Boyun fıtığı neden olur? Belirtileri neler? Boyun fıtığı tedavi yöntemleri nelerdir?

Boyun fıtığını omuriliğe doğru balonlaşan kıkırdak parçaları oluşturuluyor. Pek çok kişiye ciddi sağlık sıkıntıları yaşatan boyun fıtığının neden olduğu ve tedavi yöntemleri araştırılıyor. Peki, boyun fıtığı neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir? Tüm detaylarıyla haberimizde...

Boyun omurları arasındaki kıkırdağın omurilik kanalına doğru balonlaşması sonucunda kola gelen sinirin baskı altında kalması  ile oluşan hastalığa boyun fıtığı deniyor. Dünyada her yıl, boyun fıtığı şikayeti ile milyonlarca kişi uzmanlara başvuruyor. Boyun fıtığının ne olduğu ve tedavi yöntemleri araştırılan konular arasında. Peki, boyun fıtığı neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir? Tüm detaylarıyla haberimizde...

Boyun fıtığı neden olur? Belirtileri neler? Boyun fıtığı tedavi yöntemleri nelerdir?

BOYUN FITIĞI NEDİR?

Boyun omurları arasındaki kıkırdağın omurilik kanalına doğru balonlaşması sonucunda kola gelen sinirin baskı altında kalması ile oluşan hastalığa boyun fıtığı denir.

Boyun çok hareketli bir bölgedir. Bir çok yöne hareket kabiliyeti vardır. Ancak aşırı derecede öne ve arkaya yapılan hareketler çok risklidir. Özellikle trafik kazalarında boynun öne ve arkaya çok şiddetli hareketi boyun omurlarının kırılmasına veya yerinden kaymasına sebep olabilir.

BOYUN FITIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Genelde tek taraflı kola parmak uçlarına kadar vuran ağrı , uyuşma, karıncalanma ve elde kuvvet kaybı ile seyreden bir hastalıktır. İlerlemiş vakalarda el kaslarında erime meydana gelir.

Birçok kol, omuz ve baş ağrısının altında boyundaki çeşitli patolojiler yatar. Bu nedenle boyundan kaynaklanan hastalıkların tedavisine önem vermek gerekmektedir.

Hangi tedavi yöntemi seçilirse seçilsin, öncelikle semptomların şiddetinin, bu semptomlara kas gücü ve refleks kayıplarının eşlik edip etmediği, MR ve diğer tetkiklerle saptanan bulguların hastanın muayenesiyle uyumlu olup olmadığına bakılması gerekir.

Konservatif tedavi, öncelikle seçilmesi gereken tedavi yöntemidir. Konservatif tedaviye başlanmadan önce mutlaka kırık, enfeksiyon, tümör gibi nedenler dışlanmalıdır. Aslında boyun fıtıklarında esas problem sinir üzerinde yüksek basınç oluşması ve buna bağlı sinirin sıkışmasıdır.

BOYUN FITIĞINDA BOYUNLUK KULLANIMI

Konservatif tedavilerin başında akut ağrılı durumlarda 3-4 günlük boyunluk kullanımı gelir. Özellikle kısa süreli yolda ya da iş sırasında boyunluk kullanılması önemlidir. Son çalışmalarda boyunluğun uzun süreli kullanımı kaslarda zayıflama ve boyun hareketlerinin kısıtlanmasına yol açar. Boyun fıtığı nedeniyle boyunluk kullanılıyorsa boyunluğun ön tarafı dar, arka tarafı ise geniş olan kısımdan seçilmelidir. Böylece boynun ön tarafa doğru eğilmesiyle omurilik üzerindeki baskı azalır ve hasta daha az ağrı hisseder.

BOYUN FITIĞINA FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON TEDAVİSİ

Fizik tedavi ajanları özellikle akut boyun ağrılı hastalarda ağrının kontrolü amacıyla kullanılabilir. Bunlar arasında TENS, Lazer, Ultrason, sıcak ve soğuk uygulamalar sayılabilir.

Yüzeysel ısı modaliteleri birçok servikal hastalıkta kasları gevşetebilir ve ağrıyı azaltabilir. Diğer taraftan akut servikal radikülopatide derin ısıdan kaçınılmalıdır, çünkü bunlar sinir çevresindeki inflamasyonu daha da artırarak ağrının şiddetlenmesine ve sinir hasarına yol açabilir.

Tüm kas iskelet hastalıklarında olduğu gibi boyun fıtığında da en önemli tedavi egzersizlerdir. Her seansta her bir hareket 8-10 sn sürecek ve 5-10 kez tekrarlanacak şekilde günde 2-3 seans yapılır. Germe egzersizleri 6-10 sn sürmeli ve günde 1-4 kez tekrarlanmalıdır.

Tüm tedavilerden hastanın durumuna göre yararlanılarak hastanın yeniden yaşam kalitesine kavuşması sağlanır. Cerrahi yapılan boyun fıtığı hastalarıyla yapılmayan hastalar karşılaştırıldığında 2 sene içerisinde ağrı ve yaşam kalitesiyle ilgili sonuçlar aynıdır. Bunun yanında tedavi sırasında ve sonrasında hastanın boyun pozisyonunu koruması, ters hareketlerden kaçınması, boyun kavisini destekleyen yastık kullanması ve egzersizleri hayatının bir parçası haline getirmesi önemlidir.

Omurilik kanalına doğru çıkan ve omuriliğe baskı yapan kıkırdak parçasını görüyorsunuz. Bu kıkırdak parçası omurilik kanalına düştükten sonra vücut tarafından yabancı madde olarak nitelendirilir. Bu aşamadan sonra vücut var gücü ile bu kıkırdağı yok etmek için çaba harcar. İşte bu vücudun kendi iyileştirme gücüdür. Ortalama 6 ay içince vücut bu kıkırdağı eritebilir ve ameliyata gerek kalmadan tedavi sağlanmış olur. Bu durum hem bel fıtığı hem de boyun fıtığı hastaları için geçerlidir. Bununla ilgili olarak “ bel fıtığının 100 günlük tedavisi ” konusunu okuyabilirsiniz.

BOYUN FITIĞI TEDAVİSİ

2 türlü ameliyattan bahsedebiliriz.

1- Açık ameliyatlar

2- Kapalı ameliyatlar

AÇIK AMELİYATLAR

İki şekli vardır.

1- Önden yapılan ameliyatlar

2- Arkadan yapılan ameliyatlar

ARKADAN YAPILAN AMELİYATLAR

Boynun arka kısmından yapılırlar. Boynun üst bölgelerinde oluşan fıtıklara önden erişim mümkün olmadığından arkadan yapılır. Oldukça zor ameliyatlardır. Hastanın boyun omurlarının arka kısımları alınır. Mecbur kalmadan yapılması tavsiye edilmez.

İLERLEMİŞ BOYUN FITIĞININ AMELİYATSIZ TEDAVİSİ

Her ilerlemiş boyun fıtığının mutlaka ameliyat olması gibi bir zorunluluk yoktur. Bazı vakalarda yakın takip yapılarak ve destek tedavisi uygulanarak vücudun omurilik kanalına düşen kıkırdak parçasını eritmesini bekleyebiliriz.

Resimde omurilik kanalına düşen kıkırdak parçasını görüyorsunuz. (üzerinde fıtık yazıyor) Bu kıkırdak parçasını vücut yabancı madde olarak kabul eder. Çünkü o kıkırdak omurilik kanalında olmaması gerekir. Bu nedenle tüm gücüyle kıkırdak parçasını eritmek için çaba harcar. 

Ortalama 100 gün içerisinde (vücut savunma mekanizması yani bağışıklık sistemi güçlüyse) kıkırdak parçası eritilir ve sorun çözülür. Bu 100 günlük süreç konuyu çok iyi bilen bir hekim tarafından yakın takip edilmeli ve vücudun savunma gücünü artıran bazı tamamlayıcı tıp yöntemleri ile de desteklenmelidir.

Ortalama olarak haftada 2 gün Medikal Ozon Tedavisi ve Tıbbi Sülük Tedavisi ile vücudun savunma gücünü artırmayı hedefleyen bir tedaviyi destek olarak önermekteyiz. Sülük ağzındaki enzimlerle kanın sıvılaşmasını sağlamaktadır. Ozon tedavisi ise kılcal damarların artmasına ve kan yapımının artmasına neden olur. Bu sayede omurilik bölgesine bol miktarda kan ulaşmış olur. Ulaşan bu kanın içerisinde bulunan savunma hücreleri kıkırdak dokusunun erimesini sağlar.

 

GÜNÜN VİDEOSU

Zalim ordusu saldırıyor! İsrail Gazze'de “Güvenli Bölge” ilan edilen çadırları vurdu

Gazze’nin Han Yunus şehrinde, İsrail işgal güçleri sivillerin sığındığı çadırları hedef aldı. Bombardımanda çok sayıda masum sivil hayatını kaybederken, yaralıların durumu kritik.