‘BİZE KÜFÜRLER EDEN DARBECİ, İNGİLİZ'DEN ÖZÜR DİLEDİ'

FETÖ'nün düzenlediği hain darbe girişiminin üzerinden tam 4 yıl geçti. Geçen 4 seneye rağmen şehit olan vatandaşlar, milletin hafızasında ve kalbinde ilk günkü gibi duruyor. Yine Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşanan inanılmaz olaylar, darbeye direnişler ve sonrasında adeta yeniden dirilişler, olayları birebir yaşayan ve vurularak gazi olanlar tarafından unutulmuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla tüm yurtta sokağa çıkan vatandaşlar, 15 Temmuz gecesi darbe girişiminin başarılı olamamasında adeta tek yürek oldu.

Türk Milleti’nin gözbebeği olan şanlı ordumuza sızan, FETÖ üyeleri tarafından yapılmak istenilen darbe girişiminin, İstanbul'da bastırılmasında etkin rol oynayan vatandaşlardan 99'u hayatını kaybetti. Darbenin bastırılmasında en büyük can kayıplarının yaşandığı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Çengelköy Mahallesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi önü ile Atatürk Havalimanı, 15 Temmuz mücadelesinin simge mekanları haline geldi. O tarihi gece, her kesimden ve her yaştan halk, Türkiye'nin geleceği ve istiklali için, canları pahasına darbecilere direnerek destanlar yazdılar.

SuperHaber, kanlı darbe girişiminde en sert ve organize direnişin olduğu, İstanbul'un sessiz olduğu kadar sakin semtlerinden olan Çengelköy Mahallesi'nde yaşananları araştırdı. Çengelköy’e çok yakın olan, Kuleli Askeri Lisesi Komutanı Mürsel Çıkrıkçı’nın talimatı ile mahalleye gelen, yaklaşık 20 silahlı asker, sabahın ilk ışıklarına kadar halka saldırdı. Burada yaşanan saldırıda, 1'i kadın, 17 kişi şehit oldu. Mahalle muhtarı Can Cumurcu’nun da aralarında bulunduğu 94 kişi de yaralandı. "Türkiye Ulu Camileri" albüm projesiyle tanınan, gazeteci 53 yaşındaki Mustafa Cambaz da FETÖ mensubu askerlerin açtığı ateş sonucu Çengelköy'de göğsünden vurularak, şehit oldu.

"VATANDAŞLARLA KÖPRÜYE GEÇİŞİ KAPATTIK"

15 Temmuz gecesinde yaşadıklarını anlatan Gazi Muhtar Can Cumurcu, "15 Temmuz gecesinde yaşadıklarını anlatan Gazi Muhtar Can Cumurcu, "15 Temmuz gecesi benim yaşadığımı 3,5 saatlik bir olay, ama anlatmaya kalkarsak 3 yıl, 35 yıl, hatta bir asır anlatırız. Çünkü o kadar hızlı akan dakikalar oldu ki, gerçekten zor saatler ve dakikalardı. O gece, vatandaşlardan biri beni köprü istikametinde çok asker geçtiğini söyleyerek uyardı. Bunun üzerine acele telefonla her yeri aradım ama hiç kimseye ulaşamadım. Eşimi eve yolladım, ben karakola koştum. Elimde telefonla birilerine ulaşmaya çalıştım. Çengelköy çok kalabalıktı. Karakoldan içeri girdim, oradaki polis arkadaşla konuştum.… O sırada polis telsizlerinden İstanbul Emniyet Müdürü'nün darbecilerle yaptığı atışmayı duydum ve hemen televizyonu açtırdım. Köprünün üzerinde askerleri görünce darbenin olduğunu anladım. Sonra cumhurbaşkanımızın koruma müdürlerinden birini aradım. Bana “Can abi bir kalkışma var, sıkıntı büyük. Gece uzun olacak” dedi. Ben 'Beyefendi nerede?' dedim, 'Marmaris'de Muhsin Başkan yanında. Birazdan uçağı kalkacak ama yer belli değil' dedi. Ben de sağlığı yerinde mi? dedim.”Yerinde yerinde...” dedince, ben de Allah’a emanet olun diyerek ayrıldım. Hemen Çengelköy’ün bütün kanaat önderlerini arayarak Çengelköy Karakolu’na davet ettim. İstişare ederek, karar almamız gerekiyordu. Burada enteresandır, Allah’ın hikmeti, büyüklerin himmeti diyorum ben. Öyle kararlar alıp öyle öyle kararlar veriyoruz ki, bu bizim elimizde olan bir şey değil, çok hızlı kararlar alıyoruz. Birileri bu güzel kararları bize aldırıyor. Kurban olduğum Allah. Bütün Çengelköy sokaklarını kapatmaya karar verdik. Bütün milleti ana caddeye davet ettik ve tamamen kapattık. Bütün polis araçlarını karakolun önüne çektik. Köprüye geçişi kapattık.” ifadelerini kullandı.

"BÜTÜN ÇENGELKÖY HALKI ARKAMA GEÇEREK BARİKAT OLDU"

Cumurcu, silahlı darbeci bir askeri çeşitli sorular sorarak oyaladığını anlatırken "Mahmut adlı yüzbaşı geldi ve silahı göğsüme dayadı ve 'çabuk bütün sokakları boşaltın' dedi. Bu arada ben kendimi tanıtmadım. İyi ki tanıtmamışım. Çünkü kendisini tanıtan Mete Sertbaş adlı muhtar kardeşimiz şehit oldu. Ben “Ne diyorsun sen? dedim. O da bana 'Çabuk sokakları boşaltın, ordu yönetime el koydu' dedi. Bu arada MP5 sol göğsümde duruyor. Biz bununla 40-45 saniye atıştık. Bu arada ben ne olduğunu biliyorum, ama zaman kazanarak bir şeyler algılamaya çalışıyorum. Neden oyalıyorum. Arkasında da iki tane çevik kuvvet polisi var, silahsızlar. Yüzbaşı ile konuşurken polislerin gözünün içine bakıyorum. Bana bir sinyal ver gibilerden. Durumu algılamaya çalışıyorum. O sırada bütün Çengelköy benim arkama geçerek barikat olmuş. Tabi korkudan sıkamadığı için, ben de hamle yaptığım için silahı yukarı kaldırarak ateş etmeye başladı. Sonra ateş ederek durağa doğru kaçtı.” ifadelerini kullandı.

"G3 KURŞUNU BENİ 1,5 METRE GERİYE FIRLATTI"

Hain gece yaralanan Can Cumurcu, vurulma anını anlatırken "Gece 23:30’a doğru iyice silah sesleri gelmeye başladı. Uzaktan da silah sesleri geliyordu. Askerlere bağırarak telkinde bulunuyorduk. Karakolun projektörleri yanıyordu. Işıkları söndürün dedim. Demir kapıdan içeri girdim. Çıkar çıkmaz vuruldum. G3 kurşunuymuş. Beni 1,5 metre geriye fırlattı. O sırada üzerine onlarca kişi kapandı. Ama üzerimize inanılmaz yaylım ateşi açılıyordu. Beni sürükleyerek oradan çıkardılar. Ben o sırada ayağımı verin diyordum. Çünkü ayağımı koptu sanıyordum. Ama bana 'muhtarım ayağın yerinde' diyorladı." ifadelerini kullandı.

"AYASOFYA'NIN AÇILMASININ EN BÜYÜK NEDENLERİNDEN BİRİ 15 TEMMUZ"

15 Temmuz Gazisi Muhtar Cumurcu, Ayasofya’nın açılmasının nedeninin 15 Temmuz olduğunu belirterek "Ayasofya’nın açılmasının en büyük nedenlerinden biri 15 Temmuz’dur. Çünkü bu millet dik duruyor artık. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu millete dik durmayı öğrettti. En önemli nokta burası. Bu milletin ne kadar munktedir ve iktidar olduğunu anladı ve herkese anlattı.” ifadelerini kullandı.

"O ANI HİÇ UNUTAMIYORUM"

Çengelköy'de yaşayan ve sağ elinden vurularak yaralanan esnaf Kadir Akbulut'ta o gece yaşananları ilk kez SuperHaber muhabiri Mevlüt Yüksel'e anlattı. O gece yaşanan bir olayı unutamadığını belirten Akbulut, "O gece herkese küfür ve hakaret ediyorlar, cop ve dipçik ile vuruyorlardı. İnsanları plastik kelepçe ile arkadan kelepçeleyip yere yatırıyorlardı. Geçen her saat durum daha da gerginleşiyordu. Ben bir daha kızımı görebilecek miyim diye düşünüyordum. Çünkü oğlum ve iki ağabeyim yanımdaydı. O gece elimde silah, bir ağacın arkasında dururken, yolun karşısında oturan ve çevreyi izleyen bir İngiliz turist vardı. O sırada bize bağıran ve küfreden silahlı yüzbaşı, o turistin yanına gitti ve İngilizce bir şeyler konuştuktan sonra özür dileyerek o kalabalıktan çıkardı. Ben buna çok şaşırmıştım ve hiç unutamıyorum. Bende de silah vardı. Karşılıklı ateş ediyorduk. Elimden vurulmuştum, ama farkında değildim. Ağabeyim söyleyince farkettim. Lokantamızda çalışan bir üniversite öğrencisi vurularak şehit oldu. Çok üzüldük. Ülkemizin vergisi ile yetişen insanlar, bize mermi sıktı." ifadelerini kullandı.

15 Temmuz hain darbe girişiminde Çengelköy'de yaşananların tamamı SuperHaber YouTube kanalında yayında...

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!