Brexit'ten ExiTurk'e

BAŞKENTTE dün bir diplomat ilginç bir ifade kullandı; ExiTurk. Belki de önümüzdeki dönemde çok duyacağımız bir tabir.

İngiltere'nin halkın oyu ile Avrupa Birliği'nden ayrılma kararına British ve Exit (çıkış) kelimelerinden oluşturulan 'Brexit adı verilmişti.

EXITURK YA DA TREXIT

Konuştuğumuz diplomata göre, Türkiye'ye uyarlanmış hali ise ExiTurk. Bir anlamı ile AB sürecinden Türklerin çıkışına uydurulan lakap. Bazı Avrupalı diplomatların kullanmaya başladığı bir ifadeymiş. Bazıları da buna Trexit de diyor.

O ya da bu, artık bunlar bazı resmi çevrelerde şimdiden konuşulmaya başlanmış bile.

Malum; Avrupa Birliği sürecinden Türkiye tamamen çıksın diye Ankara'nın gözünün içine bakan hem içeride hem de dışarıda çok merkez var.

Yani; eğer ipler iyice kopma aşamasına gelirse Türkiye'nin AB'den kopuşunun adı bile şimdiden konulmuş.

BU KADAR KOLAY MI?

İşler o kadar kolay olmamalı.

Çünkü her ne kadar AB'nin Türkiye'ye uyguladığı iki yüzlü, bizi vuran teröre yüz veren samimiyetsiz yaklaşımları olsa da, üyelik müzakerelerinin bize temelde batı disiplini, kurallar ve demokrasi açısından kazandıracakları da olacaktır. AB'nin şüphesiz eleştirileri içinde haklı olduğu noktalar da vardır.

AB DE SINIRI AŞTI

Ancak, AB'nin son raporunda 15 Temmuz'daki ihanete, PKK terör örgütüne eleştirmeden değinmesi, hatta PKK'ya aşırı güç kullanımından muzdarip olduğunu seslendirmesi artık samimiyet sınırlarını aştı.

Karşılıklı olarak köprülerin atılabileceğine dair tehditler Türkiye AB ekseninde ipleri hiç bu kadar germemişti.

Gerçi AB'den sonrasında, Türkiye'nin vazgeçilmez olduğuna dair klasik açıklamalar gelse de şimdi yıl sonunda kilitlenen bir sürece girildi. Hem de dönüşü olmayan.

'TERBİYESİZE BAK'

Hatırlayalım; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Pazartesi yaptığı açıklamada, AP Başkanı Schulz'un, "Türkiye’deki durumun devam etmesi halinde, AB olarak ekonomik yaptırımlar dahil bazı önlemleri düşünmek zorunda kalacağız" açıklamasına sert sözlerle karşılık vermişti.

Erdoğan, "Terbiyesize bak. 'Yaptırım uygularız' diyor. Yahu senin her yerin yaptırım olsa ne yazar" demişti. Erdoğan AB süreci için ise, "Yıl sonuna kadar sabredelim, sonra millete gidelim" açıklamasını yapmıştı.

TİKTAKLAR

Yani, Türkiye AB sürecinde dananın kuyruğunun kopacağı, tamam mı devam mı denilecek saatin tiktakları başladı.

TÜRKİYE NELER BEKLEYECEK?

Şimdi, Türkiye AB'nin atacağı adımları bekleyecek. Müzakerelerde, mülteci anlaşmasında verilen vize serbestisi ve mali yardım desteği sözünün tutulmasını bekleyecek. Bunlar olursa sorun yok. Eğer AB de 'Ben istemiyorum' derse ya da somut adım atmayıp topu çevirirse olay zaten bitecek.

KAMUOYU ZATEN KARAR VERDİ

Ardından da Ankara, AB ile müzakerelerde yola devam mı değil mi halka soracak. İş o zaman tamamen kapanacak. Çünkü, halen Türk kamuoyunda AB sürecine destek neredeyse dibe vurmuş durumda. Bu nedenle buradan çıkacak karar belli.

3.4 MİLYON SURİYELİ

Bakalım bu geri sayımdan ne çıkacak? Ama şurası kesin, Türkiye'deki 3.4 milyon Suriyeli mülteci Avrupanın en korkulu rüyası. Herhalde en belirleyici faktör bu olacak.

Hayırlısı...