikle zaafları bulunan insanların bu eksikliklerini kullanarak onları etkilemiş diyebiliriz. Fakat, dillendirdiği süslü cümleleri anlamsız ve içi boş bulan kişi sayısı da hiç ama hiç az değil.