Borsanın sorunu kârlılığın düşmesi ve yeni kaynak girişinin olmaması
Borsa İstanbul uzun süredir mehter adımlarıyla iki ileri bir geri şeklinde hareket ediyor. Bazı günler BIST’te ortada bir neden yokken yüzde 2’lik düşüşler görülüyor. Küçük yatırımcı ve krediyle hisse yatırımı yapan kısa vadeciler bu dalgalı dönemde sıkıntıya giriyor. Ancak borsada asıl sorun dezenflasyon çalışmaları nedeniyle şirket kârlılıklarının düşmesi ve yabancıların hala borsaya para sokmaması. Yabancılar Türkiye’de tahvil piyasalarını seviyor. İşte detaylar...
Bu nedenle de borsa bir müddet daha dalgalı gidecek yorumları yapılıyor. Kıbrıs İktisat Bankası analizinde, “Türk mali piyasalarında ise son günlerde egemen olan havanın korunmaya devam ettiğini görüyoruz. Türk hisse senetleri uzun bir süredir olduğu üzere başta kârsızlık sorunu, yeni para girişinin olmaması ya da yabancının Türk tahvilleri ile âşk yaşamasına paralel dünkü günü de tatsız bir şekilde tamamladı. Trump'ın ekibinin kademeli tarife artılarına hazırlandığı haberi ile pek çok enstrümanda tepki alımları görülse de, önceki günkü sert düşüşün ardından dün açılışta gelen tepki alımları yine günün sonuna taşınamadı. Tahvil piyasasında ise Hazinenin dün düzenlediği ihraçlara kuvvetli talep gelirken, para piyasası fonlarının alıcı olduğunu okuyoruz. TCMB'nin haftaya perşembe günü sonuçlanacak olağan PPK toplantısında 250 baz puan daha faiz indirimine soyunmasını bekliyoruz. Bu bağlamda, TL tahvillerde ortaya çıkan potansiyel gerek içeride gerekse de dışarıda yatırımcıları teşvik etmeye devam ediyor” denildi.
İki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik getirisi %40 seviyesinde yer alırken, 10 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik getirisi ise %28 seviyesinde. Kıbrıs İktisat Bankası bu durumu, “Demek ki, verim eğrisinin kısa tarafı yükselirken, uzun tarafının ise kontrol altında kalmak suretiyle kamunun daha ucuza borçlanmasına neden oluyor. Biraz detaylandırmak gerekirse, dün TCMB'nin Güncesinde yine çok faydalı bir yazının kaleme alındığını görüyoruz. Para politikası ile Hazine borçlanma ihaleleri arasında var olan ilişkiyi konu alan yazıda, uygulanan sıkı para politikasının sanıldığının aksine borçlanma maliyetini azalttığı çok güzel bir şekilde işlenmiş. İzlenen sıkı para politikasının uzun vadede enflasyonu dizginleyeceği görüşünden hareketle, uzun vadeli faizler düşürürken, Hazinenin de borçlanma maliyeti azalıyor” şeklinde yorumlandı.