Blinken'dan F-16 satışıyla ilgili net mesaj: Türkiye bu teknolojiye sahip olmalı!
Daha önce, "Türkiye'ye F-16 satışının İsveç'in NATO'ya üyeliğine bağlamaması" gerektiğini söyleyen ABD Dışişleri Bakanı Blinken'dan yeni açıklama geldi. Blinken, "Türkiye'nin bu uçakları alması ABD'nin, NATO'nun çıkarınadır. Türkiye bu teknolojiye sahip olmalı" dedi.
Son dakika haberi: Litvanya'da gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi'nde, Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakmasından sonra ABD'den Türkiye'yle ilgili açıklamalar geldi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, NATO Zirvesi için bulunduğu Vilnius'ta Amerikan MSNBC televizyonuna verdiği röportajda, Türkiye'ye F-16 uçaklarının verilmesi ve bunun ABD Kongresi tarafından onaylanması ile ilgili soruları cevapladı.
"F-16 SATIŞINI YAPMALIYIZ" MESAJI
ABD Dışişleri Bakanı, "Türkiye'nin bu uçakları alması ABD'nin, NATO'nun çıkarınadır. İttifak genelinde yaptığımız şey, bu; ittifakı olabildiğince güçlü kılmak için tüm üyelerinin ihtiyaç duydukları teknolojiye sahip olduğundan emin olmak" dedi.
Blinken, Türkiye'ye F-16 uçaklarının satışı konusunda Kongre'nin iki kanadından yapılan itirazların nasıl aşılacağı yönündeki soruya ise, "Bunlar bizim için her zaman ayrı konular olmuştur. İsveç'i NATO'ya sokma süreci, Türkiye'nin ilerlemeyi kabul etmesiyle devam ediyor. Aynı zamanda Türkiye'nin modernize edilmiş F-16'lara sahip olması bu yönetimin politikasıdır" diye cevap verdi.
Türkiye'nin NATO müttefiki bir ülke olduğunu vurgulayan Blinken, "Tüm NATO'nun birlikte çalışabilmesi, Türkiye'nin bu teknolojiye sahip olması önemlidir" diye ekledi.
BLINKEN DAHA ÖNCE DE F-16'LARIN SATIŞININ ÖNEMİNE VURGU YAPMIŞTI
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken 30 Mayıs'ta, Joe Biden yönetiminin Türkiye'ye F-16 satışı konusunu, İsveç'in NATO'ya üyeliğine bağlamadığını, bu satışın ABD'nin de çıkarına olduğunu söylemişti.
Blinken, bazı Kongre üyelerinin İsveç'in NATO'ya katılımını F-16'lardaki ilerlemeye bağladığını, Kongre'nin "tamamen eşit ve bağımsız bir hükümet organı olduğunu" ama kendi açılarından her iki konuda da mümkün olan en kısa sürede ilerleme kaydedilmesi gerektiğini belirtmişti.
