Adli Tıp Kurumu Başkanlığının toplumca tanınan birimlerinin başında bu daire geliyor. Toprak altında iskeletleşmeye yüz tutmuş halde bulunan cesetlerin kime ait olduğundan, bir kişinin görünen ve bilinenin aksine aslında nasıl öldüğü konularını da araştıran birimde, her gün çok sayıda otopsi ve kimliklendirme işlemi yapılıyor.
Böylesi daha önce görülmedi: Kadrolu çalışan 'böcek'!
Morg İhtisas Dairesi'nde görenleri hayrete düşüren bir kadrolu çalışan var. Şüpheli ölümlerin otopsileri ile kemikleşmiş insan kalıntılarının kimliklendirilmesine kadar birçok alanda hizmet veren Morg İhtisas Dairesi'nde, insan kemiğindeki deri ve doku parçalarını yiyen "dermestes maculatus" böceklerine birimin kadrolu çalışanları gözüyle bakılıyor.
Adli vaka olarak gelen cesedin ilk önce ölü muayenesi yapılarak, elde edilen sonuçlara göre gerekirse otopsi işlemine geçiliyor. Otopsi odalarında teknisyenlerle yapılan işlemlerde ölümün neye bağlı olarak gerçekleştiğinin tespiti için her organ dikkatle inceleniyor. Buradan alınan numuneler ilgili laboratuvarlara gönderildikten sonra cenaze yakınlarına teslim ediliyor.
Teslim sırasında yanlışlık olmaması için Adli Tıp Kurumu dış kapısında bekleyen aileden sınırlı sayıda kişi sırayla içeri alınıyor. Cenaze, ilgili dairede bulunan güvenlik kameralarının altında gösterilerek, onay alındıktan sonra sahibine teslim edilebiliyor. Alacak bir yakını çıkmayan cenazeler ise yasal bekleme süresi sonunda defin işlemi için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerine teslim ediliyor. Bir arazide gömülü bulunan çürümüş ve tanınmayacak haldeki cesetler veya bir kazı sırasında ele geçen iskeletler, adli makamların kararıyla kimliklendirme için daireye gönderiliyor.
Dairede yapılan bir diğer çalışma da, "yeniden yüzlendirme" olarak ifade ediliyor. Kemikten kimlik belirlemede diğer tüm teknikler sonuçsuz kaldığında, antropoloji uzmanları seramik çamuruyla kafatası üzerinde yumuşak doku oluşturuyor. Ardından örneğin alçıdan kalıbı alınıyor. Uzmanlar, kalıplara uygun görülen bir şekilde saç, burun ve bıyık da ekleyerek, kafatasının ölmeden önceki son halini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Bu yöntem sayesinde, elde başka hiçbir veri olmadığında, kemik kalıntısının bulunduğu bölge, yaşı, cinsiyeti, boyu ve sonradan oluşturulan tahmini dış görünüşüyle kişinin kim olduğu bir kez daha araştırılabiliyor. Bir sanat becerisi de isteyen çalışmalardan bazıları ATK'daki özel odada sergileniyor.