"Böyle giderse CHP Goebbels'i unutturacak"
Ak Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, CHP'nin iftira siyasetine devam ettiğinin altını çizerek, "CHP böyle devam ederse Almanların meşhur Propaganda Bakanı Goebbels'in yalanla ilgili söylediklerini falan unutturacak" şeklinde konuştu.
AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, muhalefetin son dönemde dozunu artırdığı yalan ve iftira siyasetinin bitmek bilmediğini söyledi.
Canbey, "Ne dediğini bilmeyen, yalan söyleyen bir muhalefetle karşı karşıyayız. AK Parti olarak temiz siyaseti temsil ediyoruz ve muhalefeti de temiz siyasete davet ediyoruz. Bu iftira ve yalan siyasetinin milletimizde karşılığı yoktur." dedi.
Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un ardından yalan siyasetinin bir perdesinin daha AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin üzerinden sergilendiğini belirten Canbey, "Her şeyden önce bir kadın, anne olan Özlem Zengin'e yapılan bu saldırıyı ve kullanılan kirli ifadeleri lanetliyorum. Muhalefetin, bu kirli siyasetten bir an önce vazgeçmesi gerekiyor." diye konuştu.
Sosyal medyada kullanılan ifadelerde yöntemin çok basit olduğunu, kendisinin bunu formülize ettiğini dile getiren Canbey, şunları kaydetti:
"Önce bir hedef belirleyip isim seçiyorlar. Sonra o isim tarafından yapılan açıklama ya da konuşmanın bir cümlesini alıyorlar. Cımbızlayarak, başka bir yere çekerek, başını sonunu keserek, iftira ile süsleyerek itibar suikastı yapıyorlar. Bunu hem de ağza alınmayacak hakaret ve iğrenç ifadelerle yapıyorlar. İnanmayanları linç ediyorlar. Tabii yine aynı çirkin üslupla. Biz de bu kullanılan ifadeleri temizlemek için uğraşmak zorunda kalıyoruz. Tamamı yalan ifadeler var ve bu yalan ifadelerle uğraşmak zorunda kalıyoruz."
Doğrulardan ve gerçeklerden kopuk bir siyaset anlayışının sağlıklı olmadığını vurgulayan Canbey, "Milletimiz açık, şeffaf siyaseti görmek istiyor ama bugün muhalefete baktığımız zaman özellikle son dönemde Türkiye'nin milli politikaları dahil birçoğunda maalesef dik durmuyorlar ve yalan ifadelerle hükümetimize, iktidarımıza saldırıyorlar." ifadesini kullandı.
Bu saldırılar karşısında ne yapılması gerektiğini düşündüklerini ve tek madde bir sonuca ulaştıklarını aktaran Canbey, "CHP bir şey söylüyorsa, 'Halkımız buna yalandır' desin geçsin. Çünkü son dönemde birçok yalan söyleniyor ve bu yalanlar maalesef milletimizin karşısında söyleniyor, sosyal medyada kullanılıyor. Ama milletimizin feraseti, basireti açık. Her şey milletimizin gözü önünde olduğu için de milletimiz her şeyi görüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Canbey, "CHP böyle devam ederse Almanların meşhur Propaganda Bakanı Goebbels'in yalanla ilgili söylediklerini falan unutturacak. Başka ülkeler yalan söz konusu olduğunda CHP'nin taktiklerini konuşacak ve CHP muhtemelen böylece tarihe geçecek." dedi.
AK Parti olarak yalan ve iftira siyasetinden rahatsızlıklarını defalarca dile getirdiklerini hatırlatan Canbey, sosyal medyada temiz dil kullanılması gerektiğini söyleyerek, Sosyal Medya Etik Kuralları'nı yayınladıklarını anımsattı.
Her bir AK Partilinin bu kurallara uymasını istediklerini ve örnek olduklarını belirten Canbey, "Seçmenimizi ve tüm sosyal medya kullanıcılarını bu kurallara uymaya davet ettik. Biz Sosyal Medya Etik Kuralları'nı yayınladığımız zaman o dönemde de gerçekten çok ağır saldırılarla karşı karşıya kaldık. Bizi, ifade özgürlüğünü kısıtlamakla suçladılar. Aslında 12 maddeden oluşan Sosyal Medya Etik Kuralları, bugün ana akım medyanın etik kurallarının güncellenmesinden başka bir şey değildi." diye konuştu.
Bugün gelinen noktada aslında bu kuralları yayımlamakla ne kadar haklı olduklarının bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Canbey, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz temiz bir siyaset, temiz bir sosyal medya için çalışırken birilerinin siyaseti aşağılara çekmesini, bu çukur siyasetini sürüklemeye çalışmasını milletimizin vicdanına bırakıyorum. Geçtiğimiz günlerde Gara'da 13 şehit verdik. Oradaki şehitlerle ilgili bile devletimizi suçladılar. Karabağ'da kardeşlerimize yardım için gittik. O gün 'cihatçı' yalanını uydurdular. Önce 'Libya'ya niye gitmiyorsunuz? Herkes Doğu Akdeniz'de petrol arıyor.' dediler.
Sonra devletimiz Libya'ya gitti, oradaki çalışmalar hepimizin malumu. Doğu Akdeniz'de çalışmalar yapıyoruz. Libya'daki etkinliğimizi biliyorsunuz fakat bu kez de 'Bizim Libya'da ne işimiz var?' dediler. Ne dediğini bilmeyen, yalan söyleyen bir muhalefetle karşı karşıyayız. AK Parti olarak temiz siyaseti temsil ediyoruz ve temiz siyaset istiyoruz. Muhalefeti de temiz siyasete davet ediyoruz. Bu kirli, iftira ve yalan siyasetinin milletimizde karşılığı yoktur. Bu yolu tercih edenler hukuk önünde ve milletimizin vicdanında hesap vermeye mahkumdur."