Bir mesajla işten çıkarılan taşeron işçiler CHP'yi protesto etti

İzmir Büyükşehir Belediyesinin taşeron firmasından işten çıkarılan evde sağlık ve bakım işçileri, belediye yönetimine tepki gösterdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kemeraltı Çarşısı'ndaki hizmet binası önünde toplanan işçiler, bir süre slogan attı, "Taşeron zulmüne son, işimizi geri istiyoruz" yazılı pankart açtı.

İşçiler adına açıklama yapan Melisa Esen, evde bakım biriminde hemşire olarak çalıştığını, 2021 yılı aralık ayında işten çıkarıldığını söyledi.

BİR MESAJLA İŞTEN ÇIKARILDILAR

Evde sağlık ve bakım işçisi 30 kişinin de perşembe günü işten çıkarıldığını belirten Esen, "Şoför, temizlik personeli, hasta bakım personeli gibi farklı kategorilerde çalışıyoruz. Arkadaşlarım bir mesajla işten çıkarıldıklarını anladılar. Kimseye haber verilmedi. Biz 2018'den beri buraya emek veriyoruz. Bu birime ciddi katkı sunduk. Kovid-19 gibi zor şartlarda birçok birim aralıklı çalışırken biz aktif çalıştık. 1 kişi bile mağdur edilmeden tekrar hakkımızı istiyoruz." diye konuştu.

Esen, tüm işçiler yeniden işe alınıncaya kadar eyleme devam edeceklerini sözlerine ekledi.

İZMİR BB İMZA TÖRENİ DÜZENLEMİŞTİ

18 Haziran 2022'de, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler Sendikası arasında 5 bin 248 personeli ilgilendiren toplu iş sözleşmesi imzalanmıştı. İmza törenine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de katılmıştı. 

TUNÇ SOYER: BİRLEŞE BİRLEŞE MÜCADELE DÖNEMİ BAŞLIYOR

Tunç Soyer, "Bu sözleşmeler, birlikte başarımızdır. Bu dönemde karşı cephelerde değil, siz ve biz olarak hiç değil, tam aksine yan yana, tek yürek olarak yol yürüdük, yürümeye devam edeceğiz. Birleşe birleşe toplu iş sözleşmesini yaptık. Ama asıl birleşe birleşe mücadele dönemi şimdi yeniden başlıyor" demişti. 

KILIÇDAROĞLU'NDAN 'GÜVENCE' GÜZELLEMESİ!

Kılıçdaroğlu ise şu açıklamaları yapmıştı: 

100 binin üzerinde taşeron işçisi vardı ve hiç birisinin doğru düzgün sosyal güvencesi yoktu. Hiç birisinin doğru dürüst gelecek güvencesi yoktu. Erzurum’dan başlayarak örgütledik işçileri. Önce dernekler kurduk. Sokak sokak mücadelesini verdik. Ve yüz binlerce kişiye kadro vermek zorunda kaldılar. Şu an da yine on binlerce taşeron işçisi var. Hakkı hukuku savunmak zorundayız. Örgütlü olduğunuz için güçlüsünüz. Bölünüp ayrışırsanız hakkınız aranmaz bu tuzağa düşmeyin. Yüz binler açlık sınırının altında gelir alıyor. TÜİK’in önüne giderken sadece işçinin hakkını değil dul ve yetimlerin, memurun, emeklinin hakkını savunmaya gittim. Sorunu çözeceğiz kararlıyım. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi baskıyı yaparlarsa yapsınlar asla yolumuzdan dönmeyeceğiz.