L7 sınıfı olarak bilinen elektrikli araçların en üst sınıfı ve şu an hâlihazırda kullanılan M sınıfı binek araçların bir alt sınıfı olan Amperino’nun A2 ehliyeti ile 16 yaşında gençlerin de kullanabileceği bir segment olduğunu anlatan Canseven, "90 km maksimum hıza ve 150 km menzile sahip olacak olan aracımız, otoyola çıkabiliyor. Trim tasarımı sektörde 23 yıl tecrübesi olan Sedat Öztürk tarafından yapıldı. Yazılımı ise tamamen Amperino firmasının Bilişim Vadisi ve İnegöl ofisinde geliştirilmekte. Üç kişilik araç konsepti rakiplerine kıyasla daha geniş bir kitleye hitap etmekte. Biz şu an iki kişilik bir aracın içine, yani o hacmin içine ince mühendislik hesaplarıyla üçüncü kişiyi sığdırıp, bir kişilik yer daha kazandırdık. Normal şartlarda bu kadar ebadın içine ancak iki kişi sığdırabilirsiniz. Biz elektrikli aracın avantajlarını kullanarak şoförü, önde ve ortada konumlandırdık. Bu elektrikli araçta ortada motor yok. Dolayısıyla biz sürücüyü ortaya aldık, pedal ile direksiyonu daha önde konumlandırdık ve arkada bize iki kişilik yer kaldı. Biz şehirlerarası bir araç yapmıyoruz, Amperino’yu şehir içi ulaşım için yapıyoruz. Dünyada sıradan bir insan sabah evden çıkıp, akşam eve döndüğünde maksimum 40 kilometre yapıyor. Eğer pazarlamacı değilse, bir iş sahibi ise 40 kilometreyi geçmiyor. Bu İstanbul’da 60 kilometre, Bangkok’ta 58 kilometre. Ortalamaya vurduğunuzda dünya ortalaması 37 kilometre. Bunun için niye çok büyük bir araç, daha büyük kilometreler, daha büyük piller yapasınız. Şu an bizim aracımız çok küçük. Yatay park edilen yerlere siz dikey dahi park edebilirsiniz. Şundan emin olun; siz şehir içi ve şehirlerarası aracınızı ayrı alacaksınız. Artık işletmeler şunlara bakacaklar; ne kadar elektrik kullanıyorsunuz, bunun ne kadarını yenilenebilir enerjiden elde ediyorsunuz? Yoksa ihracat yapamayacaklar veya ürettiklerini çok zor satacaklar. Şahsi karbon ayak izi dahi takip edilebilecek, böyle günler uzak çok değil. Eğer bu önlemleri almazsak 20-30 yıl sonra dünya yaşanmaz hale gelecek maalesef. Biz Amperino ile buna da katkı sunmak istiyoruz. Aslında projenin bir amacı da bu. Aracın gövdesini keten esaslı bio-fiber malzemelerden üretmeyi planlıyoruz. Bu sayede araç ekonomik ömrünü doldurduğunda birçok parçası doğaya yeniden kazandırılabilecek. Zaten böyle bir aracı elektrikli yapmanız çok kıymetli" diye konuştu.