Birer birer!
Fenerbahçe iki haftadır puanları birer birer alıyor. 7. haftada puanı 7 iken, 8. haftada 8, 9. hafta sonunda da 9 oldu. Bu hesapla gidersek işin içinden çıkmak zor çünkü şampiyonluk umutları da her hafta birer birer eridi gitti.
Gelinen noktada 10. haftaya girerken liderin 10 puan gerisinde kalmış, düşme hattının hemen üstüne demir atmış bir Fenerbahçe var.
Hep söylüyorum geçmişe takılıp kalmanın kimseye faydası yok, bundan sonra ne yapılabilir onlara bakmak lazım.
Fenerbahçe en kötü zamanlarında bile bu kadar çok gol kısırlığı hiç yaşamamıştı. Sadece 6 gol atabilmiş bir takımdan kazanmasını beklemek fazla iyimserlik olur. Futbolun matematiği son derece basit. Yediğin golden bir fazlasını atarsan kazanırsın.
Fenerbahçe gol yememe konusunda geride bıraktığımız haftalarda epey yol katetti. Şimdi odaklanılması gereken şey gol atmak. Bunun için de takımın savunma güvenliğini riske atmadan hücumda çoğalacak bir oyun yapısına ihtiyacı var.
Kanatları kullanmak çok önemli...
Benim önerim bu takımın onbirine mutlaka Barış’ın monte edilmesi yönünde. Hızlı, yaratıcı oyuncular böylesi durumlarda hep fark yaratır.
Diğer yandan Ozan’la ilgili yönetimin tasarrufu ne olacak bilmiyorum ama iyi bir Ozan bu takımda faydalı olacaktır.
Ayrıca futbolcuların özgüven sorununa çare olmak için mutlaka profesyonel destek alınması şart. Futbol takımına yabancı dil bilen futbolcularla birebir iletişim kurabilecek, spor alanında deneyimli bir hatta belki iki mentor mutlaka gerekli.
Sayın başkanın açıklamalarından da görüldü ki Samandıra epey gergin. Teknik heyetle uyumlu çalışacak, oyuncuları her hafta terapiye alacak bir mentor beyinlerdeki gerginliği azaltıp bu sayede ayakları sahada daha verimli hale getirebilir.
Samandıra’ya huzur gelirse tüm Kadıköy huzur bulur. Aksi durumda puanlar da, umutlar da birer birer erimeye devam eder...